Sektör Yatırım Aracı Olmaktan Çıkmıştır
Ülke genelindeki ekonomik daralma en çok inşaat sektörünü etkilemiştir. İnşaat sektöründe ivme
aşağı doğru dönmüşken bir de döviz ve faizlerdeki artış sektörü yatırım aracı olmaktan çıkarmıştır. İnşaat malzemeleri aşırı yüksek kura göre fiyatlandırılmış ancak dövizin düşmesiyle maalesef fiyatlar düşmemiştir. Konut sektörünün bugün ki durumunu da yalnız yapı stokuna bağlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Net satış miktarında çok büyük düşüşler olmuştur. Bu durum sektörü yavaşlatmış, durma noktasına getirmiştir. Bu zaman diliminde kamu yatırımları da yavaşlamış, bunların sonucu olarak da sektörde çalışan inşaat mühendisi arkadaşlarımız işlerini kaybetme noktasına gelmiştir.
Fındık Amelesi Olmaya Razı
Son yıllarda kamunun inşaat mühendisi istihdamında çok büyük düşüşler olmuştur. Serbest piyasada da işler iyi gitmeyince tecrübeli meslektaşlarımız bile işsiz kalmıştır. Her yıl 10.000 yeni inşaat mühendisinin piyasaya girmesi iş bulma olanaklarını daha da zorlaştırmaktadır. Bir an önce iyi bir planlama yaparak ihtiyaç duyulan kadar mühendis yetiştirmeliyiz. İhtiyaçtan çok olan İnşaat Mühendisliği Bölümlerinin biran önce azaltılarak nitelikli eğitim ve nitelikli mühendis yetişmesini sağlamamamız gereklidir. Trabzon’daki üniversitelerden bu yıl 400 civarında inşaat mühendisi mezun oldu. Bunların tamamına yakını işsiz durumdadır. Bu arkadaşlar odamıza gelerek iş aramaktadırlar. Kendileriyle İnşaat Mühendislerinin bu zamana kadar işsizlik problemi yaşamadığını, işlerin 2020 yılında açılacağını ve yurtdışı alternatifini de düşünmeleri gerektiği gibi görüşlerimizi paylaşıyoruz. Ne yazıktır ki bazı meslektaşlarım fındık amelesi olmaya bile razı olmuş vaziyette, “Fındık amelesi arayan yok mu?” diye soruyor. Benim meslektaşlarım fındık amelesi olacaksa, “Devletim inşaat mühendislerinin eğitimine bu kadar yatırımı niçin yapıyor?” diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Trabzon’un İmar Planı Bir An Önce Tamamlanmalıdır
Trabzon’da inşaat sektöründe iyileşmenin başlayabilmesi için ülkenin genelindeki ekonomik iyileşmenin hızlanması gerekmektedir. Bu kapsamda atılmaya başlanılan faiz indirimi gibi adımları önemli görüyoruz. En önemlisi beş yıldır bitirilememiş ama son aşamasına gelinmiş Trabzon’un yeni imar planlarının bir an önce tamamlanarak sektörün önü açılmalıdır.Bu sayede şehirde arazi yok algısı yenilebilir ve ticari döngü hareketlenebilir.
Arsa Payı Oranları Düşürmeli
Müteahhitlik sektörü için katı kurallar getirilmelidir. Her isteyenin bu işi yapması engellenmelidir. Sektör dışından gelen insanlar arsalara ederinden fazla yüzdeler vererek arsa sahipleri dâhil herkesin zarar etmesine sebep olmaktadır. Arsa sahipleri müteahhitlerden istediği yüksek arsa payı oranları düşürmeli ve vasıflı projelerin yapılmasını talep etmelidirler. İstenen yüksek oranlar projelerin vasıfsız olmasına sebep olmakta, daire değerleri düşmekte ve müteahhit para kazanamamaktadır. Oysa düşük yüzdelerde vasıflı, yüksek teknolojili ve çevreci projelerin yapılması her iki tarafın da menfaatine olacaktır.
Sermaye Sahipleri Elini Taşın Altına Koymalı
Müteahhitlerin sektördeki sıkıntıların aşılması için her şeyi devletten beklemeleri de doğru değildir. İyi dönemlerinde bu sektörden büyük paralar kazanan sermaye sahibi insanlarımızın da elini taşın altına koyarak sermayelerini faizde değil, piyasada yeni işler yaparak değerlendirmelerini, böylece istihdamı artırmalarını bekliyoruz. İnşaat sektöründeki yatırımların artması birçok sektörün de hareketlenmesine ve yatırımlarını artırmasına yol açacaktır. Çarklar dönecek bütün ülke kazanacaktır. Herkesin iş sahibi olduğu akşam eve geldiğinde gülen yüzüyle etrafına pozitif enerji verdiği ve gelecek kaygısı yaşamadığı bir Türkiye diliyorum” dedi.
Bahattin BAŞTÜRK
Editör: TE Bilisim
