Karadeniz diye adlandırılan topraklarda hep gurbeti yaşadık.
Bazen inşaatçı olduk, bazen hamal.
Bazen yurt dışına göç eden emekçi.
Bazen milletvekili, bazen mühendis.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan olduk.
Patika yollarla doludur yaşadığımız yerler.
Keçi yolu diye tabir edilen yolları hiç keleş ile dolaşmadık!
Senin gibi açlığı iyi bilirim.
Beraber yüklendik ülkenin en ağır yükünü.
Emekçileri oynadık nesiller boyu.
***
Lazlar Kürt’ün deniz görmüşüdür der bilirsin.
Benziyor muyuz gerçekten?
Hem de çok, hem de hiç!
Benzemez miyiz?
Ülkenin en ağır işlerini beraber sırtlandık.
Kürtler, Lazların deniz görmemişidir!
Ne kadar doğru değil mi?
Ülke savunmasında Çanakkale’de, Sarıkamış’ta birlikte olduk
HİÇ BENZEMİYORUZ ASLINDA HEMDE HİÇ !
Ana dil hiç sorun olmadı bizim için, bahane de olmadı.
Kültürel haklar gerekçesi ile hiç cana kıymadık biz.
Hiç pusu atıp mayın döşemedik körpe delikanlılara, yiğitlere. vatan için görev yapanlara.
***
Hiç işyeri yakmadık.
Hiç kepenk kapatmadık insanların yüzüne.
Hiç yollara düşüp caniliği, canileri savunmadık.
Hiç Mehmetçik ile teröristi bir tutmadık, yakıştıramadık vicdanımıza..
Polisime, askerime tuzak kurmadık, arkadan vurmadık.
Hiç benzemiyoruz hiç!
Çanakkale’de bende öldük.
Yetmedi Pontus çeteleri ile mücadelede öldük.
Ruslara karşı öldük.
Yetmedi Kore de öldük, Kıbrıs’ta öldük.
Bunu iğrenç ayrılıkçılık anlayışına kılıf uydurmak için malzeme konusu yapmadık
***
Zafere ulaşmak için her yol mübah demedik, diyemedik.
Çocuklarımızı sokaklarda taş atsınlar, barikat kursunlar diye yollamadık.
Bayrakları çiğnesinler, Milli Marşı söylemesinler diye öğütlemedik..
Lazlığımı Türklüğümün önünde görmedim hiç bir zaman.
Bez dağa çıkmadım.
Ülke ülke dolaşıp vahvahlarımı anlatmadık..
Bir oğlumu dağa bir oğlumu üniversiteye birini askere yollamadık.
Devlete vergiden kaçıp eşkıyaya haraç vermedik. Ekmeğine yağ sürmedik..
Gece dağda, gündüz kurumda olmadık.
 Hastaneleri basmadık, okulları yakmadık, şantiyeleri havaya uçurmadık.
Ekmeğini yediğim Türkiye Cumhuriyeti Devletine ihanet etmedik.
 
***
Biz Karadeniz çocuğuyuz.
Karadenizliler olarak, dosta düşmana mesajımızdır.
Türkiye’nin çimentosuyuz, çalışkan ve vatanperveriz.
Onurluyuz, gururluyuz, yardım severiz.
Dahası güzel insanlarız.
Memleketin en zor günlerinde bütün düşmanlar karşısında dimdik ayakta durarak;
Haksızlığa izin vermedik, Teröre asla karışmadık,
Uyuşturucuya bulaşmadık, yanlış işlere girmedik.
Devletimizi, bayrağımızı hep bildik. Saygıyı elden bırakmadık.
Hem dinimize bağlı, hem Cumhuriyetimize sevdalı kaldık
Demokrasiyi elden bırakmadan;
Hep lider, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Paşa, siyasetçi, bürokrat yetiştirdik.
Çocuklarımızın eğitimine önem verdik
Devletimizin bize verdiği hizmetlerle yetindik, eksiklerini kendimiz tamamlamaya çalıştık.
Karadeniz’in birçok köyünde asfalt yoktur.
Karadenizli bunu sorun yapmıyor, devletini suçlamıyor.
Bakabileceğimiz kadar çocuk yaptık..
Okul yakmadık, devlete karşı gelmedik
Hiçbir açılımın peşinden koşmadık, ayrıcalık istemedik.
Hiçbir Karadenizlinin yakını, dağda terörist olmadı.
Bizi bölmeye çalışanlara asla izin vermedik, barındırmadık.
Atatürk Cumhuriyetine gönülden bağlı kaldık
Çocuklarımızı asker ocağına davul- zurna ile gönderdik. Şehitlerimizi bağrımıza bastık.
”ÇÜNKÜ BEN YEDİĞİM EKMEĞE HİÇ İHANET ETMEDİM..
BİZİM İÇİN TEK BAYRAK,
 TEK DİL,
 TEK VATAN..
” BİZ KARADENİZ ÇOCUĞUYUZ!.