Bekaroğlu’nun soruları şu şekilde: “ Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 759 bin dekar çaylık sahada yaklaşık 205 bin üretici çay tarımı ile geçimini sağlamaktadır. Çay, Doğu Karadeniz Bölgesi için iktisadi hayatta olduğu kadar, sosyal hayatta da önemli bir işlev görmektedir. Ülke ekonomisine her yıl yaklaşık 3 milyar dolar katkısı olan çay üretimi, çay üreticileri, fabrikalarda çalışan mevsimlik ve kadrolu işçiler, bölge esnafı da dahil edildiğinde yaklaşık bir milyon insanın geçim kaynağını oluşturmaktadır. ÇAYKUR’un varlık Fonu’na devredilmesi sadece bizleri değil, çay tarımından geçimini sağlayan insanları da endişelendirmektedir.
Bu bağlamda;

1. ÇAYKUR’un varlıklarının teminat, rehin, kefalet ve ipotek gösterilmesi elden çıkarılması demek değil midir? Kurumların varlıklarının elden çıkarılabilecek olması, bu kurumların özelleştirilmesi demek değil midir? 

2. ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devrine ilişkin açıklama yapan iktidar partisi milletvekilleri ÇAYKUR’un daha da ileri gideceğini, devrin olumlu olduğunu iddia etmektedir. Bu açıklamalar Varlık Fonu Kuruluş Kanununda belirtilen maddelerle birlikte okunduğunda halkı kandırmak değil midir? ÇAYKUR’un ileriye gitmesi için Varlık Fonu ne yapacak?

3. Türkiye’nin 300 bin tondan fazla olan kuru çay piyasasına dünya çay devlerinin göz diktiği bilinmektedir. Varlık Fonu kuru çay piyasasını da pazarlayacak mıdır?

4. Çay üreticisinin en büyük endişesi Türk çayının zamanla devre dışı bırakılarak, çay piyasasını yabancı çay firmalarının işgal etmesidir. ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devri bu endişeyi arttırmıştır. Türk çayının ve çaycılığının korunması için aldığınız tedbirler nelerdir?

5. Yıllardır Çay Piyasası Kanunu çıkarılacağı söylenmektedir. Daha önce bu konuda sorduğum soruya karşılık olarak kanun tasarısı/teklifini yakın bir zamanda kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunacağınızı belirtmiştiniz. Henüz bir açıklama yapılmadı. Çay Kanunun akıbeti ne olmuştur? ÇAYKUR’un Varlık Fonu’na devrinden sonra Çay Kanunu gündemden çıkarılmış mıdır?”
 
Editör: TE Bilisim