Söz konusu makale yarışmasında gazetemizin de köşe yazarı olan Trabzonlu yazar M. Nihat Malkoç "Milenyumun Çeyreğinde Dünyanın Hâl-i Pürmelâli" adlı yazısıyla Türkiye Birinciliği Ödülü kazandı. Aynı yarışmada Rümeysa Betül Cebeci  ikinci, Burak Kabakçı da üçüncü oldu.  

M. Nihat Malkoç, ödülünü 06 Ekim 2018 tarihinde Ankara'da Milli Gençlik Vakfı Genel Merkezi'nde düzenlenen törende aldı. Kendisini tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz. Malkoç'un altı sayfalık uzun makalesinden kısa bir bölümü dikkatlerinize sunuyoruz: 

"Karıncaların devasa filleri omuzlarında taşımaya mecbur ve mahkûm olduğu bir acayip dünyada yaşıyoruz.  Kanaryalar bin bir başlı kartalları taşımaya zorlanıyor.  Güçlülerin güçsüzleri acımasızca ezdiği ve hor gördüğü bu dünyada gerçek huzuru yakalamak hayaldir.

Maddenin mânâya hükmettiği bu çağda akılları gözlerinde olanlar, her şeyi kirletiyor. Sevgi ve muhabbetin kırıntılarını bile gönüllerinden silip süpürenler dünyayı tıpkı kalpleri gibi taşlaştırmanın peşindeler.  Onlar ki hikmeti hayatlarından kapı dışarı etmişlerdir. 

Zamanımızda insanlar birleştirilecek yerde ayrıştırılıyor; kıymetlendirilecek yerde aşağılanıyor, eldekiler paylaştırılacak yerde tekelleştiriliyor. Helâl haram demeden her bulduğunu yiyenler, başkalarını aç bırakıyor. Bu çağın haramzadeleri kendileri üşümesin diye dünyayı yakmaktan çekinmiyorlar. Bu çağın kapitalist efendileri kendileri dışındakilere köle muamelesi yapmaktadır. Onlar ki bütün ahlâkî kriterleri yerle bir etmişlerdir. 

Yerli değerlerin derdest edildiği ve yozlaştırıldığı, Batılı değerlerin el üstünde tutulduğu bu çarpık yüzyılda aklın bütün devreleri yanmış, akıl adeta devre dışı bırakılmıştır. Modern putçuluk köşe başlarını tutmuştur. Ar damarı çoktan çatlamıştır. İffetsizlerin itibar gördüğü, namusluların horlandığı bu çarpık zamanda düşman da dost da belli değildir.    Günümüzde insanların ayağını kaydırmak, rahatlarını bozmak, fitne fesat sıradan işlere dönüşmüştür. Bütün dünyada ciddi bir ahlâk depremi yaşanıyor. Etik kurallar hayatın dışına itilmiş. Kimse kural kaide tanımıyor. Herkes kendi kuralını koyuyor. Empati kültürü işletilmiyor.  Bu çağda yanlış doğruya, çirkin güzele, kötü iyiye dadanmış. Bu ve bunun gibi aykırılıklarla cennet misali dünyamızı ne yazık ki kendi ellerimizle cehenneme döndürüyoruz. 

Zamanımızda hayatımıza yön veren sevgi, saygı ve adalet gibi birçok kavramın içi boşaltılmıştır. Kimse kimseyi uyarma lüzumu duymuyor. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışı revaçta. Günün 24 saatinde adeta bir polis gibi yanı başımızda duran;  hâl, hareket ve tavırlarımızda bizi denetleyen vicdan mekanizmaları hakkıyla işletilmiyor. İnsanlar "bizden olanlar", "bizden olmayanlar", "bizim gibi düşünenler", bizim gibi düşünmeyenler" diye kategorize edilmiş. Kadın erkek ilişkilerinde bütün sınırlar ortadan kaldırılmış." 

Editör: TE Bilisim