Bayramda neler oldu?
Hanımlar günler öncesinden ev temizliklerini yaptı.
Kolonya, şeker ve tatlılar hazır hale getirildi.
*
O gün özellikle güler yüzlü olmaya itina gösterildi.
O gün temiz kıyafetler giyildi ve hoş kokular sürünüldü.
Evet, o gün sabah erken saatlerde kalkıldı.
Sabah namazı sonrası camide,
Bayram Namazı, dokuz tekbir ile eda edildi ve ilk  bayramlaşmalar her zaman olduğu gibi yine camide gerçekleştirildi.
*
Ardından evlerde esaslı  kahvaltılar yapıldı...
Kapılara gelen çocuklarla bayramlaşıldı ve  çikolata/şeker verildi.
Bu arada siyasi liderler bayram mesajları yayınladılar.
*
Öte yandan gazeteciler yine gazetelerindeydi ve haliyle,
Gazeteler bayramda da yine yayınlanmaya devam ettiler.
Diğer taraftan Trabzon gazeteciler cemiyeti,
Bu bayramda da "Bayram Gazetesi’ni" çıkartmaya devam etti.
*
Trabzonlu siyasiler kentte, halkla buluştu.
Bayram nedeniyle maaşlar birkaç gün önceden verilirken,
Memurlara 10 gün tatil hediye edildi.
*
Ancak ne var ki Bayram Kazaları yine hız kesmedi,
Çok sayıda ölenler,
Yaralananlar oldu...
Acıları yaşayanların gönül takvimlerine bu bayram,
Bayram değil  acı bir gün olarak kazıldı.
*
Büyükler ve mezarlıklar gelenek olduğu üzere ziyaret edildi.
Yaşlıların elleri öpüldü.
Coşkulu karşılamalar,
Sevgi gösterilerinde bulunuldu.
Kavurmalar yenildi.
Vefat edenler  yad edildi, hatıralar canlandı,
Gözyaşları döküldü...
*
Maalesef Kurban kazaları da yaşandı.
Hijyen olmayan sevimsiz görüntüler medyaya yansıdı.
Bazı karikatüristler hayvanların kesilmesine karşı karikatürler çizdiler.
Bayram telefonları edildi.
Bayram mesajları çekildi.
Bazı küskünler barıştı.
Çocuklar cici kıyafetlerini giydiler.
Saçları tarandı, süslendirildiler.
Ceplerine bayram harçlıkları konuldu.
Bazı yol ve köprüler bayram süresince bedava geçildi.
*
Gün bittiğinde oh bir bayram da böylece sona erdi denilir ki,
Etlerin taksimi.
Kıymalık olacaklar.
Sade etler.
Kemikli kısımlar seçildi.
Sonra kıymalık etlerin kasapta çekilmesi  gerçekleştirildi.
Tabi bu zor görev daha çok erkeklerin başına ekşidi.
*
Evet böyle geçti bir bayram...

KÖPEK ADAMI ISIRDI

Okullarda ders olarak öğretilir.
"Köpek adamı ısırırsa haber olmaz,
Ancak, adam köpeği ısırırsa haber olur."
Evet, böyle geçer gazetecilik öğretisinde.

Ancak son habere bakarsak,
"Hadi canım sende!"
İşte Ömer Üründül.
Dün bal gibi haber oldu.
*
Üstelik haşa,
O köpeği ısırmadı,
Vallahi köpek Ömer Üründül'ü ısırmış.
O halde neden haber olmuş?
Çünkü Ömer Üründül, toplumun tanınmış kimselerindendir.
Spor camiasındandır.
*
Bu demektir ki,
Ünlülerin her olayı haberdir ve
Geçmiş olsun Üründül!

HER İŞİN BAŞI EĞİTİM

Eğitimde yerlerde sürünüyoruz;
Sorumlusu kim?
*
Sorumlusu müfredat.
Müfredatın sorumlusu kim?
Hiç tereddütsüz AK Partidir.
Bu hata kabul edilmeli ve derhal bu sorun çözülmedir.
*
Camilerimizde İmamlarımız, dini hikayeler anlatıyorlar.
Bu milletin hikaye dinleme yaşı geçti.
Camiler İslam'ı,Kurandan öğrenmek istiyorlar.
Ayetleri,
Ayetlerin Türkçe anlamlarını istiyorlar.
Allah'ın emirlerini,
Yapın/yapmayın dediklerini kurandan ilavesiz ve eksiksiz öğrenmek istiyorlar.
İşte o kadar.
O halde diyanet yeniden bir Kuran müfredatı yapmalıdır.
Artık 500 yıllık,
Bin yıllık  yaşanmışlıklardan değil,
Kuran-ı Kerim’den günümüzün İslam'ı öğretilmelidir.
*
Bu arada,
İyi/kötü bir çıraklık eğitimi var.
İyi kötü bir şoförlük eğitimi var.
İyi kötü el Halk Eğitim kursları var.
Ama evlenecek insanlara zorunlu bir eğitim yok.
Kadın/Erkek ilişkileri.
Çocuk bakımı ve eğitimi.
Anne/baba olmanın hukuki mesuliyetleri.
Ahlaki değerler...
Bunların da mutlaka bir eğitiminin verilmesi artık kaçınılmazdır.
*
Nereden çıktı bu demeyin.
İşte boşanan çiftlerin sayısı...
İşte sokak çocuklarının durumu...
İşte geleceğimizi tehdit eden,
Tinerci,
Esrarcı,
Bonzaici gibi yitirilmiş koca bir nesil canımızı yakmak üzeredir...

ERDOĞAN / MERKEL

Merkel 1954 doğumlu.
Tayip Bey 1953 doğumlu.
*
Merkel'in babası papaz.
Tayyip Bey’in babası Muhafazakar bir Müslüman.
*
Merkel Hıristiyan Demokrat Parti Lideri.
Tayyip Bey İslami tarafı öne çıkmış gelenekçi bir muhafazakardır.
*
Merkel, Babasının asi  kızıydı.
Gençliğinde komünist ideolojinin bayraktarıydı.
Tayyip Bey Futbol düşkünü ve Necip Fazıl'cı,
Yeniden Milli Mücadeleciydi.
*
Merkel,
2. Evliliğini yaptı.
Hiç çocuğu olmadı,
Gençliği marjinal yaşamakla geçti.
*
Tayyip Bey,
Tek evlilik yaptı.
4 Çocuk babasıdır.
*
Şimdi bu iki karakter adeta çatışma halindedirler.
Özellikle Merkel,
Ülkesindeki Türk ve Müslüman oyları alamayacağını anlayınca,
İslam ve Türk karşıtlarına oynuyor.
Anlaşılan seçimlere kadar bu gerilim sürecek.

AÇLIK VE YOKSULLUK

Türk-İŞ yayınladığı bilgiler ışında öğreniyoruz ki,
Asgari ücretli,
Açlık sınırının altında,
*
Yıllarını,
Müdür,
Bölge Müdürü olarak geçiren bürokratlar bile,
Bu gün yoksulluk sınırının çook da altında maaş almaktadırlar..
*
Evet, Yoksulluk sınırı 4 bin 9 yüz bir lira.
Açlık sınırı ise, Bin 500 bir lira.
*
İşte bizim kahraman(!) sendikacılarımızın imza attıkları ücret,
Açlık ve yoksulluktur.
Yazıklar olsun...
*
Üstelik Avrupa bizi kıskanıyormuş ya gülmekten kendimi alamıyorum...

EREN

Malum Eren'imiz/şehidimiz.
Erenimiz/milli kahramanımız.
Adına dünyalar kadar etkinlikler yapıldı;
Öyle de yakışırdı.
*
Birkaç gün önce Trabzon Meydan semtinde  görselinin bulunduğu bir billboardın camı kırılmış.
Onca canımızın yanmasının ardından buna da fena halde üzülmüştük.
Ancak bizim acar muhabirimiz Fatih Yılmaz olayı araştırmış,
Tüm mobese kameraları taranmış ve olay dışarıdan bir müdahale olmadan kendi kendine,
Hava sıcaklığının değişiminden kaynaklandığı gerçeğine ulaşılmıştır.
Demek ki neymiş,
Bilgi kirliliğine dikkat etmek gerekmekteymiş.

FIKRA

İki tavuk markette alışveriş yapıyorlarmış.
Bir yumurta standının önüne gelmişler.
Etikette yumurta 80 kuruş yazıyormuş.
Tavuklardan biri diğerine;
- Bak bu yumurtaları ben yumurtladım...
Demiş böbürlenerek.
Dolaşmaya devam ederken başka bir yumurta standına gelmişler.
Kocaman, çift sarili köy yumurtaları ve fiyat 90 kuruş.
Bu sefer diğer tavuk atılmış;
- Bak bu yumurtaları da ben yumurtladım....
Diğeri gülümseyerek cevap vermiş;
- Ben de bunlardan yumurtlayacaktım,
Ama kocam 10 kuruş için şeyini yırtmaya değmez, dedi...