Yetiştiricilik açısından müdahalenin önemli olduğu bir döneme girmiş bulunuyoruz. Üreticilerin alışkanlıklarından kaynaklı AZOTLU gübreler ile tek tip gübre uygulama yanlışlıkları maalesef devam etmektedir. Bununla birlikte bölgemiz açısından fırsat niteliğinde olan güneşli günler, yanlış gübreleme ve susuzlukla birlikte adeta felaketi beraberinde getirebilmektedir.
Bu süreçte geç kalmadan yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz;
  1. Kompoze gübre kullanımına başlanmalıdır. Azot(N), Fosfor(P), Potasyum(K) içerikli bu gübreler damla sulama yoluyla ya da toprağa karıştırarak verilmesi gerekir.
  2. Meyvelerin eşit irilikte olması, raf ve depo ömrünün uzun olması için Kalsiyum içerikli gübreler kullanılmadır.(Kalsiyum nitrat gibi...)
  3. Fotosentezin dolayısıyla da bitkilerde besin maddesi üretiminin temel taşı olan klorofilin yapısında bulunan Magnezyumun(Mg) bitkilere verilmesi çok önemlidir. Daha koyu renkli ve sağlıklı yaprakların varlığı verim ve kalite açısından önemlidir.
  4. Bitkilerde az miktarda kullanılmasına rağmen eksikliğinde ciddi verim kayıplarının yaşanmasına neden olan iz elementlerin kullanımı da gerekmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda fındık bitkisinin haziran ayı süresince terleme-buharlaşma yoluyla su kaybı 122 ton, kivi bitkisinin yaklaşık 121 ton, ceviz bitkisinin ise145 ton dur. Bu değerler iklim koşullarına, bitkinin taç yapısının büyüklüğüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir.

Haziran ayı süresince yağışlı geçen günler hariç diğer günlerde bitkinin aylık kalan su ihtiyacı çiftçiler tarafından temin edilmelidir. Aksi durumda meyve dökümleri, küçük kalan meyveler, kalite ve verim de düşüşler yaşanacaktır. Ayrıca toprakta bulunan besin elementlerinin bitkiler tarafından alınabilmesi ve bitki içerisinde taşınabilmesi de yine suyun varlığına bağlıdır.

Güneşli havaların kuraklık ya da felaket değil rahmet olduğu bilinmelidir. Verim ve kalitenin olmazsa olmazlarından bir tanesi de güneş ışığıdır. Suyun bir yerden başka bir yere taşınması çeşitli yöntemlerle mümkündür; ancak güneş ışığı için böyle bir durum söz konusu değildir. Yapay aydınlatma belirli ortamlarda ve belirli şartlarda sağlanabilse de maliyeti çok yüksektir. İmkânı olan üreticilerimizin açık, sıcak ve güneşli giden bu günleri sulama yaparak fırsata çevirmelerini tavsiye etmekteyiz.

Akçaabat bölgesinde yaklaşık 90 Bin dekar dikili fındık alanı bulunmaktadır. Yıllık rekolte verileri incelendiğinde ise dekarda ortalama 50 kg fındık üretimi yapıldığı görülmektedir. Türkiye ortalamasının bile altında olan bu miktar sulama ve sulamaya bağlı olarak gübreleme ile birlikte ivme kazanarak yükselişe geçecektir. Daha önce ki deneyimlerimiz dekarda 120 kg fındık üreten çiftçilerimizin verim miktarlarının ertesi yıl sulama ve gübreleme ile  200-250 kg ları zorladığına şahit olduk. Bu verim artışında budama ve bitki koruma tedbirlerinin katkısı olsa da aslan payı sulama ve gübrelemenindir.

Zirai İlaç Kalıntısız Ürün, Bol Verim, Yüksek Gelir

İnsanoğlunun temel ihtiyaçlarının başında hiç şüphesiz beslenme gelmektedir. Beslenme hayatımızı idame ettirebilmemiz ve sağlıklı bir ömür sürebilmemiz açısından elzem bir alışkanlıktır. Bu süreci yaşarken tükettiğimiz gıdaların kaynağının bilinmesi ve sağlıklı olmaları çok önemlidir. Her ne kadar beslenme sürecinde ilk sorumlu muhatap birey olarak kendimiz gibi gözükse de gıda üreticileri (çiftçiler), gıda satıcıları da aynı ölçüde sorumluluk taşımaktadırlar, hele hele günümüz dünyasında daha çok tüketim toplumu olduğumuz gerçeği göz önünde tutulursa tüketici haricinde ki diğer paydaşlara çok daha önemli görevler düşmektedir.

Akçaabat Ziraat Odası olarak sebze ve meyve üreticilerine yaptığımız ziyaretlerde hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda alınacak tedbirler, yapılacak uygulamalar hakkında kendilerine tavsiyelerde bulunmaktayız. Bu tavsiyelerin bir kısmı da kimyasal mücadele yöntemi ile savaşımdır. Odamız olarak bünyemizde çalışan ve BİTKİ KORUMA ÜRÜNÜ REÇETE YAZMA YETKİSİ olan iki Ziraat Mühendisimiz mevcuttur. Bu yetkiye sahip ziraat mühendislerimiz gerek sahada ki ziyaret esnasında gerekse üreticilerimizin odamızı ziyaretlerinde kendilerine yardımcı olmaktadırlar. Üreticilerimizin yetiştirdiği ürünleri tüketici sağlığını tehdit etmeyecek şekilde üretebilmeleri için Akçaabat Ziraat Odası olarak her türlü teknik desteğe hazırız.
Editör: TE Bilisim