Evli ve bir çocuk babası olan İstanbul’da ikamet eden Arslan,Güce merkez Yukarı Mahalle, Küme Evleri adresinde babadan kendisine kalan mirası kardeşinin elinden almak istediğini iddia etti.5’i üvey,4’ü öz olmak üzere 9 kardeş olan ve sadece öz kardeşi Temel Arslan ile sorunlar yaşayan Arslan, kardeşinin ev ve araziyi hisseli göstererek, başkalarının yönlendirmesiyle problemler çıkardığını söyledi.

“Tapusu bende anlam veremiyorum”

Tapu kaydında evin resmen kendisinin üzerinde göründüğünü,kadastroda ise vefat eden babası Mehmet Arslan’a ait görünen evle ilgili hukuki mücadele başlattığını belirten Hüseyin Arslan:
 “Burada bulunan parsellerin 05.07.2018 tarihinde sehven hisse oranlarında tespiti yapılmış olup,Kadastro çalışması yapılırken, her nasılsa parselde kayıtlı olan taşınmazın yıkılmış olduğu, bu suretle yıkılan yere iki adet ev yapıldığına ilişkin tespit edilmiş  ise de belirlenen bu kadastro tespiti sehven işlenmiş olup, 24.07.2018 tarihinde itiraz ettim. Lakin itirazıma rağmen herhangi bir sonuç alamadım. Ben daha sonra dava konusu olan sehven hisselerin belirlendiği ve  sehven yıkıldığı, sehven tespit yapıldığı muris babamdan kalma arazinin fotoğraflarını çektim. Mahkememiz tarafından keşif ve bilirkişinin gönderildiği tarihin tarafıma bildirildiği takdirde keşfin benimde olduğum zamanda yapılmasını talep ederim. Söz konusu ev ve arazi babam Mehmet Arslan’dan, Giresun Birinci Noterliği’nin 06572 numaralı sözleşmesi gereği intikal eden taşınmazdır.Muris tarafından miras bırakılan yerin şahsıma ait olduğu aşikar iken,itiraz ettiğim askı ilanında ise hisse oranları da yanlış yazılmıştır.Bu nedenle sehven yapılan hisselerin ve ilanda görüleceği üzere bu mütesattaki ev yıkılmış, yerine ‘iki adet ev yapılmıştır’ ibaresinin düzeltilmesini,dava konusu yerin adıma düzgün bir şekilde tescili için dava açmak zorunda kaldım.Halbuki böyle bir durum söz konusu değil.”diye konuştu.

Olayın Aslı Bambaşkadır

Kardeşi  Temel Arslan ile geçmişe dönük husumetinin olmadığı halde birilerinin galeyanına gelip, tapusu üzerime ait olan evi hisseli gösterilmesine çalıştığını iddia eden Hüseyin Arslan sözlerine şöyle devam etti:  

“Babamızdan bana  intikal eden 70 yıllık bu evin yıkıldığını, yerine başka bir ev yapıldığı kadastro tespit tutanaklarına geçmiştir. Halbuki olayın aslı bambaşkadır. Tutanakta benim adıma görünen ev ‘yıkılmıştır’ denilerek askı ilanı mevcuttur. Ben haklı olduğumu düşündüğüm bu dava konusunun mücadelesini veriyorum, vermeye de devam edeceğim. Bu karar doğru bir karar değil. Noter senedine dayanarak  hiçbir işlem yapılmamıştır ve mahkemece de keşfi söz konusu değildir. Tespiti yerinde yapılmadan bir karar verilmiştir, bu bir hukuksuzluktur. Bunu asla kabul etmiyorum ve yargının en üst düzeyine kadar konunun takipçisi olacağım.Yerel mahkemenin kararını bir üst mahkemeye taşıma kararı istedim kabul onundu ve Samsun İstinaf Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettim.

Ankara’ya Kadastro Genel Müdürlüğü’ne Gitti

Ben Kadastro Genel Müdürlüğü’nden iki kez tarafsız baş müfettiş talebinde bulundum. Trabzon 9. Bölge Müdürlüğü ise (Adını Yunus Şişman diye hatırlıyorum) kişiyi görevlendirmesine rağmen bahsi geçen ev ve arazinin bölgesine varmadan tutanak hazırlamıştır. Bana da imzalatmak istediler kabul etmedim. Ve ben bu olay üzerine tekrar Ankara’ya Kadastro Genel Müdürlüğü’ne gittim ve tekrar tarafsız baş müfettiş talebinde bulundum. Tarafsız bir baş  müfettiş görevlendirildi, İstanbul –Sultanahmet 2. Bölge Kadastro Genel Müdürlüğü’ ne çağrıldım. Orada Zafer Demir adında bir baş  müfettişle  görüştüm. Beni buraya niçin çağırdınız dediğimde ise aynen şu yanıtı aldım. Hüseyin bey sizinle burada görüşeceğiz, orada görüşmeyeceğiz” dedi. Niçin böyle bir şey olabilir? Yerinde tespitiniz gerekmiyor mu diye sorunca da münakaşa yaşadık ve ifademi almak istediklerinde öfkelendim kabul etmedim.”ifadelerini kullandı. Şimdi arap saçına dönen tapulu ev mevzusu nasıl son bulacak merak ediliyor.
SEDAT KARAKAYA
Editör: TE Bilisim