12 Eylül 1980 sabahı rahmetli Mesut Mertcan’ın sesinden buyana neler yaşadı ülke, neler.
 
Bazılarına bizzat tanık olduk. Bazılarını ise siyasetçiler kendi dünyalarında gizlediler.
 
Gizleyemedikleri de oldu.
 
Örneğin, üst düzey bir askerin Meral Akşener’le ilgili söyediği sözler,
 
Sezer’in kitapçık fırlatmasından sonra merdivenden inerken Rahmetli Ecevit’in, Devlet Bahçeli’nin ve Mesut Yılmaz’ın yüzlerini unuttunuz mu?
 
Sonrasında Ecevit’in hastanenin pencerisinden el sallayışını.
 
Ecevit’i göndermek için basın toplantısında sorulan kasıtlı soruları.
 
Sevgili okurlar, siyasetçilere kızın ama Türkiye’yi yönetmenin ne kadar zor olduğunu da bilin.
 
MHP Lideri Devlet Bahçeli, yerel seçim gündeminin yoğunluğuna kurban gitmese belki günlerce konuşulacak açıklamalar yaptı.
 
Bahçeli çok fazla yapmadığı bir şeyi yaptı ve tv yayınında konuştu.
 
A’dan Z’ye pek çok konuda mesajlarını verdi.
 
Bahçeli, yeni parti iddiaları karşısında dinleyenleri 2001’e götürdü ve o dönem yaşananları ilk kez açıkladı
 
Çarpıcı detaylar verdi,
 
Mesela şöyle diyor: ‘Böyle bir ortam içerisinde Türkiye’de iktisatçı kalmamış gibi Amerika’dan bir kurtarıcı davet ettiler; Kemal Derviş.
Ecevit’in 2001 krizinden çıkış için, Derviş’e; ‘Fikriniz nedir’ sorusuna karşılık, Derviş’in ‘yeni bir senaryoya ihtiyaç var’ dediğini aktarıyor Bahçeli.
 
Bahçeli diyor ki, ‘O sözün ardından bir kağıda yazarak yanımda oturan Hüsamettin Özkan’a ‘toplantının dağılmasına vesile olunuz’ dedim.
 
‘Yeni bir senaryoya ihtiyaç var’ sözünün altında çok şey yatıyor.
 
O dönem hatırlayanlar bilir ki Bahçeli de konuşmasında bunları ardı ardına sıralıyor.
 
Hüsamettin Özkan’ın DSP’den ayrılması, 139 milletvekilinin yaklaşık yarısıyla DSP’yi bölerek İsmail Cem’e Yeni Türkiye Partisi’nin kurdurulması.
 
Bahçeli, bu dönemde Yeni parti iddialarına karşılık 2001 dönemini hatırlatıyor.
 
Bahçeli: ‘Böyle bir durum karşısında yeni senaryonun ne olduğunu bugün beni dinleyenler bir gözden geçirsinler. Ne oldu DSP toparlayabildi mi kendini?
Biz, 129 milletvekili ile geldik yüzde 7 oya düştük.
 
Öbürleri yüzde 1-2’ye düştü.
 
Tavsiyem Türkiye'nin çevresindeki ateş sönünceye kadar, Ortadoğu sakinleşinceye kadar, bölücü terör ve FETÖ’nün kökü kazanıncaya kadar kimse yerinden oynamasın.
Kimse akıl verici konuma gelip Türkiye’yi sıkıntıya koymasın.
Öbür türlü bizim başımızdan da 2015’ten sonra neler geldiğini de biliyoruz.’ dedi.
 
‘Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içinden yeni bir siyasi oluşuma ihtiyaç var diyen adamların hepsi bana göre bir senaryonun figüranlarıdır’ gibi bir ifade kullanan Bahçeli, ayrıca şu duruşu sergiliyor: Dilerim ki çok yanlış yapmasınlar, çok hırsa kapılmasınlar.
Bu hareketin içinden yeni bir ihtiyaç vardır diye birilerinin tekrar parlamenter sisteme dönüş, ikincisi ise Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtuluş politikası takip etmesin. Çünkü bunların yerine ikame olacak şans kalmadı.
Çok denemeler oldu, hiçbiri netice vermedi.
Ortada gözüküyorlar ama uçta duruyorlar.
Biz bir siyasi partiyiz Cumhur İttifakı kurduk.
Kendileri ise AK ittifakı kurarak partilerine ve Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıksınlar.
2001 krizinin daha iyi analiz edilmesi lazım.
Seçimden sonra FETÖ'nün siyasi kanadı da bulunmalı.
Cumhur İttifakı yüzde 52'nin aşağısına düşmemeli.’
 
Bahçeli’nin satır aralarında kalan ama sayısız mesaj içeren açıklamaları böyle.
 
Bahçeli, AK Parti iktidarı döneminde ilginç ve kritik adımlar attı ve mesajlar verdi.
Bu mesajlarının siyasi konjonktürde önümüzdeki dönemde çok tartışılacaktır kanaatindeyim.
 
Seçimden sonra çok konuşulacak olan bir başka sözü de ‘Genel Başkan ayrı Devlet Başkanı ayrı isimler olsun’ sözü olacaktır.