Bugün 15 Temmuz, o ihanet gecesinin 2.yıl dönümü. Hangi kelimeler hangi cümleler anlatır bu ihaneti bilmiyorum. Nasıl yazsam, nereden başlasam bilemedim. Yaş olarak akranlarım ve benden küçükler fiili darbe olarak sadece 28 Şubat’ı gördük ve biliyoruz. Sincan sokaklarında yürütülen tanklar ve sonrası yaşanan olaylar herkesin malumu.

Darbe denilince, büyüklerimizin anlattıkları 1980 darbesi ve utanç vesikaları aklımıza gelmekteydi o kara gece yaşanana kadar. O derece bir askeri hareketlilik ve ihaneti görmedik 15 Temmuz okara geceye kadar. 12 Eylül 1980 askeri darbeyi görenler yaşayanlar o yüzden bizden önce farkına varmıştılar o gece yaşananların bir darbe olduğunu. Önce İstanbul’daki Boğaziçi Köprüsü kesildi ve sonrasında kışlalardan çıkan tanklar ve yaşanan olaylar.

Trabzon’da sıra dışı büyük bir hareketlilik yaşanmadığı için ilk olarak televizyondan olayları herkes gibi takip ediyordum, ta ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı alanlara davetine kadar. Reis’in çağrısını duyduktan sonra evden çıktım Meydan’a gitmek için. Mahallede dolmuş yoktu o saatte ama akın akın arabalar gidiyordu Meydan’a. Tanıyan tanımayanı, aracı olan yürüyeni yolda kim varsa arabalara alıp gidiyordu.   

Tanımadığım birinin arabasına binmiştim, sanki cepheye gidercesine o heyecanla. Çok gidemedik, Tanjant yolunda araçlardan ve yürüyen kalabalıktan trafik kilitlenmişti. Elimde fotoğraf makinemle yürüdüm Meydan’a kadar. Yoldaki kalabalık arasında kucağında bebekli kadınları, koltuk değneğiyle yürümeye çalışan genci ve motosikletiyle sıkışık trafiği aşmaya çalışan uzun sakallı dedeyi hiç unutmayacağım.

İlk defa o kadar kalabalık bir kitleyi aynı yere doğru yürürken gördüm. Yaşlısı genci, kadını erkeği, büyüğü küçüğü, top sakallısı uzun saçlısı, çarşaflısı şortlusu herkesin Meydan’a doğru Atatürk Alanına doğru yürüdüğü adeta mahşeri kalabalık bir yürüyüştü o gece.

Dün gibi kulaklarımda hoparlörden meydanlara çıkılması için yapılan çağrılar, minarelerden peş peşe okunan salalar. Meydan Parkında kalabalığı görünce Ak Parti il binasına geçtim oradan takip ettim biraz da ülkedeki olayların seyrini televizyondan. Ankara Gölbaşı’nda Özel Harekat Dairesine, Türkiye Büyük Millet Meclis’ine, atılan bombaları yapılan kanlı saldırıları şehit haberlerini duydukça kahrolduk.

O tarihi gece ve sonrasında her gece Atatürk Alanında tutulan Demokrasi Nöbetlerinde şüphesiz Valimizden Belediye Başkanlarına, İl Müftümüzden köydeki İmamlara kadar herkesin müthiş bir koordine içerisinde çalışması olmuştur ve bu onurlu halk darbeye dur demiştir.

Ülkece o günleri hafızalarımıza kazımalıyız. Başta darbenin seyrini değiştiren büyük kahraman Şehit Ömer Halisdemir’i herkes çocuğuna özellikle anlatması lazım. Tankların paletleri altına ölümüne yatan Metin Doğan’ın kahramanlık hikayesini,darbecilerin uçakları kalkmasın diye tarlasını yakan Hicabi Bitik’i, 15 Temmuz gecesi kamyonuyla mahalleliyi alanlara taşıyan Şerife Boz’u, Trabzonlu Şehit Sedat Kaplan’ı, Samet Uslu’yu unutamayız.

Eğer unutursak darbeci askerlere karşı dik duran ve üzerinden iki kere tank geçen Sabri Ünal’ı, eğer unutursak Boğaziçi köprüsünde tanklara ve darbeci askerlere meydan okuyan Safiye Bayat’ı, eğer unutursak evinde rahat oturmaktansa ölümü seçen bu aziz milleti kanımız kurusun.

Eğer unutursak millet iradesine kast eden bu düşmanları, eğer unutursak bu Fetö’yü o zaman kaybederiz o zaman yeniliriz düşmana işte. Unutmayacağız yapılan her türlü hainliği, şerefsizliği. Unutmayacağız, unutturmayacağız o hainlere karşı yapılan kahramanlıkları. Unutmayacağız o eşsiz direnişimizi, binanın çatısına çıkıp alçak uçuş yapan F 16’ya levye fırlatan adamı, unutmayacağız üzerindeki atletini gömleğini çıkarıp yürüyen tankların egzozuna tıkayıp tankları durduran kahramanları.

Süs havuzlarında sırasıyla abdest alıp o gece ölümü öldüren, abdestli bir şekilde şehadete erenleri unutmayacağız, unutturmayacağız. Toprağa değil kalplere gömülen 252 şehidimizi ve kolunu bacağını kaybeden kahraman gazilerimizi unutmayacağız.

Ne mutlu Vatan uğruna can verenlere, Rabbim bizlere o kara geceyi bir daha yaşatmasın. Bizleri de bu vatan uğruna toprağa düşenlere layık eylesin. Türk Milleti olarak şanlı bir millet olduğumuzu dünyaya bir kez daha kanıtlamış olduk. Milletimizin birlik ve beraberlik ruhunu yedi düvele bir kez daha göstermiş olduk. Bu vatan aşkı ruhumuzdan hiç gitmesin. 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitleri anma günümüz kutlu olsun. İyi haftalar.