Uzun yıllardan beri Almanya'da yaşayan ve orada iş yapan şair Ahmet Sancak'ın adı Trabzon'da hak ettiği derecede bilinmese de, aslında yaptığı işlerle bu şehirde ses getirmeye devam etmektedir. Sancak, gurbette kazandığı paralarla Trabzon'a modern bir plaza yapmıştır. Kendisi, benim gibi, Köprübaşılıdır. Yani köylüm sayılır!Kısa zamanda kurumsallaşarak önemli bir marka hâline gelen Taka gazetesini Trabzon'a yine o kazandırmıştır. Daha sonra Taka gazetesini babasına devretmiştir. Bunun yanında Taka Radyosunu kurmuştur. Ardından Trabzonlu kıymetli şair Yaşar Bedri Özdemir'le "Santa" film şirketini faaliyete geçirmiştir.  Soyadından da anlaşılacağı gibi bir eğitimci ve gazeteci olan Zeki Sancak'ın da abisidir.
        
Bir duygu insanı olan Ahmet Sancak sadece ticarî alandaki işlerle yetinmemiş, içinde besleyip büyüttüğü sanat ve edebiyat aşkıyla bu alana da hızlı bir giriş yapmıştır. Sancak, ilk edebiyat eseri olan "Ört Üstüme Sesini" adlı şiir kitabını 2014 senesinde okurlarının ilgisine sunmuştur. Şiir alanındaki bu ilk eser, okurların büyük beğenisini kazanmıştır.
        
Üretmeyi ve yeni şeyler denemeyi seven Ahmet Sancak son olarak da "Dolunay" isimli bir şiir albümüne imza atmıştı. Şimdi bu güzel şiir albümüyle konuşuluyor kendisi.
        
Daha evvel İstanbul ve İzmir gibi metropollerde şiir dinletileri ve imza günleri gerçekleştiren Ahmet Sancak, geçen hafta(14 Temmuz 2018 Cumartesi) memleketi olan Trabzon'da Ortahisar Belediyesi'nin Çok Amaçlı Salon'unda Trabzonlu sanatseverlere güzel bir şiir dinletisi sundu. Kıyı dergisinin düzenlediği şiir dinletisine Trabzon'un meşhur seslerinden Apolas Lermi, şair Yasmin Korkut ve Tuğçe Varış sesleriyle iştirak etti. An geldi düet yaptılar, an geldi hoş nağmelerle kulakların pasını sildiler. Böylece örneğine az rastlanan güzel bir dinleti gerçekleşmiş oldu. Programın sonunda Taner Eyüpoğlu sahneye çıkarak birkaç türkü söyledi. Üç saat süren bu şiir ve müzik ziyafeti salondakilerden tam not aldı.
        
Şair Ahmet Sancak başarıyla icra ettiği şiir dinletisinde hatıralarına da sıkça yer verdi. Gençlik çağında Almanya'dan Türkiye'ye kesin dönüş kararı verdiği bir günde üç çocuğunun annesi olan eşiyle tanışıp kararından vazgeçmesini anlattı kendisini dinlemeye gelen sanat dostlarına.  30 yıllık hayat arkadaşına yazdığı şiiri paylaştı şiir severlerle. Memleket hasreti kokan şiirler okudu gece boyunca. ApolasLermi'nin yeni kasetinde okuduğu "Karayemiş Ağacı" şiirinin hikâyesini de dinledik Sancak'tan. Bu şiirleri dinleyince gurbetin ve hasretin ne demek olduğunu bir kere daha anladık. Çünkü hepsi de yaşamdan izler taşıyordu.
        
Ahmet Sancak memleketi olan Trabzon'a aşk derecesinde bağlı bir insan. Yani o da sıladan ayrı yaşayamayanlardan. Bu yüzden her sene birkaç kez geliyor Trabzon'a. Dilerseniz onu biraz daha yakından tanıyalım. Bir gurbetçinin oğlu olan Ahmet Sancak "Ört Üslüme Sesini" adlı şiir kitabının son kısmında hayatıyla ilgili olarak şu duygu ve düşüncelere yer veriyor: "Dağların arasında muhalefet ruhuna onay veren bir vadi vardır: Köprübaşı. Yaz sonuydu, ekinlerin biçim ayları. Ahmet Sancak'a dünyanın ihtiyacı vardı. Bu nedenle doğmayı tercih etti. Anasız babasız geçen bir çocukluk, ilk gençlik yılları. Almanya bir umut kapısı, bir acı lokma, bir hüzün yolculuğu. Doğduğumuz topraklar ekmek vermeyince, mahsul yetmeyince, zanaat yetmeyince mıknatıs gibi çekti aldı yurdumun işgücünü Avrupa. Ailesi de birçok Karadenizli gibi gurbeti ateşten gömlek yaptı kendine.  Ateş deryasını mumdan kayıklarla geçmeye çalıştılar. Dağları yemyeşil, yemyeşil otlakları, rengârenk çiçekleri kartpostallarda, türkülerde değil, yürekleri dağlayan hüzün obasında yaşadı. Gün geldi on beşlilerin dramına nazire olsun diye bu çelimsiz delikanlı on beşinde Kapıkule-Frankfurt yolculuğundan sonra Höchst Çocuk Hastanesi Kliniğinde sanatoryuma alındı."
        
Ahmet Sancak ta çocukluğundan beri gurbet hayatının hüznünü ve acısını iliklerine kadar yaşamış bir insan olduğu için buna dair duygu ve düşüncelerini şiirlerine de yansıtmıştır: "Denizde karayel fırtınası/yüreğim korsan/boynumda halat yarası/kıyıda hüzün/hasretimi öpen deniz/yaban ellere köle miyiz?/yok mu bizim ülkemiz?"
        
Ahmet Sancak doğal olan ve öyle de görünen bir sanat dostu. Artık iş dünyasının sıkıcı ortamından uzaklaşıp şiiri ve sanatı kendine adeta bir sığınak olarak seçmiş bir kalem ve kelâm erbabı. Sadî’den, Hayyam’dan, Galip’ten, Fuzuli’den, Haşim’den, Yahya Kemal’den, Nazım’dan, Aragon’dan, Rimbaud’dan, Hugo’dan, Baudelaire’den, Geothe’den, Nietzsche’den, Brecht’ten, Mörike’den, Trakl’dan, Hutten’den, Hölderlin’den, Heine’den, Rilke’den, Schiller’den gelen mirasın bekçisi olmaya karar vermiş bir kelime işçisi. Şiirlerinde yukarıda saydığımız isimlerin seslerinden ve renklerinden esintiler var. Çünkü o, şiiri evrensel bir sanat dalı olarak görüyor. O, insanlığın sesi olmaya soyunmuş bir sanatkâr. Dini, düşüncesi, rengi ve milliyeti ne olursa olsun bütün insanlara kardeş gözüyle bakıyor. Şiirlerindeki duygular sınırları aşıyor, bu yönüyle de bütün insanlığı kucaklıyor.
        
Şair Ahmet Sancak'ın şiir kitabının yanında, birbirinden güzel şiirlerden oluşan bir de şiir albümü var. 2017'de çıkan "Dolunay" şiir albümü çok geniş bir duygu dünyasına hitap etme özelliği taşıyor. Albümde "Bir Rüya, Naz Deniz, Ört Üstüme Sesini, Dolunay(Nanni), Dolan Gözler, Derdi Güzel Adam, Hatıralar, Eski Yaralarım, Hayat, Sonsuza Yürüyüş, Dolunay(Enstrümantal), Sonsuza Yürüyüş(Enstrümantal)" adlarını taşıyan birbirinden güzel 10 şiir ve ikienstrümantal eser bulunuyor. Şiirlere Aysun Kalmikvokalist olarak ayrı bir güzellik katıyor. Dolunay isimli bu güzel albümün müzik direktörlüğünü Hüseyin Köroğlu, sanat yönetmenliğini ise Yaşar Bedri Özdemir üstlenmiştir.
        
KöprübaşılıAhmet Sancak'ın ilk şiir kitabı olan "Ört Üstüme Sesini" birçok farklı duyguya yer veriyor. Maviağaç Yayınları arasında şiir severlerin beğenisine sunulan kitapta "Ört Üstüme Sesini, Siyah Hırkam, Hayat Üç Renk, Bütün Hayat, Son, Kurban Olmak, Dargın Liman, Hüzün, Ölüm Gözlerimde, Yürek, Toprağım, Katil, Ne Güzelmiş, Ölü Kalpler, Tutsak, Gurbet, Gurbet Gözyaşı, Sabıkalı, Kederli Adam, Geride Kalan, Çiçek Pazarı, İnanma, Sana mı Layık, Denizine Küsen Martılar, Hüzünlü Şarkılar, İki Büyük Yenilgi, Liman Kızı, Bu Sahilde, Taka, Bugün Ahmet'im Bayım, Madur Dağı, Kar Çiçeğim, Nemli Gürgen, Anne, Öksüz Kız, Mevsim Soğuktu, Bülbülün İntiharı, Bir Şartla, Aşk, Korkak Adam, İadesiz, Özgürlük, Satılık Kalpler, Kuzuymuş, İnatçı Eşek, İnatçı Keçi, Işık, Gora Güzeline, AdresimDeğişti, Şar Dağı'nın Kızı, Uzakta, Kaptan, İnci, Bu Şehirde, Ağlıyoruz İkimiz, Çoban Kavalı, Zalim Ayrılık, Bitlisli Müslüm Baba, Kendime, Yaşama Hızım, Kederli Orman, Cin Ahmet, Tahta Gemi, Bulut, İlham, Ayrılık, VonaLiza-I, VonaLiza-II, Affetsene, Iskalanan Hayat, Dolunay, Düşler Anısı, Diken Yarası, Hüzünlü Takalar, Buz Kapı, Taka Hüznü, İnsanlar, İki İnsan, Alsancak Limanı, Anımsa Beni, Zamansız Ölüm, Benim İçin Üzülme" adlarını taşıyan birbirinden güzel 82 şiir okurlara takdim ediliyor.
        
Ahmet Sancak "Ört Üslüme Sesini" adlı şiir kitabında okurlarını farklı duygu iklimlerinde gezdiriliyor. Bu sıra dışı yolculukta özgün imgeler ve berceste ifadeler dikkat çekiyor. Bazılarını paylaşmak isterim: "sarılır uyurdum o sese, kan yaşı döktüm, saçlarımda bıraktığım parmak izlerin nerede kaldı, ört üstüme sesini, aşk mezbahası, gerçek aşk kurban olmaktır zaten, hüznüne ibadet eder oldum, yarama tuz gibisin, mezar taşımdan öp beni, bir elimde güneş bir elimde dolunay yürüyorum karanlığa, özlemin tuzdur yaraya, hasretimi öpen deniz, hüzün eski bir sabıkadır bende, adresini kaybeden mektuplar geçiyor kıyıdan, denize kim döktü dolunayı, acılar musluğunu açık bırakmak, yüreğimde ustura kesiği, dolunay örtmüyor artık hüzünlerimi, yüreğim mavi bir uçurtma olmuş, bizde verilen gönül geri alınmaz,  bedenler ayrı ruhlar aynı şehirde yaşadı, kalbime yeni mezarlar açtım, hatıralardan öp beni, ılık gözyaşlarıma yenildim, kurt karanlıktan şair dolunaydan ilham alır...vb."
        
Ahmet Sancak bu, hiç yerinde durmaz. Girişken bir kişiliğe sahip olan Sancak hep arayış içerisindedir. Yarın ne yapacağını kendisinden başka kimse bilmez. Ancak onun şiirlerinden hoşlananlara şunu müjdeleyim  ki Sancak'ın "Aşk Ölümsüz" adlı yeni şiir kitabı ve "Ölümsüz Şarkılar"  adlı yeni şiir albümü yolda. O, bu yeni şiir kitabının ve şiir albümünün öncekilerden çok daha iyi olacağını söylüyor. Bir hemşehrisi, bir köylüsü olarak kendisini tebrik ediyor, nice güzel eserler bekliyorum ondan. Her zaman yolun açık olsun şair...