Asgari ücret zam pazarlığı başladı.
Türk İş ile hükümet arasındaki görüşmeler dün itibariyle başladı.
Muhtemelen yapılacak 4 oturumdan sonra ay sonuna doğru 2020 yılı asgari ücreti belirlenmiş olacak.
Türkiye’de yaklaşık 7 milyon asgari ücretli bulunuyor.
Bu da çalışan nüfusun yüzde 43’ün demektir.
Avrupa’da birkaç ülkenin asgari ücretle çalışanların nüfus oranlarını inceledim.
Slovenya yüzde 19,1
Romanya yüzde 15,7
Polonya yüzde 11,7
Bulgaristan yüzde 8,8
Yunanistan yüzde 7,7
İngiltere yüzde 5
Hollanda yüzde 3
İspanya yüzde 1
Belçika yüzde 0,4
Yani Türkiye’de çalışan 20 milyona yakın nüfusun yarısına yakını asgari ücretle çalışıyor.
Aslık ve yoksulluk sınırının çok altında.
2020 lira olan asgari ücretin 2020 yılı için geçerli olacak zammın görüşmeleri dün itibariyle başlarken Türk-İş ilk teklifini2 bin 578 liraile açacak.
Yaşam maliyeti o şekilde belirlemiş.
Bu ay devam edecek olan asgari ücret maratonu dört hafta sürecek pazarlıklar neticesinde Türk-İş ilk teklifinden aşağı çekerek, hükümet kanadı da ilk teklifinden birazcık yukarı çıkarak ortak noktada anlaşmaya varacaklar.
Üç aşağı beş yukarı misali
Türk-İş’in 558 liralık zam teklifine, hükümet daha temkinli yaklaşacak.
Yıllık enflasyonun yüzde 12,5 seviyelerinde olan Türkiye’de Türk-İş’in yüzde 27,5 oranındaki zam teklifinin ne kadar uzak bir ihtimal olduğunu düşünmek mümkün.
Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekte 0,9 oranında büyüdüğü düşünüldüğünde asgari ücret zammı ve akabinde gelecek olan işçi, memur, emekli maaş zamlarının da beklentilerin çok altında olacağıaşikârdır.
Elbette 2020 lira asgari ücretle geçinmek mümkün değil.
Elbette bu ücretin 2bin 500 lirave daha yukarı seviyelerinde olması lazım.
Lakin geçmiş yıllarda asgari ücretliye kıtmırkıtmır zam yapanların da bunda ne kadar suçu olduğunu hatırlamak gerek.
AK Parti iktidarlarında asgari ücrete 100, 200 ve 400 liralık zamların yapıldığını da görmezden gelmek haksızlık olur.
Dedik ya;
Asgari ücretliye ne kadar çok zam verilirse hayat şartları o kadar kolaylaştırılır.
Lakin Türkiye’de ekonomik büyümenin yüzde 1 bile olmadığı bir süreçte asgari ücretliye yapılacak zammın tamamı sadece müteşebbisin sırtına yüklemek de doğru değildir.
Kamuda ne kadar asgari ücretli çalışıyor.
Nerede ise tamamına yakını özel sektörde istihdam ediliyor.
O zaman hükümet özel sektörü bu manada desteklemesi lazım.
Asgari ücret zammının tamamını özel sektörün sırtına yüklememeli
Çünkü bütün sektörlerde ekonomik sıkıntılar yaşanıyor
Çünkü özel müteşebbis zor durumda ve çarkı döndürmeye gayret ediyor.
Asgari ücret görüşmelerinde özel sektörden de temsilcilerin mutlak suretle katılması ve zam ayarlaması yapılırken de oranın hükümet tarafından yarı yarıya paylaşılması mecburidir
Bu durum kaçınılmaz.
Yoksa çok sayıda işletme kapısına kilit vurmak zorunda kalacak ve işten çıkarmalarla birlikte işsizlik oranının da çok daha yükseleceğini düşünüyorum.