Sarıçam ormanlarının deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan biri olan Çamburnu Tabiat Parkı yakınlarında oturanlar çevreye yayılan kokulardan da rahatsız. Trabzon, Rize Katı Atık Birliği (TRAB-Rİ-KAB) tarafından ilçede 11 yıldır çöp depolanan alan dolunca bölgede yeni bir çöp depolama alanı daha oluşturuldu. Çevre sakinleri, yeni çöp depolama alanının oluşturulması ve son günlerde rüzgârlı havanın da etkisiyle çevreye yayılan kokudan rahatsız oluyor, evlerinin önünde oturamamaktan yakınıyor.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde katı atıkların düzensiz bertaraf edilmesi, gelişigüzel vahşi depolama yöntemlerinin uygulanması, uzun süreden bu yana çözülemeyen bir çevre sorunu haline geldi. Soruna çözüm için bir araya gelen Trabzon ve Rize ile ilçe belediyeleri, 'Trabzon ve Rize illeri Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği'ni (TRAB-Rİ-KAB) kurdu. Birlik, bakanlıklar ve belediyelerin katkıları ile Trabzon'un Sürmene ilçesi Kutlular mevkisinde deniz seviyesinden 290-340 metre yüksekte, kıyıdan yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta çöp depolama alanı oluşturdu. Mevcut çöp depolama alanının kapasitesinin dolması üzerine, yeni çöp depolama alanı açıldı. 2007 yılında katı atık depolanmaya başlanan ve yaklaşık 10 yıl ömür biçilen alanın dolması üzerene çöpler için bölgede yeni bir çöp depolama alanı daha oluşturuldu. Yetkililerin, yeni alanda çöpleri çevreye kötü koku yaymayacak şekilde ayrıştırıcı ve enerji üreten modern bir sistem kurması hedeflendiği belirtildi. 11 yıldır çöp depolanan alan, yeni alanın da oluşturulmasıyla çevreye kötü kokular yayıldığını öne süren ilçe sakinlerinin de tepkisine yol açtı.

Tepkiler Sürüyor

Dünyada sarıçam ormanlarının deniz seviyesine inebildiği nadir alanlardan biri olan Çamburnu Tabiat Parkı'nın da güneyinde yer almasıyla sürekli tartışmaların odağı olan çöp depolama alanına, çevrede oturan vatandaşların tepkisi sürüyor. Daha önce, tabiat parkı içinden geçerek çöp depolama alanına ulaşan yol üzerinde toplanıp eylem yapan vatandaşlar, kötü kokunun bölgede sürmesi nedeniyle endişe içinde yaşamak zorunda kaldıklarından yakındı.

'Bizi Lağımın İçerisine Soktular'

Çevrede oturan İbrahim Mahmutoğlu, çevrelerine yayılan kötü kokudan ötürü zorluk yaşadıklarını belirtti. Mahmutoğlu, "Çöp depolama alanı evimize çok yakın. Bunu kabul edeni, buraya yerleştireni Allah’a havale ediyorum. Başka diyecek bir şey bulamıyorum. 'Kapıma çıkıp da, bir saat oturayım, bir bardak çay içeyim' desen bunu pis kokudan ötürü yapamıyorsun. Yöneticilere soruyorum kapının önüne sen bunu kabul eder misin? Çoluk çocuğumuz zehirlendi. Burada mahsul bile yetiştiremiyoruz. Mahsullerimiz mahvoldu. Yiyemiyoruz içemiyoruz. 'Kapanacak' dediler. Yalan söylediler. Bunlardan haberi olsaydı bizim devletimiz bunu kabul etmezdi. Bir insanı çöp kutusunun içerisine sokuyorsun, lağımın içerisine sokuyorsun. İnsan sormaz mı ki kendine 'Ben bunları lağımın içerisine soktum, nasıl rahat yatar uyurum' diye. Buna yetkililer bir çare bulsun. Biz buna neden mahkûm edildik. Rize’yi topladın, Giresun’u topladın, Trabzon’u topluyorsun gelip buraya döküyorsun. Bunun izahı yok" diye konuştu.

'Terk Edeceğiz Buraları'

Çevreye yayılan kötü kokunun yanı sıra sinek ve fareler ile de mücadele ettiklerinden şikâyet eden Ahmet Ali Bıçakçı da "Çöpün içerisinde oturuyorum. Bir an önce kapatılmasını istiyorum. Evlerin içerisine çöp olur mu? Önce bir tane idi. Şimdi iki tane oldu. Kapatacağız dediler. Kapattıkları yok. 11 yıldır burada çöp, pislik kokluyoruz. Geceleri kokudan uyuyamıyoruz. Sineklerden farelerden kurtulamadık. Taşınmayı düşündük. Buraları satmayı düşünüyorum. Satın alan yok. Terk edeceğiz buraları" ifadesinde bulundu.   

'Canımıza Tak Etti Artık'

Tarlalarda mahsullerinin yok olduğunu öne süren ve bölgeden taşınacaklarını anlatan yöre sakinlerinden Fatma Bıçakçı ise şunları söyledi:

"Akşam dışarı çıkılmıyor. Gündüz cam açmak mümkün değil. Çocuklar ne dışarı çıkabiliyor ne içeri girebiliyor. Çocuklar tatillerde buraya gelemiyorlar. Sineklerden durmak mümkün değil. Oralara sinek ilacı sıkılıyor. Bütün sinekler burada evleri basıyor. Bağımız bahçemiz yok oldu. Tarlalara bir şey ekemiyoruz. Kargalar gelip burada bütün mahsulü koparıp gidiyorlar. Taşınmak istiyoruz. Canımıza tak etti artık. Böbrek hastası eşim. İstanbul’da duramıyor. Geldik köyümüze temiz hava almaya ama nefes almak bile mümkün değil."

Editör: TE Bilisim