Atatürk alanında toplanan gazeteciler Türk bayrağı açarak şehitler için saygı duruşunda bulundu. ilk olarak Trabzon Gazeteciler Cemiyeti başkanı Yusuf Turgut bir selamlama konuşması yaptı.

Turgut yaptığı açıklamada; ‘FETÖ/PDY ve dış mihraklar tarafından yapılan 15 Temmuz darbe kalkışmasına direnen ve şehit olan tüm vatandaşlarımıza ve tüm güvenlik güçlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu hain, bu acımasız kalkışmadan bir gün sonra Trabzon Gazeteciler Cemiyeti olarak kınama mesajımızı yayınlamamıza rağmen tüm meslektaşlarımızla bir araya gelip ortak bir tepki koymanın gerekliliğine inandık ve bugün burada toplandık. Demokrasi paha biçilemez bir rejimdir. Hele hele geçmiş darbe dönemlerini düşündüğümüzde basın özgürlüğü demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Ben yaşasın demokrasi, yaşasın basın özgürlüğü diyor ve o gecenin seyrinin Sn. Cumhurbaşkanımız ile birlikte çeviren isimlerden birisinin kadın bir televizyoncu olması sebebiyle de bütün basın çalışanları adına da kaleme aldığımız bildiriyi Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreterimiz İpek Cansel Şahin’in okumasını istiyorum’ diyerek sözü Şahin’e bıraktı:

Şahin: “Ülkemiz, 15 Temmuz 2016 gecesi parlamenter demokrasimizin ortadan kaldırılmasına yönelik, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış dış destekli FETÖ terör örgütü mensuplarının ağır bir saldırısı ile karşı karşıya kalmış ve birçok vatandaşımız şehit olmuştur. Darbe Kalkışımının akabinde demokrasi ve ulusal iradenin yanında duruş gösteren Türk medyası, bu saldırının halka duyurulması, darbe girişimcilerine karşı moral üstünlüğü sağlanması, halkın direnişe geçmesi, saldırının savuşturulmasında en önemli rolü oynamıştır. Bağımsız ve özgür basının, medyada demokrasi ve çok sesliliğin, gerek demokrasi ve özgürlüklerin savunulması ve gerekse bir ülkenin kaderi için ne kadar önemli olduğu, tartışmaya meydan vermeyecek biçimde görülmüştür. Demokrasi ve basın tarihi, Türk basınının bu kahramanca duruşunu, elbet de altın harflerle yazacaktır. Sevindirici olan başka bir şey ise o karanlık gecede, medyanın yanı sıra iktidarı ve muhalefeti ile siyasetin cuntacılara açık tavır alması; en önemlisi, toplumun her kesiminden insanın, bu kanlı dayatmaya karşı sokak ve meydanları bir demokrasi ve dayanışma alanına çevirmesidir. Darbe girişimine karşı toplumun, siyasetin ve medyanın gösterdiği bu ortak karşı çıkış, uzun yıllardır belki de ilk kez, büyük bir uzlaşmayı sağlamıştır. 

Türkiye, ‘Sorun ülke ve demokrasi ise gerisi teferruattır’ diyerek büyük bir dayanışma örneği göstermiştir. Bu durum, ülkemize yönelik saldırı ve tehditlerin savuşturulması ve sorunların çözümü açısından yepyeni fırsatlar demektir. Siyaset kurumu, geçmiş gerilim ve kavgaları bir yana bırakarak, ülkenin sorunlarına yoğunlaşmalıdır. Bunun tek zemini, darbe girişimcilerinin de hedef aldığı, parlamenter demokrasimizin en önemli kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. O meclis ki, Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yürüttüğü ulusal kurtuluş mücadelesi içinde kurulmuş, bu kutsal mücadeleyi yönetmiş ve cumhuriyetin kuruluş ve inşasına temel dayanak olmuştur. 

Türkiye, demokrasisini ve hukuk devletini geliştirerek, özgürlükleri yaygınlaştırarak, kardeşliği ve barışı esas alarak, bölgede yapısıyla barışı ve istikrarı savunarak, bütün bunlar için siyasal ve toplumsal uzlaşma ile anayasasını demokratikleştirerek önünü açabilir. Trabzon Gazeteciler Cemiyeti ve Trabzon medya mensupları, her ne koşulda olursa olsun ülkesinin, demokrasi ve hukuk devletinin, halk iradesinin tecelli ettiği yer olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yanındadır. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Atatürk ve silah arkadaşları, 15 Temmuz’da yaşamını yitirenler demokrasi ve basın şehitlerimize ve şükranlarımızı sunuyor, gazilerimize Allah’tan şifa diliyoruz’’ diyerek sözlerini tamamladı.

 
Editör: TE Bilisim