Soyadını hiç bilmedim. Merak da etmedim. Takaoğlu olduğunu da inanın dün öğrendim. Foto Fon Uğur. PTT’li Uğur olarak Trabzon’un geçmişine, Amatör yaşamına, Uzun Sokağına kazınmıştı. Trabzon insanı beyefendi olanı, kulis atmayanı, tebessüm edeni ne çok severmiş. Başkasının malında makamında gözü olmayanı baş tacı yapmış Trabzon. Uğur’la gördük bunu. Ailece öyleydiler. Çaykara’nın hoşgörüsü, sakinliği bütün bedenini örtmüştü. Futbolculuğu döneminde de, 40’ında da, 50’sine yaklaştığında da sarışın ve hep yakışıklıydı Uğur. Kalbine yenilip 2 metrelik tabuta uzandığında da yüzünde tebessüm vardı. Her ne kadar internet sitesindeki fotoğrafına mozaik atılsa da Uğur oradan da bakıyordu. Uğur’un cenaze merasimi için İskenderpaşa camiine gittik. Cami avlusu doluydu. Trabzon’un efsane Doktoru Kemal Dursun’un kalabalığına doğru gidiyordu. İlginçtir hep 1965 ve 66 kuşağı. Bizim kuşak. Kafamı kaldırdım Yılmaz Büyükaydın. Ahmet Çelikhan, Osman Kastan, Hakan Ayaz, Temel Altunbaş, Aziz Bahadır. Sağbek kasetçi Temel. TFF Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Beyazlı da gelmişti. Uğur’un yetişmiş oğlu var. Babasının dostları onu sarmaladı. Bazıları ona cami avlusunu ve babasının ne kadar sevdiğini anlattı. Ve Kalp. İnsan vücudunun motoru. Sessiz sedasız bitiyor, fark etmiyoruz. Bölgede kanserle at başı gidiyor. İkisini de biliyoruz. Ama ikisine de ihmalle bakıyoruz. Uğur sabah yürüyüşü yapmış ve kalbinin üzerine ağrı girmiş. Arkadaşını aramış. Arkadaşı, ‘Terleme var mı’ diye sormuş. Uğur hastane yerine eve gitmiş ve düşmüş. Oysa Ahi Evren’e çıksa tek stend takılacak. Kalp motoru yenilecek. Takaoğlu ailesinin feryadı vardı. Arkadaşlarının anlayamaması ve kabullenmekte zorlanması var. Ecel gelmiş bir kere. Ne yan gitsen nafile. Trabzon’da yaşam sürecek Uğur gibi insanların azaldığı dönemi yaşamaya devam ederek.
Editör: TE Bilisim