Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
Bütün halklar, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz. Bu sözleşmeye taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir. Denmektedir” dedi.
Madde 123’e Yer Verilmedi
Kurt yaptığı açıklamada; “Adalet ve Kalkınma Partisinin referandum halkoylamasını tanıtım amacı ile bastırmış olduğu broşürde bütün maddeleri kendi yorumuna göre sıralamış, ancak kendisinin bile yorum yapmaktan aciz kaldığı MADDE 123’e yer vermemiştir. Kamuoyundan gizlenmeye çalışılan Madde 123’te ne var? Eski hali: Anayasa`nın 123. Maddesi: 1. İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzelkişiliği.
İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Yeni hali: İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzelkişiliği. 1. İdarenin Bütünlüğü ve Kamu Tüzelkişiliği.
İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanı kararnamesiyle kurulur. Cumhurbaşkanına kararname ile isterse eyalet kurma yetkisi veriliyor. 2003 yılından beri sistematik bir şekilde devam eden bu gelişmeler, ülkenin bölünme tehlikesi ile burun buruna geldiğinin en büyük kanıtıdır” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim
