Kendi kendime soruyorum,
Neden daha mutsuz olduk.
*
Demiş ya; Erkan Ocaklı:
"Mısırı kuruttun mu.
Anbarda duruttun mu
Nenen çarık giyerdi
Bunları unuttun mu"
*
Evet,
Eskiden iskarpin değil.
Pahalı pabuçlar değil,
Keçi derisinden yapılmış ilkel bir ayakkabı sayılan çarık giyerlerdi....
*
Evet şaka değil,
Ninelerimiz,
Dedelerimiz çarık giyerdi.
Ama nasıl da mutluydular...
*
Anlatırlar;
Giymek için yeni bir çift kara lastik sahibi olmak heyecan yaratırdı...
Bir çiğnemlik damla sakızı.
Çam sakızı çoban armağanı 2 metre divitin bez.
Anlatılmaz mutluluklar yaşatırdı...
*
Sonra çocuklar...
Anneli/Babalı,
Dedeli/Babaanneli yaşarlardı bir evde.
Bir evde cümbür cemaat...
Ama anlatılmaz mutluydular...
*
Bir evde büyük vardı.
Dede.
Oğul vardı,
Babamız.
Dedemize nasıl da saygılıydı...
Biz babaya saygıyı,
Babamızdan öğrenirdik.
*
Biz anneye saygıyı,
Babamızın babaannemize gösterdiği hürmetten öğrendik.
Ya şimdi!
*
Şimdi o ataerkil yaşamlar bitti.
Çekirdek aileler olduk.
Yani babaannesiz ve dedesiz büyümekte çocuklar.
*
Örneksiz büyümekteler.
Her şeyleri var...
Odalar dolusu oyuncaklar.
Ama mutsuzlar.
*
Bir yandan maddi imkanlar zirvede.
Ama manevi açlık,
Bakıcılara emanet çocuklar,
Gün boyu annesizliği unutturmaya yetmiyor...
*
Evet,
Doğrusu ne yapılmalı bilmiyorum lakin
Bu yeni düzeni
Hiç sevmiyorum...