Başkan Coşkun Dilber yazılı çaıklama yaparak şunları söyledi: ‘Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Eylül 2018 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 3.000,00 TL olarak hesaplandı. Ağustos ayında,  5978,82 TL olan dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 212,22 TL artışla 6.191,04 Lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %3,55 oranında arttığını gösterdi. Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %3,72 oranında yükseldi ve 2.324,10 Lira olarak hesaplandı.

Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2018 yılı Eylül ayında 2.286,57 Lira olarak tahmin edildi.  Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Eylül 2018 verilerine göre günlük 46,85 TL olduğu, Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.405,47 TL olmuştur. Eylül 2018 itibarı ile ortalama 3.419,32 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %41,1’ini oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 881,10 TL olarak belirlenen kira gideri ise Eylül 2018 ortalama maaşının %25,77’sine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,87’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %33,13’ü kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Eylül 2018 maaşından geriye yalnızca 1132,82 TL kaldı.

Kamu Görevlilerine Ek Zam Artık Zaruri Bir Hale Gelmiştir

Rakamlara bakıldığında, aileler bir ayda 212 TL daha yoksullaştık. Gelirleri sabit olan ailelerin giderleri ise sürekli artmaya devam ederken, Eylül ayında memurun önceki aya göre 212 TL daha fakirleştiği görülmektedir. Artık görülmüştür ki, memurlarımızın bu rakamlarla geçinme imkânları kalmamış, hayat standartları giderek gerilemeye başlamıştır. Türkiye Kamu-Sen olarak talep ettiğimiz “Memurlara Ek zam” artık zaruri bir hale gelmiştir. Kamu görevlilerine yapılacak ek zammın piyasalara da olumlu  yansıyacağı unutulmamalı, bu konuda gerekli adımlar derhal atılmalıdır. Kamu görevlilerinin hem çalışırken hem de emekli olduklarında ellerine geçen ücreti doğrudan etkileyen ek gösterge uygulamasına ilişkin olarak pek çok sorun bulunmaktadır. 

Çözülmelidir
 

Ek gösterge kamu görevlilerinin temel sorunu haline gelmişti. Yalnızca belli unvanlardaki personelin ek göstergelerinin yükseltilmesi sorunu çözmekten ziyade derinleştirecek bir uygulama olacaktı. Bu nedenle ek gösterge uygulamasının bütüncül bir yaklaşımla kamu görevlilerinin tamamı bakımından ele alınması gerekmekteydi. Özellikle ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları başta olmak üzere kariyer meslek mensubu sayılmayan Uzmanlar,  Genel İdare Hizmetleri Sınıfına dahil Şube Müdürleri ve Müdürler, Mahalli İdarelerdeki Daire Başkanları, Öğretmenler, Sağlık çalışanları, Teknik Hizmetler Sınıfında Tekniker ve Teknisyen unvanlı personel, Memurlar, Din görevlileri ve Polislerin tamamı için yeni bir ek gösterge sistemine ihtiyaç duyulmaktaydı. Türkiye Kamu-Sen’in bu görüşleri dikkate alındığında; memurların çalışırken aldığı maaşlara  nazaran emekli maaşlarının gerçeklikten uzak bir şekilde belirlenmesinin de önüne geçecektir. Türkiye Kamu-Sen olarak ek gösterge sorununun çözülmesi için her türlü girişimde bulunacağımızın altını bir kez daha önemle çiziyoruz.’
Editör: TE Bilisim