Ülkede en fazla sevilen ve ilgi gösterilen spor dalı futboldur.  Futbol insanımızın stres atma ve moral bulma kaynağıdır. Maçın olmadığı hafta sonları hepimiz için biraz daha heyecansız ve keyifsiz geçer. Bu gerçekten hareket ettiğimizde futbol önemli bir toplumsal fonksiyona sahiptir. Hepimiz bu hafta sanki yeniden hayata döndük. Trabzonspor sanki ölüm virajını kazasız belasız dönerek bizlere hayat öpücüğü verdiler. Hele hele kaptana sarılmaları yokmu hiç mübalasız belki 15 dakika çocuklar gibi sevinerek ağladım. Ne günah işledik de bu duruma düştük diyerek kendi kendime söylendim durdum. Her neyse biz konumuza dönelim. Başta siyasetçiler olmak üzere toplumun beğenisini kazanmak zorunda olan herkes futbolu araç olarak kullanır. Futbol bir bakarsınız siyasetçinin boynuna kaşkol olarak asılmış, bir bakarsınız bir ürünün reklamında kullanılmış.  Zaman zaman zavallı futbol, istismarcıların elinde oyuncak olmuş ve şirazesinden çıkmış duruma düşmektedir. Hadi tüm iyi niyetimizi takınalım ve bunları hoş görelim. Millete ulaşmak için milletin sevdiğini sevmek hem siyasetçinin hem de pazarlamacının en birinci stratejisidir diyelim. Ancak koca bir şehrin belediyesinin süper ligde oynayan bir takıma sahip olması anlaşılır gibi değildir. Kimden topladığın parayı nereye ve kime harcıyorsun? Engelli bir vatandaşımız sokaklarda dolaşamazken, çocuklarımız spor yapacak sağlıklı alanlar bulamazken sen süper ligde nasıl milyon dolarlık bir takımın peşine düşersin? Belediyeleri incelediğimizde, iki sebeple güçlü futbol kulüpleri kurdukları anlaşılmaktadır: Birincisi seçimlerde halkın futbola olan aşkını kullanmak ve futboldaki başarıları siyasi ranta dönüştürmektir. Hepinizin tahmin edeceği güzide bir kulübümüz bu yanlış amacın kurbanı olmuştur. Bugün 1. Ligden bile düşme aşamasına gelmiştir. Belediyenin bu amaçla ele geçirmek istediği bir takımın nasıl acımadan küme düşürüldüğüne şahit olmaktayız. Bakınz, belediye başkanı ile idareciler anlaşamadı diye oldukca parlak geçmişi olan bir spor kulubümüz tam bir batağın içine sürüklendi. Bir çok futbolcu, iş adamı malzemeci ve çalışan mağdur oldu. Oysa bu takım ülkemizin başşehrinin ismini taşıyordu. İkincisi, belediyeler bu kulüpler üzerinden mali operasyonlarını daha kolay yapmak hedefindedirler. Milyon dolarlar vererek yurtdışından futbolcu ithal etmektedirler. Çünkü futbol kulüplerimiz yeterince denetlenmemektedirler. Belediyeler kulüpleri denetim dışı para operasyonları için kullanabilmektedirler. Belediyelerimizin altın değerindeki kısıtlı kaynaklarını milletin gözünü boyamak uğruna heba etmektedirler. Futbol kulüplerimizin denetiminin yetersizliğini kullanarak, bu açık pencereden belediyenin kaynaklarını kamu hizmeti dışına atma girişimleri olabilmektedir. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediye spor İstanbul halkının belediyeden beklediği hangi hizmeti karşılamaktadır? Böylesine üst düzey bir takım oluşturarak ve bu takıma onlarca para harcayarak nasıl bir hizmet üretmektedir? Bu takımımız ne kadar miktarda karını yılsonunda alıp belediye hizmetleri için kullanmıştır? Yoksa zaman zaman halka verilmesi gereken hizmetler yerine, takımın başarısı için ithal edilmiş futbolculara mı verilmiştir? Buradan net ifade etmek istiyorum: Kar üretmeyen, karını millete hizmet için belediyeye aktarmayan, kar etse bile bu paraları yine kendisine harcayan bir belediye takımına gerek yoktur. Bu takımların yerli yeteneklerle belli bir başarı sağladıktan sonra, ciddi paralar karşılığı profesyonel futbol kulüplerine dönüştürülmesi ve belediyelerin aldıkları parayla şehirlere büyük çaplı yatırımlar yapması gerekir. Kaldı ki belediyelerin sporla ilgili başka temel görevleri vardır ve bu görevleri gözlemlediğim kadarıyla hakkıyla yerine getirememektedirler. Belediyelerin temel görevi sporun her dalında, şehrin çocuklarına ve gençlerine tesisler açmaktır. Yetenekleri bu tesislerde avlamak üzere turnuvalar düzenlemektir. Spor il müdürlükleri ve okullarla işbirliği yaparak sporun değişik dallarında büyük başarılara imza atmaktır. Bulunduğu şehirde spor eğitimi almamış hiçbir çocuk ya da genç bırakmamaktır. Belediyenin görevi, spor eğitimini kolaylaştırmak ve tabana yaymaktır. Bu ülke, parası olanların çocuklarıyla yetinmek zorunda değildir. Parası olmayan bir çocuğun spor eğitimi kime emanettir? Atletizmde yetenekli ancak imkânsızlıktan okul sonrası çalışmak zorunda kalan çocuğun sorumluluğu bitti mi de süper ligde top koşturuyoruz.  Bırakın herkes işini yapsın. Belediyelerin temel işi, çocuklarımızın spor eğitimini üstlenmektir, onları sahipsiz bırakmamaktır. Unutmayın fakir bir çocuk da yetenekli olabilir ve bundan haberdar olmak, bu çocuğa güreşecek bir minder bulmak görevleri arasındadır. Gelin görün ki bizim belediyelerimiz spor tesisleri yapıyor, ardından bu tesisleri ranta dönüştürmek isteyen fırsatçılara kiralıyor. Bu tesisi kiralayanın da haklı olarak o beldenin imkânı olmayan çocuklarla ilgilenmesi söz konusu bile olmuyor. Hatta tesis daha sonra beldenin parası bol olan ve keyif için akşamları maç oynayan insanlara bırakıldığını gözlemliyoruz. Parası olana hizmet kolaydır ve her yerde vardır beyler. Maharet yoksul çocuklarımıza ve gençlerimize tesis ve antrenör imkanları sağlamaktır. Geçenlerde, İstanbul’da bir belediyenin, bir takımda oynama hevesiyle Afrika’dan İstanbul’a gelen gençlere kucak açtığını duydum. Onlara saha tahsis etmiş, sürekli antrenman yapmalarını sağlıyormuş. Muhtemelen yemek ve barınmalarını da karşılıyordur. Ne güzel bir misafirperverlik! Tebrik ediyorum. Ancak o belediyeye halkı adına şu soruyu sormayı da bir borç biliyorum: Belediye olarak beldende yaşayan kaç güreşçi çocuk için bu imkânları sağladın? Beldendeki gençler için kaç tane kapalı spor salonunu bedava tahsis ettin? Çocukların ve gençlerin spor eğitimi almaları için kaç sezon eğitim programı düzenledin? Bu çocuklara bedava spor eğitimi vermeleri için kaç hoca kiraladın? Hülasa sevgili sporseverler, Belediyelerimiz hep vitrine oynuyor. Başarıyı süper lige çıkmak ve orada kalmak olarak bize yutturuyorlar. Hâlbuki yetenekli ancak imkânı olmayan sayısız çocuğumuz heba olup gidiyor. Belediyelerimizi bu şov yapma yaklaşımından uzaklaştıracak yasal önlemler almamız gerekiyor. Bu konudaki iyi ve kötü örnekleri yorum bölümüne yazabilirsiniz. Sağlıcakla kalın…

Editör: TE Bilisim