ABD’nin Florida eyaletindeki Orlando kentinde, Pulse Club isimli bir eşcinsel gece kulübünde düzenlenen saldırı sonucu 50 kişi hayatını kaybetti, 53 kişi yaralandı. Yerel saat ile gece 00.02’de gerçekleşen olayda tüfek ve tabanca kullanan saldırgan, içeride rastgele ateş açarken, çok sayıda kişiyi rehin aldı. Saldırgan, yaklaşık dört saat sonra rehine kurtarma operasyonu sırasında güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.  ABD tarihinin en kanlı silahlı saldırısını IŞİD üstlendi. Saldırıyı düzenleyen kişinin 29 yaşındaki Afgan asıllı Omar Mateen olduğu açıklandı. Orlando Polis Departmanı’ndan şef John Mina, Mateen’in düzenlenen rehine kurtarma operasyonu sırasında öldürüldüğünü söyledi. Gece kulübünde bulunan bir polisin saldırganla çatışmaya girdiğini belirten Mina, saldırganın kulübün içindeki başka bir bölüme kaçarak rehine alması üzerine operasyona karar verdiklerini vurguladı. Saldırının gerçekleştiği sırada, kulüpte 320 kişinin bulunduğu, bazı kişilerin kaçmayı başardığı, 100 kişinin ise rehin alındığı aktarıldı.

‘Hedef tahtası gibiydik’

Görgü tanıklarından Christophher Hansen, saldırı sırasında insanların ‘hedef tahtası’ gibi gözüktüğünü anlattı. Hansen, “İçerideki kimse, yerde kanlar içinde yatana dek ne olduğunu anlayamadı” dedi. Silahlı saldırı yaşandığının anlaşılması üzerine kulübün Facebook hesabından içeridekilere “Kaçın” çağrısı yapıldığı aktarıldı. Olayın duyulmasının ardından kurbanların yakınları kulübün olduğu bölgeye akın ederken, polis mahalle sakinlerinin evlerinde kalmaları uyarısında bulundu. Örgüt bağlantısı olup olmadığı bilinmeyen Mateen’in iyi organize olmuş bir şekilde saldırıyı gerçekleştirdiği belirtildi. Mina, saldırganın tüfek ve tabanca kullandığını, üzerinde de bomba yüklü bir intihar kemeri bulunduğunu söyledi. Olayın bir terör saldırısı olarak araştırıldığını ifade eden FBI’dan Ronald Hopper ise, ‘saldırganın radikal İslamcı’ olup olmadığı yönünde bir soruya, “Saldırganın belli bir ideolojiye bağlı olduğunu düşünüyoruz” dedi. Ölü sayısının 50 kişiye çıktığını açıklayan Orlanda Belediye Başkanı Buddy Dyer ise, konuşmasında gece kulübünün her yerinin kan içinde olduğunu belirtti.
Saldırının ardından IŞİD’in Amak haber ajansı, örgütün söz konusu saldırının sorumlusu olduğunu belirtti. Amak, saldırıda 100 kişinin öldürüldüğünü öne sürerken saldırının bir ‘İslam Devleti savaşçısı’ tarafından gerçekleştirildiğini yazdı. NBC televizyonuna konuşan yetkililer, saldırgan Omar Mateen’in IŞİD lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’ye bağlılık yemini ettiğini açıkladı. Bağlılık yemininde Mateen’in 11 Eylül saldırıları ve Boston maratonu saldırısını gerçekleştiren Çarnayev kardeşlere atıfta bulunduğu aktarıldı. Öte yandan Twitter’da IŞİD destekçisi hesaplardan “Pulse” etiketiyle LBGTİ karşıtı paylaşımlar yapıldı, örgütün eşcinselleri binaların tepesinden attığını gösteren fotoğraflar yayınlandı. 

IŞİD’in ölüm listesi

Önceki hafta IŞİD tarafından hazırlanan ve öldürülmesi çağrısı yapılan 8 bin ABD’linin bulunduğu bir liste ortaya çıkarılmıştı. Şifreli bir şekilde Telegram üzerinden IŞİD destekçilerine gönderilen listedeki 600 sivilin de Florida’da oturduğu öğrenilmişti. Listenin açığa çıkmasının ardından konuyla ilgili konuşan emekli FBI ajanı Stuart Kaplan, listenin ‘yalnız kurt’ tipi saldırılara ilham olmasından korktuğunu açıklamıştı.

‘Dinle hiçbir ilgisi yoktu’

1986’da Afganistan kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Omar Mateen’in, 2006 yılından bu yana Demokrat Parti’ye kayıtlı bir seçmen olduğu görülüyor. Daha önce suç işlemediği belirtilen saldırganın sabıka kaydı bulunmuyor. Mateen’in ikametinin, saldırıyı düzenlediği gece kulübünden 200 kilometre uzakta bulunan Fort Pierce kentine kayıtlı olduğu aktarılıyor. Kayıtlarda 2009 yılında evlendiği görülen Mateen’in hâlâ evli olup olmadığı ise bilinmiyor. Mateen’in bu evliliğinden bir oğlu bulunuyor. Port St. Lucie’de özel güvenlik yetkilisi olarak görev yapan Mateen’in yerel bir üniversitede “kriminal adalet” eğitimi aldığı belirtiliyor. Sosyal medya hesaplarındaki fotoğraflarında New York Polis Departmanı (NYPD) tişörtleri giydiği görülüyor. NYPD’den yapılan açıklamada Mateen’in teşkilat ile bağlantısı bulunmadığı, tişörtlerin hediyelik eşya mağazalarında satılan tipte olduğu belirtildi. Florida Senatörü Marco Rubio, özel bir şirkette güvenlik görevlisi olan Mateen’in işe alınmadan önce güvenlik taramasından geçtiğini vurguladı.

Mateen’in babası Mir Seddique, ABD merkezli MSNBC televizyona yaptığı açıklamada, oğlunun böyle bir saldırı gerçekleşebileceğinin asla akılların gelmediğini söyledi. Ancak Seddique, saldırıdan kısa bir süre önce oğlunun Miami’nin merkezinde iki erkeğin öpüştüğünü görünce çok sinirlendiğini aktardı.

‘Haberdar değildik, şoktayız’

Oğlunun “dinle hiçbir ilgisi olmadığını” belirten Seddique, “Bu olay nedeniyle özür diliyoruz. Bu eylemden haberdar değildik. Şoktayız” dedi. The Daily Beast haber sitesinin haberine göre, Mateen 2013 ile 2014 yıllarında potansiyel suçlu olarak FBI tarafından araştırıldı. Ancak, Mateen hakkında bir suç teşkil eden herhangi bir kanıt bulunamadı.

‘Anne buraya geliyor öleceğim!’

Silahlı saldırının gerçekleştiği Pulse Club’da büyük bir panik yaşanırken, bir gencin annesine gönderdiği mesajlar içeride yaşanan dehşeti gözler önüne serdi. Mina Justice adlı kadın, oğlu ile aralarında geçen son yazışmayı basına gösterdi. “Anne seni seviyorum. Kulüpte ateş açtılar” yazan Eddie adlı genç, annesine tuvalette sıkıştığını söyledi. Polisi arayan anne, oğlunun hangi kulüpte ve tuvalette olduğunu anlamaya çalıştığı sırada, Eddie’nin “Buraya geliyor. Öleceğim” diye mesaj attığı görülüyor. Paniğe kapılan annesi ise “Hâlâ orada mısın? Polisi ara. Beni ara” dediği görülüyor. Eddie ise annesine gönderdiği son mesajında, “İçeriye girdi. Şimdi bizimle birlikte” diyor. Justice’in mesajlaşmalarının ardından hâlâ oğluna ulaşamadığı aktarıldı.

‘Amerikalıları korkutamazlar’

ABD Başkanı Barack Obama’nın FBI’dan bilgi gönderilmesini istediğini söyleyen Beyaz Saray basın sözcüsü Josh, Earnest, federal yetkililerin yerel yetkililere yardım etmek üzere görevlendirildiğini aktardı. Earnest, terörle mücadele ve ulusal güvenlik danışmanı Lisa Monaco’nun da ABD Başkanı’na konuyla ilgili ayrıntılı bir brifing verdiğini söyledi. 

Olayla ilgili Beyaz Saray’da açıklama yapan Obama, saldırıyı terör ve nefret saldırısı olarak niteledi. Obama, “Bu saldırı dini, cinsiyeti, etnik kökeni ne olursa olsun birimize yapılan saldırı hepimize yapılmıştır ve ABD’nin üzerine kurulduğu değerlere yapılmıştır” değerlendirmesinde bulundu. Bu tür saldırıların Amerikalıları korkutamayacağını söyleyen Obama “Net olan bir şey var, saldırıyı düzenleyen bu kişi nefretle dolmuş. Orlando halkının yanındayız. Yaşanan olay ülkedeki herhangi bir şehirde meydana gelebilirdi” dedi. Olayın yaşandığı mekanın sadece bir gece kulübü olmadığını belirten Obama, Pulse Club’ın eşcinsellerin bir araya gelerek sivil haklarını konuştuğu ve sosyalleştikleri önemli bir yer olduğunu söyledi. Başkan Obama saldırının bir kez daha ABD’de silah satın almanın ne kadar kolay olduğunu gösterdiğini, buna karşı önlem alınmazsa, okullarda, gece kulüplerinde, meydanlarda, sinema salonlarında bu tür saldırıların önüne geçilemeyeceğini belirtti. Öte yandan, Beyaz Saray yazılı açıklama yaparak, Başkan Obama’nın yaşanan olaydan dolayı 16 Haziran’a kadar ülkedeki bütün bayrakların yarıya indirilmesi yönünde talimat verdi.

336 günde 355 saldırı

ABD’de 2015 yılı boyunca 336 gün içerisinde 355 silahlı saldırı gerçekleşti. 2015’te 464 kişi hayatını kaybetti. 2 Aralık 2015’te San Bernardino’da Müslüman bir çift, belediye tesisinde gerçekleştirdikleri saldırıda 14 kişiyi öldürmüş, Pakistan kökenli çiftin IŞİD sempatizanı olduğu ortaya çıkmıştı.

16 Nisan 2007: Güney Kore doğumlu 23 yaşındaki Seung Hui Cho, Virginia Politeknik Enstitüsü ve Devlet Üniversitesi’nde etrafa açtığı ateş sonucu 32 kişiyi öldürdü. Polis baskınından önce intihar eden son sınıf öğrenisi Cho’nun psikolojik sorunlarla boğuştuğu belirtilmişti.

14 Aralık 2012: 20 yaşındaki Adam Lanza, Sandy Hook İlkokulu’na düzenlediği baskında 6 ile 7 yaşındaki 20 çocuğu ve 6 yetişkini öldürdü. Okula gelmeden önce annesini öldüren Lanza, saldırının sonunda intihar etti.

16 Ekim 1991: George Hennard, pickup tipi aracını Teksas’daki bir kafetaryanın duvarına çarptıktan sonra etrafındaki insanlara ateş açtı. 35 yaşındaki Göçmen ve kadın düşmanı Hennard, intihar etmeden önce 14’ü kadın 23 kişiyi öldürdü.

18 Temmuz 1984: 41 yaşındaki James Huberty, California’daki bir McDonalds restoranında aralarında çocuklarında olduğu 21 kişiyi öldürdü. 41 yaşındaki Huberty polis tarafından vurularak öldürüldü.

1 Ağustos 1966: Eski deniz piyadesi olan Charles Joseph Whitman, polis tarafından öldürülmeden önce Teksas Üniversitesi’ndeki bir kuleye çıkarak 16 kişiyi vurarak öldürdü. Üniversiteye gitmeden önce evdeki karısı ile annesini de öldüren Whitman’ın çocukluğunda babası tarafından taciz edildiği öğrenilmişti.

MİLLİYET
 

Editör: TE Bilisim