Sağlık Bakanı Recep Akdağ bir takım etkinliklerde bulunmak amacıyla Trabzon’a geldi. Akdağ , Sivil Tolum Kuruluşları, sağlık çalışanları ve partililer ile buluştu.
 
16 Nisan’da gerekleşecek referanduma yönelik önemli mesajlar verdi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ Trabzon’da 16 Nisan’da gerçekleşecek referandum ile ilgili yaptığı açıklamada; “Türkiye son on beş sene içerinde kabuğunu kuran yepyeni bir geleceğe, muasır medeniyet seviyesine hızla yürüyen bir ülke haline geldi. Milletlerin tarihlerinde önemli zamanlar vardır” dedi.
 
Vesayet Kaynakları Milletin Önünü Kesti
 
Akdağ yaptığı açıklamada; “Kurtuluş Savaşı bizim tarihimizde ki son yüz yılda ki en önemli zamanı ifade eder. 1950’de milletimiz bu ülkeye demokrasinin gelmesi hususunda büyük bir talep ortaya koymuş ve Türkiye’de demokratik seçimler yapılmış, Demokrat Parti başa gelmiştir. Cumhuriyetten sonra ki en önemli kırılma dönemi 1950’dir. 1950 bize bu milletin özgürleşmesini, özgürleşmeye doğru adım atılışını gösteriyor. Demokrasiyi ifade ediyor. 1960 yılında ülkenin bu demokrasi çabası hain eller tarafından, darbeciler tarafından sekteye uğratıldı. Bizim parlamenter sistemimiz demokrasi tarihimiz de çok fazla inişlerle çıkışlarla doludur. İnsanların mağduru olarak yaşadığı 12 Eylül felaket dönemi var. Hukukun yok edildiği, demokrasinin katledildiği, insanların işkence hanelerde ömürlerini çürüttüğü çok zalim bir dönem. 12 Eylül’den sonra bu ülkeye demokrasiyi getirmek için bu millet çok çabaladı ama her zaman vesayet kaynakları önümüzü kesti ” şeklide konuştu.
 
28 Şubat’ta Tuz Ekilen Dönem Oldu
 
Sağlık Bakanı Akdağ yaptığı açıklamada şu şekilde konuştu;  “Türkiye bir türlü ayaklarının üzerine dikilip o bebeklik döneminden sonra delikanlı demokrasiyi yaşayamadı. 28 Şubat yaraya tuz ekilen bir dönem oldu. Çok sayıda 28 Şubat mağduru insan vardır. 28 Şubat’ta milletin iradesini yok saydılar. Silahlı kuvvetler, sermaye, medya, 5’li çete diye bilenen bazı kuruluşlar geldiler milletin elinden milletin iradesi ile oluşturulmuş demokrasiyi aldılar. Cumhuriyet tarihimizin üçüncü büyük kırılımı AK Parti’nin kurulumudur. AK Parti özmü öz milletin kurduğu bir partidir. Ondan sonra ülkenin tarihi değişti. Ondan sonra bu büyük milletin tarihe yakışır adımlar atmaya başladık. Biz ondan vesayete dur dedik. Milletin iradesini hakim kılmak için ülkeyi değiştirmeye başladık. Sağlıkta dönüşüm programının başarısından bahsediyor. AK Parti İktidara geldiğinde sağlıkta vatandaşın memnuniyeti yüzde 39’du.Orta konan büyük proje gerçekleşti bu gün milletimiz sağlıktan yüzde 75 oranın da memnun. Biz bunu yüzde 80’e çıkaracağız.”
 
Tek Adamlık Kendi Kültürlerinin Malı
 
“Önümüzde yapacak çok iş var Türkiye siyasi tarihinin 4’üncü kırılımına ihtiyacı var.” diyen Akdağ şu şekilde konuştu; “Bu ülkenin 4’üncü kırılma dönemine ihtiyacı var. Şimdi ne yapmak istiyor millet şimdi tam demokrasiyi istiyor. Milletin mutlak iradesini istiyoruz. Şimdi diyoruz ki bu millet Cumhurbaşkanını seçsin beş yıl boyunca o cumhurbaşkanı ekibi ile birlikte istikralı bir şekilde bu millete hizmet etsin. Bu milletin hükümet sisteminde iki başlılık olmaz dediğimiz zaman birileri bunu kendi dönemlerinin, kendi siyasi tarihlerinin tek adamlığına benzetiyor. Tek adamlık kendi kültürlerinin malı. Türkiye çok ağır bir tek adamlık ve milli şef dönemi yaşadı 1940’lı yıllarda. AK Parti siyaset sahnesine çıktığı andan itibaren biz kendimizi hep şu pozisyonda görürüz. Biz milletin hizmetkârıyız. Önümüz de ki halk oylamasında milletçe evet diyerek şunu gerçekleştirmiş olacağız kendi oylarımızla vesayetten arındırılmış oylarımızla bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. AK Parti olarak sağlıkta, adalette, ekonomide yatırımlarda, şehircilikte büyük mesafeler aldık. Siz Trabzon’un on iki sene öncesine bakın birde şimdi ki haline bakın. Yeni yürümeye başlamış demokrasi çocuğu her yürümeye kalktığında kafasına bir tane burup aşağıya çökertilen demokrasi çocuğu AK Parti ile birlikte hızlı hızlı yürüyen bir delikanlıya dönüştü. Peki neden yeni, sistem çünkü artık koşmamız lazım. Türkiye’nin güçlenmesi arzu edilmiyor. Çünkü Türkiye’nin güçlenmesinin Türkiye’de dengeleri değiştireceği biliniyor. Ağızlarından demokrasiyi düşürmeyen ama iki yüzlülükle bakanları ülkerinde konuşturmayan Almanya tarfından konuşturulmuyorsak bunun sebebi Türkiye’nin ayaklarında ki prangaları çözmüş olmasıdır. Hayır cephesinin buluştuğu yer Almanya’nın Türkiye Cumhuriyeti bakanlarını buluşturmadığı yerdir. Orada ki buluşma bir tarafı ile DAEŞ’in, bir tarafı ile PKK’nın buluşmasıdır. Neden CHP ile HDP’nin birlikte hareket ettiğine bakmak lazım. Biz kimin neyi arzuladığına bakmamız lazım” cümlelerini kullandı.
 
Akyazı’ya Şehir Hastanesi’ni Yapacağız
 
Akdağ “Trabzon’da kurulması planlanan şehir hastanesine vurgu yaparak; “Neden Trabzon Şehir Hastanesi 2017 yılına geldiğimiz halde daha yeni başlayacak. 2006 yılında başlamış büyük bir proje neden ancak 10 yıl sonra hayata geçebiliyor şehirlerimizde. Her attığımız adım da ne kadar çelme yedik ama hiç aldırış etmedik. Trabzon Şehir Hastanesi’ni de inşallah Akyazı’da mükemmel bir eser olarak Trabzonlularımıza kazandıracağız. Bu hastaneyi yapalım stadyum ile yarıştıracağız. 350 bin metre kare kapalı alan olan bir külliye yapacağız. Öyle bir şehir hastanesi ki yok yok. Biz bütün bunların için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini istiyoruz. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun itirazı yeni sisteme değil bütün meseleleri milleten endişeleri, milleten korkuyorlar. Kurucu Genel Başkanımız, Milletimizin göz bebeği Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bu milletin hizmetkârlığına talibiz. Halk oylaması ile bütün Trabzonluların oylarına talibiz. Evet, oylarına talibiz. Çünkü terörün kafasını bir daha kafasını kaldıramayacak kadar ezmek istiyoruz. Bu sandığı milletin karşısına getirmemek için gayret gösterdiler. Milleten neden korkuyorsun. Diyorlar ki yeni sistem de Cumhurbaşkanı meclisten güvenoyu almayacak evet almayacak. Milletin güvenoyunun üstüne güvenoyumu olur. Diyorlar ki Amerikan sisteminde ki başkanlığa tam da benzemiyor. Herkes kendi ihtiyaçlarına göre Anayasa yapar, kendi ihtiyacına göre hükümet sistemi oluşturur. Bizde kendi yapımıza uygun Cumhurbaşkanlığı sistemi getiriyoruz. Bu halk oylamasında büyük Türk Milleti’nin feraseti ile yolumuz daha da aydınlanacak. ” diye konuştu.
 
Sonay ÇALUK