Siyasetçilerin işi gerçekten çok zordur. Herkesin gözü milletvekili maaşında. Çok büyük yanılgı bu. Zorluklarına bakan yok.  Bir milletvekilinin maaşı 14 bin TL. Üst düzey bürokratlarında bulunan; hiçbir imkânları de yok.
Bazı yönetim kurullarda görev yapan bürokratların maaşı 50 bin TL olanlar var. Bunlardan kimse söz etmiyor. Bir kaç yerde görevi varsa gelirleri daha da fazla. Bu bürokratların makam araçları, temsili giderleri(Yemek-çiçek, çikolata ve diğer giderleri)  devletten. Siyasetçi bölgesine gidecek, her hafta 5-10 düğün törenlerine katılacak. Hepsine en az tam altın takacak. Meclis’te bölgede, her gün çok sayıdaki seçmene yemek yedirecek. Durumu iyi olmayanlara para yardımı yapacak. Misafir ettiği seçmenin konaklama bedelini ödeyecek. Açılış, Doğum, Nişanlara çiçek gönderecek.
Haftada 3-4 kez uçak yolculuğunu yapacak. Seçim Bölgesi’ndeki il ve ilçe başkanlıklarına yardım yapacak. Seçmenin her işine koşacak. Yinede seçmen memnun olmayacak. Milletvekillerine haksızlık yapmayalım.
***
Sevgili okurlarım; 2011 seçimlerinde, İstanbul 1.Bölge CHP’den  milletvekili adayı iken, çektiğimi ben bilirim. Kadın Kolları, Gençlik Kolları veya seçmen” vekilim” diye başlarsa, arkasında ihtiyaç listesi geliyor demektir. 100 bin adet, üç sayfalık broşürü dağıtmıştım. Broşürde kendimi tanıtıyor, projelerimi sıralıyor ve seçmene hitap ediyordum. Nede olsa yeni ve taze aday idim.  Günün birinde, ödemeli arandım, bende kabul ettim. Arayan bir seçmenimdi ve şu soruyu soruyordu. “Alo vekilim,ben Sancaktepe’den Kemal.Broşürünüz elimde..Şimdi bir az kendini anlat ki ona göre size oy vereceğim”
Hayda..
 Aynı bölgenin adaylarından Akif Hamzaçebi, Gürsel Tekin ve diğer adaylarla birlikte, Şile yolundaydık.
Önce güldük, sonra dedim ki: “Kemal bey, üç sayfalık broşürle kendimi anlatamadım ise, ödemeli telefonla nasıl anlatayım” Üç sayfalık broşür elinde, yinede ödemeli arayıp” anlat bakalım kendini” diyor. Gel de anlatma.
Seçmen her zaman haklı.
Seçim döneminde siyasilerin işi zor.
***
 “Alo, vekilim ben Ardeşen’den Ahmet.’ “şunu aday gösterirseniz ayıp edersiniz”
Hayda… Anladım, tamam.
Ödemeli bir telefon daha çaldı, açtı konuştu:
“Alo,vekilim ben İkizdere’den Mustafa.. Şu müdürü almazsanız size oy vermem”
-Hangi müdür, sebep ne?
Bir ödemeli daha.
Arayan Hemşin’den İbrahim.
“Vekilim, kızımı evlendireceğim, para gönder.”
-Ne kadar lazım,
İstanbul-Bağcılar’dan bir Rizeli aradı( ödemeli)
“Vekilim, şu bankaya fırça at, bana kredi vermiyor”
-Bankalara nasıl kızalım, babamızın bankası değil ki.
Tunca-Armutlu köyü muhtarı aradı:
“İl özel idare bize greyder vermiyor, yollarımız bozuk.”
-Tamam, vali ile konuşacağım.
“Vekilim kızım kaçtı, bulamıyorum”,” vekilim evleneceğim para gönder”,”Vekilim, beni müdür yap, bana silah al, yurt dışına gönder, karımla barıştır, babam beni evden kovdu”
Bir ödemeli daha…
Çayeli’nden bir genç aradı ve dedi ki ”Beni TRT’ ye spiker yap”
-Bu şive ile spiker yapmazlar, seni memur yapayım”
Olmaz. İle de spiker olmak istiyorum.
Bizim Rize şivesi ile ne güzel spiker olur ya…
 
***
AKP Rize milletvekili Hasan Karal ile, TBMM kulisinde bir saat oturduk. Amacımız bir az sohbet edecektik, tek kelime edemeden vedalaşıp ayrıldık.
Çünkü bir saat içinde 150 adet telefon geldi, hepsine cevap verdi, yönlendirdi, yardımcı oldu. Genel Kurul’a girdi, gündemi takip etti, oylamalara katıldı, konuştu.
 İşin ilginç yanı ise arayanların yarısı ödemeliydi.
Akıl veriyorlar, talimat yağdırıyorlar, emrediyorlar, minnet etmiyorlar.
“Biz seni seçtik ya, bunların hepsine katlanmak zorundasın” mesajını veriyorlar.
Sevgili okurlarım,  bütün milletvekillerinin durumu aynı.
Acınacak durumları var.
Birine beddua etmek istersen,o kişinin taşradaki bir ilden milletvekili olmasını isteyeceksiniz..
Başka bedduaya gerek kalmıyor..
Sevgiyle kalın.