Bırakın şu cicili bicili aşk hikayelerini!!!
Elde edilemeyen herşey; lezzet-hırs-mücadele ve ihtiras yaşatır ruhumuzda.
Bile bile kanarız aşk diye adlendirilen deli duyguya.
Birisi çıkar karşınıza.Zamanlı yada zamansız.Her yaptığından lezzet alırsınız.güven duygusunu en üst köşeye alarak teslim olursunuz söylenenlerin sahte olduğunu bilmenize rağmen...
Zaman içinde kendinizden çok şey verdiğinizi görür tutmaya çalıştığınız güven duygusunu kapıdan dışarıya salıverirsiniz...İzlemeye başlarsınız tüm olan biteni...
Giden güven ile; "bana bunu yapmamalıydı,ben bunu haketmemiştim"gibi duygular iç dünyanızda büyük aşk diye nitelendirdiğiniz duyguyu inanılmaz derecede hırs-a dönüştürürsünüz farkında olmadan...
Hem birlikte olmak istersiniz hemde uzaklaşmak...Acabalar yer bitirir sizi...Ve onca cevapsız sorular!!!
Kalıp mücadele etmeyi düşünürsünüz.Kim için ve ne için olduğunu bilmeden...Bana bunu yapamazsın,ben sana yaparım,zafer bende olacak içgüdüsüyle yanlış üstüne yanlış yaparsınız...
Kıyafetleriniz değişir,tavrınız değişir hatta karakteriniz dahi değişir ihtiras-a kapılarak...kabullenmeme başlar.Bu olamaz diyerek sessiz savaşa girersiniz ve en başta evet dediğinizde, kaybettiğiniz ruhunuzla başbaşa kalırsınız...
Çıkarcılık başlar...ben-cilik gelir devamında...
Yani demem o ki ;
Aşk kînâyeleri yaparak durumu artıya çeviremeyiz!!!
Herşey olması gerektiği gibi bi'zaman sonra ayyuka çıkıyor!!!
Ne karakterinizden çıkın ne de olmadık zamanlarda ihtiras-a bürünün!!!
İlâhi Aşk'a sığınıp bu yönde mücadelenizi verin!!!
Asla yanılmazsınız o vakit !!!
Asla pişman da  olmazsınız!!!
Başka Aşk yok bu devirde!!!