Dahi iyi eğitim konusunda hepimiz hemfikiriz.
Peki, o zaman malzemenin en iyisi varken, neden helvanın en kötüsünü yapıyoruz?

İşte bu noktada, yeni öğretim yılı vesilesiyle, dünü dünde bırakıp, kabahatli aramada, suçu başkalarına atmadan, nerede hata yaptık sorusunu önce kendimize soralım. Çünkü hepimizin bu yanlışta payı var...

Yanlışta ısrar etmek ise hataların en büyüğü olur.
Eğitimin sorunları çözülmez değil.
Çözülür, hem de çok kolay ve çok kısa sürede çözülür.
Ama önce eğitime, öğrenciye, öğretmene, mesleklere, geleceğe yönelik bakış açımızın değişmesi gerekir.

Niyet var mı? Var! Destek var mı? Var. Ancak, görüldü ki o kadarı yetmiyor!..
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, üstün niteliklere sahip bir eğitimcidir. Bakanlığa atanması hepimizi sevindirmiştir. Türk Milli Eğitim için bir umut olmuştur. Saygın kişiliği güvenvermektedir. Bir veli olarak birkaç hususu takdirlerine sunmak istiyorum..
*
Önce Evrensel Kolejini denedik, memnun kalmadık.
Ardından Arte Eğitim Kurumları derken, okul el değiştirdi. Büyük sorunlar yaşandı. Veliler anlaştık. Ankara-Çayyolu’ndaki Final okullarına geçtik. Beklentimiz yüksek. Bekleyip göreceğiz. Hala çocuklara ders kitapları dağıtılmadı..(Bu yazımı yazdığım saate kadar).
Özel okulları çok sevdiğimiz, ya da paramızın çok olduğu için tercih etmiyoruz. Devlet; bizi mecbur bırakıyor...
Devlet okullarında adam gibi eğitim-öğretim yapılmış olsaydı, birçok veli, çocuğunu özel okullara asla vermezdi.
Devlet okullarının çöküşü, özel okullara ilgiyi artırdı. Bu gerçek. Ancak bu ilgi bazı özel okulları şımartmıyor değil.
Peki, üç özel okulu değiştiren bir veli olarak, özel okullardan memnun muyuz?
Hayır.
Devlet okullarına yatırım yapılsaydı. Öğretmenlere gerçek değer verilseydi. Öğretmenler gidip işportacılık, tenzere satım işi, dışardan dens verme işi yapmasaydı, Fiziki şartlar iyileştirilseydi..Temizlik, elektrik, su, yakıt paraları ödenseydi…
En azında özel okullara  öğrenci gönderenlere verilen ‘Teşvik Kredileri’ devlet okullara aktarılsaydı, ben çocuğumu asla özele vermezdim..
*
Özel okullarda başka ve büyük sorun; Servis ücretlerinde. Peki, bunların ihalelerini kim yapıyor, Tarifeyi kim belirliyor? Okul yönetimi.
Ankara- Emek’te oturuyorum. Evim ile okul arasındaki mesafe 14 km. Bu mesafe için devletin tarifesi şu: Aylık 240 yıllık 2400TL(10 ay üzerinden hesaplansa da eğitim süresi 8 aydır)
Servis bizden ne istedi ve alıyor? 4800TL,Yanı devlet tarifesinin iki katı.  Lütfedip bir az indirim yaptılar..
Şoförler Odası Temsilcileri…Ankara Valiliği…Sanayi Odaları adeta gazel okuyup olayı seyrediyorlar..Yok ‘Dava açın’ Yok “Hakem Heyetlerine baş vurun”  gibi klasik sözler. Sanki bunlar kolay işler. Netice değişmiyor.
Devlet tarifesinin iki katını alan firma kaliteli hizmet veriyor mu? O’da hayır. Benim çocuğum bir hafta firma yüzünden okula geç gidebildi. İkinci hafta ne mi oldu?
8.30’da başlayan dersler için, servis çocuğumu 07.00’de alıyor. Emek-Bahçeli-Beştepe-Çukurambar-Çiğdem ve Angora mahallelerini 1,5  saat  sabah, 1,5 saat akşam günde üç saat dolaştırıp okula götürüyor.
Devletin açıkladığı fiyatlar hem devlet hem özel okullar için geçerli. Bu yüzden okulun ismi ne olursa olsun servis ücretleri eşit olmalıdır. Bu tamamen farklı bir şekilde yapılan soygundur.
Bazı özel okulların ‘İşinize gelirse’ gibi cümleler kurup velileri gönderiyorlarmış. Bunun sorumlusu okul yönetimidir. Sayın Bakan, bu sorun tüm velilerin sorunudur. Lütfen el atın.