“BAŞIN ÖNE EĞİLMESİN, AĞLAMA ŞEHİDİM AĞLAMA!”

Ünlü yazar Hıfzı Topuz, bir özgürlük abidesi olan Sebahattin Ali’nin yaşamını “başın öne eğilmesin” adlı kitabında kaleme almıştır. Sebahattin Ali, tarihimizde iz bırakmış, yürekleri yakan yaşam öyküsü ile ülkesinin mutluluğu için ömrünü harcamış bir kahramandır. Şevkatli, sevecan haliyle insanlığa huzur vermiştir. Sebahattin Ali’nin yanık şiirleri, Ertuğrul Şehitleri’nin kaderi ile örtüşüyor. Biri özgürlük, diğeri ise şeref ve onurunu yükseltmek yüceltmek için çıktıkları vatan yolunda aynı kaderi paylaşmışlardır. Bu yüzden Sebahattin Ali’nin ı şiiri yazarın hoşgörüsü ile Ertuğrul’a adapte edilmiştir:
Başın öne eğilmesin,
Ağlama şehidim ağlama,
Ağladığın duyulmasın,
Ağlama ey gazi ağlama.
 
Okyanusta azgın dalgalar,
Gelir firkateyne çarpar,
Seni bu esler oyalar,
Aldırma şehidim aldırma.
 
Dertlerin kalkınca şaha,
Bir sitem yollama Allah’a,
Görecek günlerin var daha,
Aldırma şehidim aldırma.
 
Görmek istersen vatanı,
 Yukarıya çevir yüzünü,
Memleketin gibidir gökyüzü,
Aldırma şehidim aldırma.
 
Yollar tevekülle gider,
Yaşam tayfunla biter,
Şehitlikle sadece beden biter,
Ruhun vefalı gönüllerde gezer,
Aldırma şehidim aldırma.
 
Bir gün kadrim bilinirse,
Anılarım anlatılırsa,
Yerimi soran olursa,
Benim meskenim Oşima’dır.
 
Dallar yeşerdi,
Kocaman mevsimler, yıllar geçti,
Yağmur yağdı, kar yağdı,
Bedenim kalmadı şehitlikte,
Ruhum dolaşır kainatı,
Bir varmış, bir yokmuş sanki dünya,
Sahipsiz değidirhikayemiz,
Hümanist insanlar vardır arkamızda.
 
Bir gün kadrimiz bilirse,
Anılarımız anlatılırsa,
Yerimizi soran olursa,
Bizim meskenimiz Oşima’dır.
 
Selam olsun bizden güzel dünyaya,
Bahçelerde hala güller açar mı?
Selam olsun sonsuz güneşe, aya,
Işıklar, gölgeler suda oynar mı?
Hepsi güzeldi, kar, tipi fırtına,
Günlerin acısıardı ardına,
Hasretsiz bir kanat aşkına,
Mavi gökte yine kuşlar uçar mı?
 
Uzağız, çok uzağız şimdi vatandan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan,
Dönmeyen gemi olduk Oşima’dan,
Adımızı soran, arayan var mı?