Dünkü manşetimiz ,
Cumhurbaşkanı Erdoğan TC Başkanı olarak ilk kez bölgeye geliyor,
"MEGA PROJELER HIZ KAZANACAK! "
Şeklindeydi.
Evet,
*
Bu şehrin ve bölgenin yatırım alamamak gibi artık hiç bir mazereti yok.
Cumhuriyet döneminin en Karadenizli kabinesi bu hükümettir.
Üstelik Başkanı Hemşerimiz.
Cumhurbaşkanımız,
Başkanımız,
Recep Tayyip Erdoğan.
*
Sonra,
Birbirinden merdane 4 bakan Trabzonludur.
Sonra Genel Müdürler ...
E, daha ne olsun!
*
Evet,
Haklı olarak biz de dün,
Manşetimizi  Başkanı kast ederek,
"MEGA PROJELERE HIZ VERECEK" Dedik.
Doğru da dedik.
*
Olmazsa olmazlarımız,
Demiryolu.
Olmazsa olmazlarımız ,
Güney Çevre Yolu.
*
Evet,
ORGİ havaalanı yapıldı, hizmete girdi.
Ama Trabzon Havaalanına inen uçak sayısı düşmediği gibi daha da çoğaldı.
Trabzon ve Karadeniz turist kaynıyor.
O halde Trabzon'a genişletilmiş modern bir havaalanı yada,
2. bir havaalanı şart.
*
İstihdam sorunu var bu şehrin.
Hem de en acilinden.
Zira bu can yakan göçün durdurulması lazım.
Hatta geri döndürülmesi lazım.
Öyle ya,
Bu cennet diyar neden terk edilir?
Çünkü aç kalınca cennetin de kıymeti kalmıyor.
Yani demem o ki,
Yıllardır konuşulan ama henüz adım atılmayan "Yatırım Adası" da olmazsa olmazlarımızdandır.
Sonra 2. Üniversite.
Yani Trabzon Üniversitesi derhal eğitime  başlamalı.
Yapımı devam eden,
Fakat yavaş ilerleyen Kanuni Bulvarı çok çok önemli;
Bir an önce bitirilmeli.
Tabi Sahil yoluna battı çıktı yollar ve kavşaklar lazım.
Bu haliyle Sahil Yolu adeta patinaj yapıyor.
Son olarak Yeşil Yol!
Olması gereken bir proje ve hızla uygulanması gereken bir proje.
*
Bu arada" İmar Barışı"yla yaylalar hepten yağmalanmış vaziyette.
Devlet bunlara bir an önce "Dur!" demeli artık.
Zira çok vahim görüntüler var...
 
AH BU SELLER!
 
Geçmiş olsun Samsun!
Bu yaşananlarda;
Keder de teselli  de var.
Teselli,  can kaybı yok.
Lakin mesajlarla dolu bir felaket.
İmar problemlerine dikkat çekiyor,
Mühendislik zafiyetlerini haykırıyor bu felaket...
Öyle ya,
Devlet işi ihale ediyor.
"Al bu işi en iyi şekilde yap!" diyor.
Parasını da tıkır tıkır ödüyor.
Sonra;
Yapılan işin kalitesi yağmur sularında rezil bir şekilde gidiveriyor.
*
Halkı sevelim.
Tatlı dilli olalım.
Mutlak sevgi dilini kullanalım.
Ama,
Halkını, soyana asla.
İhanet edene asla.
Sömürene,
Söğüşleyene asla hoşgörü göstermeyelim artık.
*
Evet;
Dün Rize,
Bu gün Samsun,
Yarın,
Trabzon,
Artvin...
Bu bölge böyle sellere uygun imar edilmeli
Kamu yatırımları, özellikle köprüler dayanıklı hale getirilmeli.
Çünkü doğa bazen;
Depremlerle,
Sularla/sellerle imtihan ediyor bizleri.
 
İNSAN ÜRETİNCE VARDIR
 
Sadık Yılmaz Bulut,
Türk Telekom'dan emekli.
Telekom'un özelleşmesiyle kurum değiştirenlerden.
Ama adapte olamamış.

"Telekom'un o iş disiplinini,
O üretkenliğini görünce yatarak para kazanmaktansa,
Çalışarak kazanmak daha evladır,
Düşüncesiyle emekli oldum" diyor.
*
"Gençlik yıllarımda el sanatlarında oldukça mahirdim.
Düşündüm bir hobi de olsa buna devam etmeliyim.
Kısa bir süre sonra kendimi bu işlerin üstesinden gelen bir usta gibi görmeye başladım.
Yani yeni işimi kurdum.
Ben bu işi yaparken adeta dünyadan soyutlanıyorum.
Dert bitiyor.
Borç/alacak endişesi bitiyor."
*
Evet bunu ispatlarcasına,
Bize takdim ettiği  bu emek dolu şirin masa saati tamamıyla kendi eseri.
Üreten elleri dert görmesin.
Yeni işin ve uğraşın hayırlı olsun!
 
KÜFÜRBAZ PİSLİKLER!
 
Adam Facebook'ta,
"Kime söveyim ?"diye geziniyor.
Bu sövücülerin tek ortak özellikleri terbiyesiz olmaları.
Karşılarında kendisi gibi düşünmeyen bir figür mü var.
Hemen küfrü basıyorlar.
Çünkü başka diyecek bir sözü yok.
En iyi bildiği şey,
İşte o şey!
*
Tabi bunun için,
Ahlak  gerekmiyor.
İnsan olmak  gerekmiyor.
Bilgili olmak da gerekmiyor.
Hatta haklı olmak bile gerekmiyor.
İşte bunlar,
Başı boş köpekler gibi Face sayfalarında gezinip gezinip ona buna havlıyorlar...
Bunlara yüz vermeyin,
Silin gitsin,
Hatta engelleyin bunları...
*
Çünkü,
Facebook bir arkadaşlık sitesidir.
Fikir ve düşünce platformudur.
Şaka nükte ve takılmalar arenasıdır.
Ne bu yaa!
 
FIKRA
 
Maç başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı hakemi bir köşeye çeker.
Hocam, der. Sen bizim takımı bilmezsin. Bu maçı bize kaybettirecek olursan bizimkiler seni ne yapar bilir misin?
Ne yaparlar?
Seni parça parça ederler vallahi!
Hakem cevap verir:
Anlaşıldı, siz bu maçta berabere kalacaksınız.
Neden hocam?
Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!..
 
TS BAYRAKLARI
 
Taraftarları havaya sokmak amacıyla,
Trabzon'un meydan semtine asılan Trabzonspor Bayrakları sökülmüş.
Gerekçesi,
"Çevre kirliliği."
Süper bir duyarlılık!
Gözlerim yaşardı...
*
Ancak,
Şu seçim zamanlarında çevredeki onca siyasi parti bayrak ve flamaları aylardır ne diye asılı kalıyordu göğümüzün yüzünde?
Hem de seveni,
Sevmeyeni vardı o bayrakların.
Üstelik dura dura solgun ve çirkin bir hal almışlardı...
Ama sanırım o alan boş tutulsun ki,
Yine bir siyasi parti için gerekebilir.
Yani önce siyaset.
Sonra yine siyaset.
Her zaman siyaset...
Hem de hep  iktidarlısından siyaset.
*
Düşünüyorum da,
Şayet mesele çevre kirliliği ise,
Aşağı gel aşağı,
O meydandan aşağı.
Havada bayrak değil,
Yolda rezaleti gör...