Karadeniz’de; 45 yıl öncesini hatırlarım. Köyde yaşayanların yüzde sekseni tarım ve hayvancılıkla uğraşırdı. Kendi etini, sütünü yapar, tarımını eker, biçerdi. Şehirden sadece şeker-tuz-un-sabun gibi temel gıda maddeler alınırdı.
Son 30 yıldır; yaylada, köyde hayvancılık yapan, tarımla uğraşan tek aile kalmadı.
Mısır tarlalarımız olurdu. Bahçemizde lahana, fasulye, patates ve meyve sebze yetişirdi.
Her ailenin geçim kaynağı kendi bahçesiydi. Ve kendi kendine yetiyordu.
Çay ektik, suni gübre vurduk ve uygulanan politikalar yüzünden tarımı, hayvancılığı bitirdik.
Tütünü, Fındığı da toprağa gömdük.
Bizde tarımı bitiren; kuraklık, affet falan değil, IMF ve Dünya Bankası güdümlü yanlış politikalarıdır.
Çiftçi ürün bazında desteklenmeyecek.Ucuz kredi verilmeyecek, gübrede ve diğer girdilerde destekler azaltılacak.Tarım politikalarına son verilecek. Destekleme alım fiyatları enflasyonun altında olacak gibi, IMF’nin dayatmaları sonucu bu noktaya geldik.
Dünya’da yedinci tarım ülkesiydik, kendi kendimize yetiyorduk.
Şimdi her konuda bağımlı bir ülke olduk.
Toplam 600 milyon dolarlık kredi karşılığında, 2002 yılında imzalanan ‘ARIP Tarımsaldestekleme ve Tarım Reformu Uygulaması Projesi’ kapsamında elin gâvuruna muhtaç olduk.
*
Tarım”,Orman”, “Hayvancılık”, “Köy işleri”, “Gıda”, “Su” bakanlığının adının sürekli değiştirildi. Her gelen bakan farklı politikalar uyguladı..
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” ile “Orman ve Su İşleri Bakanlığı” birleştirilerek “Tarım ve Orman Bakanlığı” adını aldı.  Başına -merhum Ekrem Pakdemirli'nin oğlu- Bekir Pakdemirli getirildi.
Ekrem Pakdemirli’yi 1991 yılında tanımıştım. Yanılmıyorsam “Ekonomiden Sorumlu” Başbakan yardımcısıydı. Daha sonra Anavatan Partisi’nde birlikte siyaset üretme fırsatını bulduğum, yeteneklerini, insani ve siyasi etkinliklerini derinliğine tanıma fırsatı bulduğum bir olgun ve yüksek değerli siyasi şahsiyettir. Mekanı cennet olsun..
*
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi sadece TBMM’ de yemin ederken tanıdım. Üstün niteliklerini ortak dostumuz Bilal Doğan anlattı. Kimdir Bilal Doğan?
2003 yılına kadar Anavatan Partisi İzmir İl başkanıydı. Sonra AK Parti’den siyaset yapmaya başladı. Ön seçimlerde hep ilk sıralardan çıktı. Vermesini bilen, tek bir şaibesi bulunmayan, adam gibi adamdır. 25 yıllık dostumuzdur.
Siyasette ‘talihsiz sima’  da diyebiliriz. Anavatan döneminde milletvekili adayı olduğunda parti barajı aşamadı..2015 Milletvekili seçimlerinde AK Parti’den İzmir altıncı sıradaydı, beş geldi o gelemedi.
24 Haziran’da beşinci sıradaydı, dört geldi, Doğan 500 oy ile seçimi kaybetti. YSK’ya itiraz edilseydi belki sonuç değişebilirdi. Yine kimseye darılmadı, küsmedi. Gece gündüz çalışıyor. İzmir’in yükü omuzlarında. Bir şekilde onure edilmeli,değerlendirilmelidir diye düşünüyorum..
İşadamı oğlu sevgili Onur Doğan ile bize uğradı. İzmir’i konuştuk, hasret giderdik. Eski dostlarımızın kulaklarını çınlattık. Oğlu Onur’da babasının oğlu. Üstün meziyetleri olan, parlak fikirleri bulunan genç bir yetenek.
*
Bakan Bekir Pakdemirli, 1973 yılında İzmir’de doğdu. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olan Pakdemirli, Başkent Üniversitesinde İşletme Yüksek Lisans ve Celal Bayar Üniversitesinde iktisat doktora çalışmalarını tamamladı.
Gıda, bilgisayar ve otomotiv alanında çeşitli şirketlerin kuruluşunda bulunan ve yöneticiliğini yapan Pakdemirli, çok uluslu McCain Foods şirketinde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulundu.
Albaraka Türk Katılım Bankası, BİMAŞ, Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ'de yönetim kurulu üyeliklerini sürdüren Pakdemirli'nin çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da üyelikleri bulunuyor. Kısacası,  parlak geçmişi olan genç bir yetenek.
Bir siyasi gelişmenin kavranmasında ve uygulanmasında dirayet gerektiren noktayı, işin en hassas ayrıntısında kavrayan yönetim ustalığıyla dikkat çekiyor.
Olayların yorumlanmasında makul olmanın disiplinini kullanır. Ve o makul noktanın önemine işaret eden tasnif ve tarif mahareti ekler
Siyasetteki üstün akıl kullanma yeteneği, bu iki meziyeti mezceden isabetten kaynaklanır. Genç kuşağın, dünyaölçeklerinde önemli isimlerindendir.
 Kişiliğinin olgunlaşmasında, babasının mırrasından kalan dürüst ve hakşinas bir mesleğinin gururlu tablosunu getiriyor
.
*
Tarım ve Orman bakanlığı, beş bakanlığa bedel Türkiye’nin en önemli bakanlığıdır. 30’a yakın Genel müdürlüğü bulunan, her genel müdürlük bir bakanlık seviyesinde olan dev bir kuruluştur. İyi yönetilmesi halinde, Tarım ve Hayvancılık alanında, Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir bakanlıktır.
 Böylesine önemli bakanlığın başına Bekir Pakdemirli gibi genç bir yeteneğin getirilmesi de önemli bir şanstır.  Ancak, her hükümet ve bakan değişikliğinde, İşin ehlisi olmayan, gücünü koltuktan alan liyakatsiz, her dönemin yalakaları ortaya çıkarlar ve pembe dünyayı vadederler.…
İhale takıpçısı bazı işadamları, ‘Bu çocuk çok iyidir’ diyerek kendi adamlarını bakanlığın kilit noktalarına yerleştirmeye çalışırlar.. Kısacası Bakanın etrafını kuşatırlar.
Bakan Pakdemirli, babasından tecrübelidir. Bunlara izin vermeyecek, işi bilen bürokratlar ile gerçek dostlarla hareket edecek, kendi kadrosunu kuracak. Böyle yaparsa başarılı bir devlet ve siyaset adamı olarak, hem uzun süre ülkeye hizmet eder, hem de tarihe geçer..
Kendisine başarılar diliyoruz..