TAKA Gazetesine de uğrayan ve sorularımızı cevaplandıran Balta, 15 Temmuz ve KHK üzerinden başlayan Erdoğan-Gül polemiği ile ilgili, ‘Bu milletin önünde Gezi parkında, MİT krizinde 17-26 ve 15 Temmuz girişimlerinde Tayyip Erdoğan vardı. ‘Ama’sız ve ölümüne Sayın Cumhurbaşkanımız ileyiz’ dedi.

Balta: Hainler ne yaptılar, 251 kişiyi şehit ettiler, 2 binin üzerinde insanı da yaraladılar. Bu alçak ve hainlere karşı silahsız bir şekilde mücadele veren bu millet yargı karşısına çıkıp da yargılanmalı mıydı?
 
AK Parti Trabzon Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Muhammet Balta, beraberindeki AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ve AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Yalçınalp ile birlikte TAKA gazetesini ziyaret etti. Çevre Komisyonu Başkanlığı’ndan, seçim koordinatörlüğüne ve yayımlanan KHK’ya kadar birçok konu hakkında önemli açıklamalar yapan Balta, dikkat çeken mesajlar verdi. İşte Balta’nın o açıklamaları:
 
Çevre Komisyon Başkanı olduktan sonra ilk ziyareti Trabzon’umuza yapıyorum. Komisyon başkanı oldum, Bursa-Balıkesir koordinatörlüğümde vardı, iki şehrimizin ilçe kongrelerini yapıyoruz 37 ilçenin 36’sını gerçekleştirdik, sadece Bursa’nın Nilüfer ilçesi kaldı. Diğer yandan Türkiye-Pakistan Dostluk Grubu Başkanlığı’mda devam ediyor. Geçen hafta yine Pakistan’a gittik, hem Türkiye için hem Rusya, Afganistan, İran’ın meclis başkanlarının katıldığı terörle mücadeleyle alakalı Pakistan meclis başkanının davetlisi olarak Pakistan’da bulunduk. Sayın meclis başkanımızda, grup başkanlarımızla beraber.

Terörle Mücadelede Ortaklık

Pakistan’da hem Kudüs konuşuldu, bunun yanında özellikle 6 ülkenin de terörle mücadelede ortak hareket etmesi için, sonuç bildirgesine yazıldı. Sonuç bildirgesinde de Türkiye heyeti olarak başlarında meclis başkanımızın çalışmaları doğrultusunda da sonuç bildirgesine FETÖ’yü kınayarak, bu konuyla alakalı da Türkiye’nin de yanında olduklarını ifade ettiler. Çok verimli bir toplantıydı. Orada şunu gördük, özellikle Kudüs konusunda olsun diğer konularda olsun Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı başarılı çalışmalardan övgüyle bahsedildi. Bu konuyla alakalı Türkiye’nin yanında olduklarını ifade ettiler.

 
6 Ülke Fikir Birliğine Vardı

Hem ekonomik ilişkilerin geliştirilmesiyle alakalı da 6 ülke fikir birliğine vardılar. Bu Türkiye açısından önemli bir toplantıydı. Dünyada da görüyorsunuz Cumhurbaşkanımızın Afrika ziyaretlerinde de görüyorsunuz, dünya 5’ten büyüktür, şimdi dünya 1’den büyüktür dedi. Tüm bu olumsuzluklara dünya bir refleks gösterdi bu önemli Türkiye’nin öncülüğünde. Daha sonra Türkiye’ye döndük, yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Şimdi Trabzon’a geldik, valimizden başladık, emniyet müdürümüz, basınımızla birlikte bir dizi ziyaretler yapıp Trabzon’da gidemediğimiz ilçe kongreleri var oraları da ziyaret edeceğiz.
 
Teknolojiyi Kullanırken…

Çevre çok önemli, özellikle dünyanın ve ülkemizin de en fazla önem vereceği bir alan. Bir taraftan dünya gelişiyor, bir taraftan teknoloji gelişiyor, bir taraftan sanayileşme hızlı bir şekilde dünyada artıyor, ama bunun yanında çevresel hassasiyetleri de çevreyle havayı, suyu toprağı da korumamız gerekiyor. Teknolojik nimetlerden faydalanacağız, ama teknolojik nimetlerden faydalanırken, doğayı bozduktan sonra da havayı suyu toprağı kirlettikten sonra bunun da bir anlamı yok. Sürülebilir bir kalkınmayla birlikte çevre hassasiyetini en üst düzeyde yolumuza devam etmemiz lazım.


 
Kirli Suların Hepsi Arıtılacak

Bu konuyla alakalı Türkiye son 15 yılda çok büyük yatırımlar yaptı. Atık su arıtma tesislerinden başlayarak, katı atık düzenli depolama sahaları, katı atık bertaraf tesisleri, bunlarla ilgili çok önemli çalışmalar yaptı. Bunlarla ilgili belediye nüfusunun yaşadığı şehirlerimizde nüfus oranının yüzde 82’sine atık su tesisi hizmeti götürüyoruz. Yaklaşık 50 milyon civarında insana da katı atık bertaraf tesislerinden faydalandırıyoruz. 2023 hedeflerimizde tüm Türkiye’de kirli suların hepsinin yüzde yüz arıtılarak doğaya bırakılması.
 
Yüzde Yüz Nüfus Faydalanacak

Türkiye’de özellikle katı atık düzenli depolama tesislerinden yüzde yüz nüfusun faydalandırılması. Yani 2023’te artık Türkiye’de bir taraftan suların arıtılarak yüzde yüzü doğaya bırakılacak diğer taraftan da bütün çöpler katı atık düzenli toplama sahalarında bertaraf edilerek hem ekonomiye kazandırılacak hem de doğaya zarar vermeden yok edilecek. Bu konuyla alakalı hedeflerimiz var çevre ve şehircilik bakanlığımızın başlattığı ‘sıfır atık’ projesi var bunu da kamu kurum ve kuruluşlarından başlatılacak. Bunun amacı da hiç  doğaya zarar vermeden katı atıkların ekonomiye kazandırılması. Şuan da Katı atık düzenli depolama ve bertaraf tesislerinden elektrik enerjisi üretiyoruz, yaklaık 3,5 milyarlık bir gelir sağlıyoruz, yaklaşık 60 bin kişi çalışıyor.
 
Yol Haritası Oluşturacağız

2020 hedeflerimizde yaklaşık 10 milyar gelir elde etmek 100 bin kişiye de istihdam sağlamak. Bunlarla alakalı hem çöplerle ilgili enerji üreteceğiz, hem de ekonomiye kazandıracağız. Tabi, bunun yanında şunu ifade etmek isterim, çevre koruma sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yada TBMM’deki Çevre Komisyonu’nun güdümünde değil, Bakanlık ve komisyonla sadece başarıya ulaşılamaz burada bizim amacımız Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonu olarak Ankara’ya döndükten sonra yol haritamızı oluşturuyoruz. Ben 1992’den beri bugüne kadar bakanlık yapmış olan, komisyon başkanlığı yapmış olan isimlerle bir araya geleceğim, tüm bakanlıklarımızla birlikte çalışacağız.


 
Doğalgaz Kullanımı Artmalı

Trabzon’la alakalı olarak söylemek istiyorum. Trabzon’da doğalgaz var ancak hemşerilerimiz katı yakıt kullanıyorlar, vatandaşlarımız doğalgaz kullanmalı ki Trabzon yeşille mavinin buluştuğu yer havasının da temiz olması lazım. Bu konuyla alakalı da çalışmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığıyla da çalışmalar yapacağız. Neden milli eğitim bakanlığı? Bir çok öğrencimiz var ve öğrencilerimizi çevre gönüllüsü yaparsak eğer bütün Türkiye’deki bütün evlere girmiş oluruz. Burada belediyeler de bizim paydaşlarımız. Toplum çevresel hassasiyetlerle proje yapan belediye başkanlarına ve adaylarına prim vermesi lazım ki bu konuyla alakalı proje yapsınlar, bu hassasiyette toplumdan gelmesi lazım toplum bu işi sıkıştırması lazım. Bizde Türkiye’deki bütün birimlerle çevre duyarlılığını en üst düzeye çıkarabiliriz.
 
TAKA: Son dönemlerde muhalefetle iktidar arasında Man adasıyla biraz gerilim yaşandı. Sonrasında Süleyman Soylu’yla birlikte muhalefet ‘Bittin Kılıçdaroğlu’yla devam etti. Bugün de son olarak KHK’yla 15-16 Temmuz olaylarıyla ilgili ‘Bu olaylara katılanların cezai sorumluluğu yoktur’ denildi. Buna da Sayın Abdullah Gül bir eleştiri yaptı. KHK üzerinden de Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte sanki Gül, karşı karşıya geldi. Siyasi değerlendirme almak istiyorum sizden.
 
Milletimiz Gözdağı Vermiştir
 
Öncelikle 15 Temmuz’da Türkiye düşmanlarının içerideki uzantıları FETÖ’nin ve hainlerin, alçakların bir işgal hareketiyle karşılaştık. Türkiye bu işgal hareketini vatandaşlarımızın sokağa çıkarak, hiç silah kullanmadan, kurşunların önüne tankların önüne atlayarak, Cumhurbaşkanımızın da çağrısıyla milyonlar ülkemizin haysiyetini, şerefini tekrar kurtardılar ve kesinlikle alçaklara, hainlere bu ülkeyi yem etmediler, peşkeş çekmediler. Milletimiz içerideki düşmanlara da dışarıdaki düşmanlara da gözdağı verdiler.
 
Alçaklardan Temizlenmeye…
 
Ondan sonra gelişen zaman içerisinde hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem hükümetimiz sizlerde takdir edersiniz ki; kısa süre içerisinde bu ülkeyi psikolojik kötü havadan kurtardık. Yani tekrar ülke eski anlayışına döndü bir taraftan ekonomik göstergeler iyileşti, bir taraftan yerli ve yabancı yatırımcılar Türkiye’de ürkmeden yatırımlarına devam ettiler. Bir taraftan verilen sözler tutulmaya başlandı. Taşeron yasasından, asgari ücrete bir taraftan da etkin bir şekilde terörle mücadele ediliyor. Hangi terör, PKK terörü, DAEŞ, FETÖ. Türkiye’nin 40 yıldır damarlarına kadar işlemiş bu hainler alçaklar temizlenmeye çalışılıyor.
 
Mahkeme kapılarında yatıyordular!..
 
Şimdi ben size sorarım, FETÖ’nün davaları Sincan ve Silivri’de devam ediyor. Daha önce Cumhuriyet Halk Partisi bizi eleştiriyor, CHP’liler daha önce mahkeme kapılarında yatak serip, yatıyordular. Hatta Türkiye’de bazı terör gruplarının yaptığı eylemleri ve o eylemleri gerçekleştirenleri mahkeme kapılarında gidip ziyaret ediyordular. Siz hiç gördünüz mü bir CHP milletvekilini FETÖ davalarını gidip izleyip, özellikle mağdur olan ve bizlerin şuanda yaşamasını sağlayan 251 şehidimizin yakınları ve gazilerimizin yakınlarıyla beraber, o davaları izlediğini gördünüz mü? Hiç duydunuz mu? Biz görmedik. Ben Sincan’a gittim, partimiz de her gün milletvekillerimiz Sincan’a, Silivri’ye giderek orada o davaları izliyor. Alaçklar hainler orada yargılanıyorlar.
 
O insanları korumayacak mıyız?
 
Peki o alçaklar ve hainler ne yaptılar, 251 kişiyi şehit ettiler, 2 binin üzerinde insanı da yaraladılar. Bu alçak ve hainlere karşı silahsız bir şekilde mücadele veren bu millet yargı karşısına çıkıp da yargılanmalı mıydı? İçerimi atılmalıydı? Biz milletimize şunu mu söyleyecektik, ‘Siz bir daha böyle bir olay oluşa ülkemizi kurtarmayın, işgalcilerin yanında olun mu’ diyecektik. ‘Siz ülkeyi kurtardınız, sizi cezalandırıyoruz’ mu diyecektik. Yeni çıkan KHK’yla birlikte nasıl ki kamu-kurum ve kuruşlarda görevli olan vatandaşlarımız nasıl ki bu ülkeyi alçaklara karşı mücadele ettiler onlar korunuyorsa, KHK’yla birlikte 15 Temmuz gecesi o hainlere karşı mücadele veren insanların da korunması lazım. CHP perde arkasında bu işi sulandırmak ve bu mücadeleye zarar vermek için sürekli buradan prim sağlamaya çalışıyor. CHP yörüngesini kaybetmiştir. Bu millet kimin, kimlerle beraber iş tuttuğunu görüyor.
Furkan YİĞİT
Editör: TE Bilisim