Örneklerine Çok Fazla Rastlamıyoruz
Kale ve gözetleme kulelerinin çoğunun Selçuklu döneminden kalma, Osmanlı döneminde de aynı amaçla kullanıldığını ifade eden Doğan, “Fazla muhafız yaşamamış. Bir kale dizdarı ve bir düzine askerin kalabileceği kuleler bunlar. Bunların birçoğu Sulçuklular döneminden günümüze miras. Osmanlı döneminde de aynı şekilde ticari kervanların geçişinde onları kollamak veya yoğun kış şartlarında mahsur kalan ticaret kervanlarına yardımcı olabilmek maksadıyla inşa edilmiş. Kaledeki pekçok yer dökük halde ama restore edildiği taktirde güzel bir görüntüye sahip olur. Günümüzde bu tarz kale örneklerine çok fazla rastlamıyoruz. Özellikle bu bölgede çok fazla örneklere rastlamıyoruz” dedi.
Tarihi Mirastır
Doğu Karadeniz ve Kafkasya coğrafyasında kaleler ve gözetleme kulelerinin dağların yüksek kesimlerine yapıldığını dile getiren Doğan, Gümüşhane’nin turizmine destek olacak bu yapıların korunması gerektiğinin altını çizdi. “Avrupa’da kule kalelerin meteorolojiye tahsis edildiği yada gözlem evi olarak kullanıldığı örnekler var” Bir bölgenin turistik değerini artırabilmek için o bölgede bulunan tarihi ve coğrafyayı iyi değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Doğan, “O bölgenin sosyal ve kültürel meselelerini çok iyi harmanlayıp turizm içerisinde iyi değerlendirmek lazım. Burası bu şehrin tarihi bir mirasıdır. İlla turistin gelmesine de gerek yok. Burası çok farklı amaçlarla kullanılabilir. Avrupa’da örnekleri var. Kule kalelerin meteorolojiye tahsis edildiği yada gözlem evi olarak kullanıldığı örnekler var” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim