Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Türkiye’deki 107 devlet üniversitesinin arasında sürekli gelişim gösterdiklerini ifade ederek, “Başarı yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz” dedi
 
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman ile son yıllara damgasını vuran RTEÜ’yü masayı yatırdık. Karaman, önceden Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne bağlı olan ve daha sonra Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak yoluna devam eden eğitim yuvası için ‘Her gün gelişimini sürdürüyor” dedi. Karaman, “Bilgi ve Değer Üreten Üniversite” sloganıyla çıktığımız yolda başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Üniversitemiz Geliştirme Vakfının destekleri ile gösterdiğimiz çaba ve gayretler sonuçlarını hızlı bir şekilde yükselişini sürdürüyor” ifadelerini kullandı. İşte Karaman’ın o açıklamaları:
 
TAKA: Şehirle üniversitenin bütünleşmesinden biraz bahsedelim. Rize’yle, üniversitenin arasındaki bağları siz nasıl görüyorsunuz, bununla ilgilineler söylemek istersiniz?
 
KARAMAN:Üniversitelerin 3 tane önemli görevi vardır. Bunlardan bir tanesi eğitim-öğretimdir. Bu ülkenin gelecek nesillerini yetiştirmek bizim görevimizdir. Bir diğeri ise AR-GE’dir, araştırma geliştirme konusu… Son olarak da tabii ki topluma hizmet uygulaması vardır, üniversitelerin içerisinde bulunduğu şehirle bütünleşmesini bu topluma hizmet uygulamalarından başlıyor. Her fakülte kendisine has konularda örnek veriyorum; Tıp Fakültesi’nin sağlık konusuyla ilgili, iktisadın eğitim konularıyla ilgili farklı programlar düzenlenir.
 
Sivil Toplum Kuruluşları…
 
Biz Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak bu topluma hizmet konusunu çok önemsiyoruz. Çünkü üniversiteler eskide olduğu gibi sadece kendi kampüslerine hapsedilmiş fil dişi kulelerine çekilmiş kurumlar olmaması gerekir. Bu ülkede her üniversite kendi içerisinde bulunduğu toplumun sorunlarıyla ilgilenmeli ve oradaki topluma, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına sorun değil çözümler üretmeli, onlara gelecekle ilgili bir takım önlerini açıcı çözümler sunmalıdır. Biz, o anlamda Rize’deki halkla, sivil toplum kuruluşlarımızla, sanayi ile beraber birçok etkinlik yapıyoruz.
 

Kongre Ve Konferanslar…
 
Örneğin, sempozyumları şehirle bütünleşerek yaptığımız gibi aynı zaman da biz üniversitemiz laboratuvarında yapılan hizmetleri bir kitapçık haline getirdik ve bunu ilgili tüm kurumlara ve kişilere dağıttık. Yine aynı şekilde İktisat Fakülte’mizin hocalarımıza ‘Rize’deki vatandaşın üniversiteden beklentileri nedir’ diye bir araştırma yaptırdık. Sonra ‘üniversitenin şehirden beklentileri nedir’ diye bir araştırma yaptırdık ve bunları karşılıklı olarak şehirle paylaşıyoruz. Aynı zamanda yaptığımız sempozyumlar kongreler, konferanslarla biz yine bu şehre bir üniversite olarak günün değişik konularıyla alakalı vatandaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz.
 
TAKA: Benim gördüğüm sorunlardan bir tanesini dile getirmek istiyorum. Üniversitenin kampüs sorunu olduğunu düşünüyorum. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
 

KARAMAN:Rize Türkiye’de arazi konusunda en sınırlı olan illerden birisidir. Arazi az olduğu için ve var olan arazi de yapılaşmaya çok da uygun olmayıp dağlık olduğu için üniversite olarak parçalı bir kampüsümüz var. Şuanda 12 farklı kampüsümüz var, sahildeki İyidere, Derepazarı, Çayeli, Ardeşen, Pazar ve Fındıklı gibi bütün ilçelerde kampüslerimiz var sahilde olmayan sadece Güneysu ilçemizde birimimiz var. Tabii 12 kampüsün olması bizim işlerimizi biraz zorlaştırıyor. Hem yönetim anlamında hem de hizmet kalitesi, nitelik anlamında. Rize şartlarında teke indirmek mümkün değil.
 
Üniversitemizin Fiziki Yapısı…
 
TAKA: Rizeli işadamları eğitim yatırımları yapıyor mu? Üniversiteye destek oluyorlar mı?

KARAMAN:Biz bir devlet üniversiteyiz, bir vakıf üniversitesi gibi çalışan bir devlet üniversitesiyiz. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde kurulmuş olan güçlü bir vakfımız var. Bu vakfımızda Rizeli, Rizeli olmayan birçok ülkemizin tanınan bilinen işadamı, siyasisi bürokratı var. Biz vakıf dolayısıyla gerçekten başarılı öğrencilerimize burs vermek, öğretim elemanlarımızın yayınlarına akademik teşvik vermek, üniversitemizin fiziki altyapısı, öğretim binalarımız ve laboratuvarlarımızın altyapıları olsun bunları sağlama anlamında vakfımızın ciddi katkılarını görüyoruz.
 

Devlet Tarafından Değil…

Kampüslerimizi gezdiğinizde de görürsünüz, bir çok binamız devlet tarafından değil hayırseverler tarafından yapılmıştır. Buda tabii ki Rizeli hayırseverlerin gerekse vakfımızın üniversiteye sahip çıkması dolayısıyla olan bir durumdur. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde olmuş olması da bize artı bir değer katmıştır.
 
253 Öğrenciye Burs Veriliyor

TAKA: Kaç öğrenciye burs veriyorsunuz?

KARAMAN:Şuanda biz 253 öğrenciye burs veriyoruz. Ama biz bu bursu dediğim gibi bin 500 TL burs verdiğimiz var, bin TL burs verdiğimiz var, 500 TL burs verdiğimiz öğrencilerimiz var. Biz aynı zaman da her yıl öğretim görevlilerimize 500 bin TL akademik teşvik veriyoruz. Örneğin yaptıkları yayın, bildiri, makale, kitap… Bunlara da hocalarımız yayın yaparsa üniversite olarak bizim de başarımız artıyor. Türkiye’deki üniversite sıralamalarında, dünyadaki sıralamalarda önce çıkmamızın bir sebebi de bu verdiğimiz teşviklerdir. Başarılı öğrencileri üniversiteye çekme anlamında bunlara burs veriyoruz. Hem akademisyenlerimizin yayın yapması anlamında onlara teşvik veriyor hem de eğitim-öğretim anlamında altyapısını destekliyor.
 
107 Üniversite Arasında 32’inciyiz
 
TAKA: Devlet Üniversiteleri’nin indeksli yayın karnesinde RTEÜ 32’inci sırada yer aldı. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
 
KARAMAN:Biz Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak üniversitenin kalitesinin artmasıyla alakalı bir yol çizdik kendimize. Üniversite öğrenci sayısının artması üzerinde durulabilir ancak biz daha çok nitelikli öğrencinin artması ve üniversitenin hem Türkiye içerisinde hem de yurtdışındaki akademik başarısının artmasından yana bir çalışmamız var. Şuanda sizin de söylediğiniz gibi son yayınlanan bir araştırma sonucuydu o. 2014-2017 yılları arasındaki 4 yıllık sürede uluslararası yayın istatistikleri bir rapor olarak yayınlandı; Bu araştırmaya baktığınız zaman Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Türkiye’deki 107 devlet üniversitesi arasında 32’inci sırada yer alıyor.  Bizden daha önceleri kurulmuş olan Kocaeli gibi, Yıldız Teknik Üniversitesi gibi, Selçuk gibi, Uludağ gibi KTÜ gibi üniversiteleri öğretim elemanı başına düşen yayın oranı açısından geçmiş durumdadır.
 
Bizim İçin Büyük Gurur
 

Üniversitemiz bölgede ise 1’inci sırada yer almıştır. Uluslararası yayın istatistiklerinin ortaya koyduğu tabloya göre KTÜ’nün önünde yer aldı ve bu bizim için gurur verici bir şeydir. Bunda dediğim gibi hem vakfımızın destekleriyle hem de biz yönetim olarak sürekli akademisyenin yanında olduk ve onları destekliyoruz. Daha ziyade hocaların motivasyonu olsun, onların çalışma anlamındaki teşvikleri olsun. Sempozyumlara yurtiçi ve yurtdışındaki çalışmalarımız olsun kendi imkanlarımızı bütçelerimizi kullanıyoruz ki hocalarımız daha çok yayın yapsınlar. Bundaki amacımız akademisyenlerimizin kendilerini geliştirmeleri ve öğrencilerimizi nitelikli bir şekilde mezun etmeleridir.
 
İçerisinde neler var?
 
Bu gün itibariyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi; 13 fakülte, 3 enstitü, 5 Yüksekokul ve 7 Meslek Yüksekokuluna; 438 tanesi öğretim üyesi olmak üzere 1033 öğretim elemanına; 1978’i lisansüstü öğrencisi olmak üzere 20180 öğrenciye ve 42 farklı ülkeden 448 uluslararası öğrenciye sahip büyük ve güçlü bir aile haline gelmiştir. Aynı zamanda bu gün sayısı 15’e ulaşan araştırma ve uygulama merkezlerimiz vasıtasıyla konusunda uzman öğretim elemanlarımız tarafından pek çok konuda daha detaylı araştırmalar yapılmakta olup 510 yatak kapasiteli 1 Eğitim Araştırma Hastahanemiz bulunmaktadır.
ZEKİ SANCAK