Sezonun ilk maçı, kulüp ve takım olarak yaşanan gerçekleri bildiğimiz halde yine bir umut deyip televizyonun karşısına geçtik.
 
Ünal hoca ile birlikte Trabzon ruhu takıma enjekte edilmişse farklı bir şeyler görürüz diye umut ettik. Bu düşü görürken rakibimizin ne yaptığını bilen, takım olmayı çok önceden becermiş bireysel anlamda kalitesini de biliyorduk.
 
Tüm bu gerçeklere rağmen bizde de herhangi bir oyun sistemimiz olmasa da yeteneklerini iyi niyetle sahaya koyduğunda maçın kaderini değiştirebilecek birden fazla futbolcunun var olması, adımızın da Trabzonspor olması umudumuzun haklı gerekçeleri idi.
 
Maçın ilk yirmi dakikasından sonra görüldü ki futbol duygularla ya da birkaç yetenekli sporcu ile yürüyecek spor dalı olmaktan çıkmıştır.
 
Bir kez daha şahit olduk ki yıllardır Trabzonspor bir oyun sistemi belirleyip ona göre transfer yapmak yerine tek tek başarılı gördüğü futbolcuları transfer etme anlayışı ile bu günlere geldi.
 
Oluşan takım istenileni vermeyince bu kez bunların takım ruhu ya da bireysel ruhsuzluğunu çözersek işi halledebileceğimizi zannettik.
 
Bunun için Ünal hocayı takımın başına getirdik.
 
Tüm bu iyi niyetli çabalar üç gün önce önemli bir Avrupa maçı oynamış ancak sistem sorununu çözmüş bir takım karşısında nasıl yok olduğuna hepimiz tanık olduk.
 
Üstelik takımın çok önemli iki ismi Emre ve Adebayor’u oynatma gereği dahi duymadan.
Sonuç olarak gelinen bu noktada ilk maçın Başakşehir maçı olmasını bir şans olarak değerlendirebiliriz.
 
Yetenekli sporcularımızın sistem karşısında nasıl kaybolduklarına tanık da olduk.
Daha fazla zaman kaybetmeden Ünal hocanın da bu ağır yükün altında ezilmesine fırsat vermeden birlikte takımımızın oynaması gereken sistem üzerinde kafa yormaya şimdiden başlamalıyız.
Bu çalışma bu işi bilenler ile yapılmaz ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da inişli çıkışlı maçlara tanık olacağımız büyük bir olasılık olarak görülüyor.
 
Yani bir şey değişmediği gibi yine de çok bir şey değişmemiş olacak.
Umarım bu yeni sezon futbol camiamıza büyük üzüntüler yaşatmadan tamamlanır.