"İddialı bir şey söyleyeyim, biz dünyayı değiştirdik." ifadesini kullanan Soylu, şunları söyledi:

"Biz dünyayı negatif yönde ayrıştırmaya çalışanlara karşı, zalim bir denge kurmaya çalışanlara karşı dünyayı değiştirdik. Biz bunu silahla yapmadık. Tamamen ve sadece duruşumuzla, tavrımızla, değerlerimizle ve inancımızla beraber yaptık. Biz bu topraklarda bin yıldır neyi nasıl başardıysak, tam olarak da bununla beraber yaptık. Bu dediklerimin ispatını mı arıyorsunuz? Hay hay… Bakın bakalım birileri nerelere saldırıyorlar? Terörle saldırıyorlar. Sadece askere, polise değil, esasen bizim milletimizin bilincine, kardeşliğimize, ekonomiye, refahımıza, kalkınmamıza saldırıyorlar. Üçüncü havalimanı yapma kararını verdiğimizde çıkan tartışmaları, yurt dışından gelen itirazları hatırlayalım. Gezi'de önümüze konulan, dayatılan istekleri hatırlayalım. Güya 8 tane ağaç için başlayan eylemin sonunda 'Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve üçüncü havalimanı yapılmasın' diye hükümete nota vermeye kalkmalarını hatırlayalım."
Soylu, bunların yapılmasının sebebinin güçlü bir Türkiye istenmemesi olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Güçlü bir millet istemiyorlardı. Sözü söylendiği zaman etrafındaki coğrafyada ve dünyada kale alınan bir Türkiye istemiyorlardı. İstedikleri kadar dizlerini bükebilen liderler, istedikleri kadar eğilebilen liderler, istedikleri kadar haktan, hukuktan, adaletten, mazlumdan, dünyadaki fukaralıktan bahsetmeyen, 'Emredersiniz.' diyen ve sesini çıkarmayan hep 'Ne olacak?' diye sabahtan akşama kadar endişe eden, korkan ve ürken liderler istiyorlardı. Yapmak istedikleri buydu."

Siyasetle bu millete çok bedeller ödetildiğini anlatan Soylu, Türkiye'nin siyasi tarihinde yaşananlara ve bunlar karşısında sergilenen tutuma ilişkin örnekler verdi.

Soylu, Türkiye'nin artık 'Yarın acaba ne olacak?' diye endişe edildiği bir ülke olmadığına işaret ederek "Bugün 'Almanya, Avrupa bize kızarsa ne yaparız? Amerika bize kaşlarını çatarsa ne yaparız? Acaba bizi nasıl bir duruma sokarlar?' anlayışı içerisinde korkan bir Türkiye değiliz." diye konuştu.

Türkiye'nin belli bir istikamette gittiğini dile getiren Soylu, "Çünkü biz bir adamın peşinden gidiyoruz çünkü biz bir değerin peşinden gidiyoruz ve biz demokrasinin, hakkın, adaletin, hukukun peşinden gidiyoruz." dedi.

"Biz güçlü olmak zorundayız"

Soylu, millete kılık kıyafet, etnik köken gibi nedenlerle yaşatılan sıkıntıları örneklerle anlatarak bunları yapanların esas itibariyle Türkiye'nin ayağa kalkmasından bugün de ürkenler olduğuna dikkati çekti. Soylu, "Bugün de bir taraftan Irak'ı, bir taraftan Suriye'yi, bir taraftan İran'ı karıştırmaya çalışanlar, bir taraftan Fas'ı, bir taraftan Yemen'i, bir taraftan Tunus'u karıştırmaya çalışanlar, bir taraftan Balkanlar'da ektikleri tohumlarla bizim hareket kabiliyetimizi ortadan kaldırmaya, tarihsel bağlarımızı zayıflatmaya, kültür değerlerimizi erozyona uğratmaya çalışanlar... Bunların her birinin ve ne yapmak istediklerinin farkındayız." görüşünü aktardı.
Soylu, Türkiye'deki ekonomik gelişmelere ilişkin de bilgi vererek şöyle konuştu:

"Bize fukaralık, acziyet, diz çökmek, ürkmek yakışmaz. Biz 600 yıl boyunca dünyaya adaleti gösteren bir neslin, ecdadın torunlarıyız. Biz güçlü olmak zorundayız. Bize, dünyada birisi fukaralık, sıkıntı çekerken 'neme lazımcılık' yakışmaz. Biz büyük bir milletiz. Bugün bu büyük milletin önünde bir lider var. Hayallerimizi aşan, söyledikleriyle, yaptıklarıyla, duruşuyla ve tavırlarıyla beraber bize cesaret veren, varlığımızı ortaya koyan, kimliğimizden çekinmemizi sağlamayan bir liderimiz var Allah'a şükür. Bu bizim için büyük bir fırsattır. İşte bu coğrafya, bu güzel Anadolu, bu aziz ve asil millet ilk kez böyle bir fırsatla karşı karşıya. Bugünü bizden önceki nesiller çok hayal ettiler Allah'a hamdolsun ki biz bugünleri yaşıyoruz."

Soylu, üç ay sonrasını hesap edemeyen Türkiye'nin bugün 2023, 2053 ve 2071'in planlamalarını yaptığına dikkati çekerek "Bize bastırıyorlar, 'S 400 alırsanız karışmayız.' diyorlar. Aldık, hadi karışmayın da görelim." dedi.
Türkiye'de demokrasinin gelişmesine ilişkin ise Soylu, "Bu dünyada demokrasiyi hak eden, bir başbakanını idam ettiren, onlarca darbede yüzlerce, binlerce, onbinlerce insanının mağdur olmasına sebebiyet teşkil eden, yetmedi bütün bunların yanı sıra Gezi'de, 17-25 Aralık darbesinde, 6-7 Ekim olaylarında ve en son 15 Temmuz'da demokrasiye nasıl sahip çıkılacağını bütün dünyaya gösteren ama demokrasi diyenlerin sesinin çıkmadığı bir demokrasi yurdudur Anadolu, bir demokrasi yurdudur Türkiye. Bunun kıymetini bilmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"Ona teslim olun, sıkıştığınız zaman millete gidin"

Soylu, demokrasi ve siyasetin önemine ilişkinde görüşlerini şu sözlerle aktardı:

"Eğer biz bugün Recep Tayyip Erdoğan diye bir lidere sahipsek, bunun sebebi siyaset ve demokrasidir. Sıkı sıkı bu kavramlara sahip çıkmalıyız. Bizim yol güzergahımızı, etrafımızda gidebileceğimiz, uzanabileceğimiz alanların sınırını ortaya koyan demokrasidir. İşte bu demokrasi içerisinde halk her şeyi takip etmekte, millet herşeyi görmektedir. Kimin nifak ortaya koyduğunu, kimin çelme takmak istediğini, kimin kimin sözcüsü olduğunu, kimin bu ülkenin zenginleşmekten korktuğunu takip etmektedir. Ona teslim olun, sıkıştığınız zaman millete gidin. Bizim gideceğimiz yer millettir, bizim sığınacağımız sine millettir çünkü biz Müslümanız ve insanın yeryüzünde Allah'ın elçisi olduğuna inanıyoruz."

Soylu, teşkilat üyelerinin, 2019'da gerçekleştirilecek seçimler için bir dakika dahi kaybetmeden çalışmaları gerektiğini vurgulayarak gençlere izlemeleri gereken yola ilişkin çeşitli önerilerde bulundu.
Gençlerin ellerindeki AK Parti bayraklarına işaret eden Soylu, şu ifadeledi kullandı:

"Elinizdeki bayrak sadece bir AK Parti bayrağı değildir. O sadece timsalidir. Elinizdeki bayrak, bu coğrafyada, bu topraklarda değerlerimizle bizi bezemiş büyüklerimizin bayrağıdır. Bilmelisiniz ki bu bayrak sadece AK Parti'nin bayrağı değildir, sadece bu topraklarda 780 bin kilometrekareye ait bir bayrak değildir. Filistin'den Arakan'a kadar dünyanın her tarafında Müslüman olsun olmasın zulme uğrayan bütün milletlerin, bütün insanlığın adalet, hakkaniyet, sırat-ı müstakim bayrağıdır. Onun için sürecimiz sadece siyaset yapma, bir siyasi parti çatısı altında bulunmak değildir. Bununla birlikte büyük bir davayı, medeniyeti dünyaya taşımaktır. Onun için çok çalışmalıyız. Biz 'Yarın ne olacak' diye endişe eden değil, lideri tarafından hedefleri ortaya konulan bir nesiliz." 

"Uyuşturucu ile bizi terbiye etmeye çalışıyorlar"

"Bizi sadece terörle terbiye etmeye çalışmıyorlar." diyen Soylu, şunları kaydetti:

"Diğer taraftan başta tür terörlerle de bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Uyuşturucu ile bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Gençlerimizi, gelecek nesillerimizi zehirlemeye, beyinlerini öldürmeye, hücrelerini yok etmeye çalışıyorlar. Buna karşı da büyük bir mücadele vermeliyiz. Bizi bir kültür, değerler erozyonuyla karşı karşıya bırakmak istiyorlar. Türkiye'mizin her noktasında inanıyorum ki ahlaklı bir siyaset okulu olan AK Parti'nin gençlik kollarından yetişenler, Türkiye'yi hedefleriyle beraber buluşturacaklardır çünkü bu okulun başöğretmeni bugün bütün dünyada sözü dinlenilen ve ne söylediğine bakılan ve 15 yıldır bütün dünyaya siyasetin ve Anadolu coğrafyasının devlet adamlığının ne olduğunu gösteren Tayyip Erdoğan'dır. Her nesil böyle bir liderle, yol göstericisiyle karşılaşmayabilir, bunun kıymetini bilmenizi istiyorum. Söylediklerinin, ortaya koyduğu tavrın, milli duruşun, bu ülkenin maneviyat ikliminin, her an attığı her adımla hem dünyaya hem de gelecek nesillere aktarabilecek liderin bizin için büyük bir fırsat ve örnek olduğunu ifade etmek istiyorum. 50, 100, 150, 200 yıl sonra bu coğrafya dahil dünyada attığı adımların ne anlama geldiği analiz edilecek ve bütün bunlardan yapılan çıkarımların yepyeni bir öğreti oluşturacağı bir liderle beraber çalışıyoruz."

Kongreye AK Parti Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu ve Salih Cora, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ve diğer ilgililer katıldı.

Editör: TE Bilisim