Cumhuriyet Halk Partisi Ortahisar Başkan Yardımcısı Barış Özkarabekir, Sezgin Tanrıkulu’nun vermiş olduğu kanun teklifine tepki gösterdi. Özkarabekir sosyal medya adresi üzerinden şu yazıyı paylaştı; “Cumhuriyet Halk Partisi Ortahisar başkan yardımcısı olarak Sayın Sezgin Tanrıkulu bey'in vermiş olduğu kanun teklifini demokrasi kuralları içersinde tanımadığımı buradan belirtmek isterim! 3 Temmuz şike sürecinden sonra sürekli Trabzon ve Trabzonspor Halkına üvey evlat muamelesi yapılmak istenmekte olup güçlünün hukuk sistemi hayata geçirilmektedir " mahkemelerce " emek hırsızlığı yaptığı tescillenen Adı geçen kulüplerin sanki " mağdur tarafmış " gibi yapmış olduğu yaptığı " emek hırsızlığını " aklama kampanyalarına Trabzon insanını rencide ederek sürüklemelerine izin vermeyeceğiz Futbolun sadece Futbol olmaktan çıkarılıp bir suç örgütü ve bir çete oligarşisine dönüştürülmesini sağlayan insanların " suçsuzmuş " gibi ortaya çıkıp " adalet için fener yak " kampanyası ile aslında " Emek hırsızları için adaleti yak ve parçala " kampanyasından başka bir şey olmadığını görüyoruz Kendileri Sanatçı lobileri,Asker lobileri,Siyasi lobileri ve İktidar Lobileri ile kamuoyunu yanıltıp adaletin adaletli bir şekilde yargılama yapmadığını söyleyenler aslında belirli bir kitlenin sempati ve çıkarlarının hesabında gölge oyunlarıyla çıkar peşinde koşmaktadırlar Bir istanbul bir trabzon etmez düşüncesine kapılan sanatçılar yada siyasetçiler fatih sultan mehmetin " Trabzon feth edilmeden İstanbul'un fethinin bir anlam taşımadığını " söylediğinde sadece Trabzonun stratejik ve jeolojik konumunu değil yöre insanının vatanın çimentosu gibi bir yapıya sahip olduğunu anlatmaya çalışmıştır 3 temmuz sürecinden bu yana sürekli medya'da hakarete mağruz kalan ve buna imkan tanıyanlara karşı ciddi boyutta bir isyan noktasına getirilen Trabzon Halkını hiçe sayarak yapılan yanlışlara Trabzon siyasetçileri ve Toplum kuruluşları olarak kısık sesle konuşmaktan vazgeçip artık yüksek sesle bağırma noktasını geçmiştir Trabzon halkı " adalet için fener yak " mak yerine bütün adli kurumlarca verilen kararların uygulanmasını istemektedir " Adil yargılanma ve yasal olmayan delillerin sayılmaması " gibi insan haklarına bile aykırı bir argümanla hem medya ordusu hemde lobi ordusu ile Adaleti baltalamak demek adaletin güçlülerin yanında karar alıp güçsüz gördüklerini yerle bir etmesi demektir. Bir gün Cem yılmaz,Okan Bayülgen V.s gibi insanlar kendilerine karşı suç işlendiğinde mahkemelerde kendilerinden daha güçlü insanlara karşı ezilmeye ve ötelenmeye çalışıldığında " adaletin aslında nasıl herkeze eşit davranması gerektiğini " anlayacaktırlar Futbolu futbol olmaktan çıkaran bu mafyatik ve rantçı oluşumlara karşı destek vererek ancak ve ancak var olan suçluları besleyip onların çok daha fazla hırslanıp çok daha kötü şeyler yapmasını sağlarsınız. Bugün bu kaos ortamında futbolda bile adaleti sağlayamayanlar yada adalete güvenmeyenler nasıl olacak da bu topraklarda barış inşaa edecekler. Hayır ! Adalet için Fener Yakmıyoruz Çünkü biz Adalet için suçlu kimse onun yanmasını yani suçunun karşılığı olan cezanın uygulanmasını istiyoruz !”
Editör: TE Bilisim