Göz göre göre kör olduk.
Göz göre göre kanıksadık.
Göz göre göre duyarsızlaştık...
*
Hele bir etrafa  bakınız,
Her taraf çöp!
Her taraf çöplük!
Her taraf naylon!
Her tarafta pet şişlerler. ..
*
Hem de gün gün çoğalıyor,
Bu çöpler ve çöplükler...
*
Hem de gün gün kanıksıyoruz,
Bu kabul edilemez çirkinlikleri....
*
Ve gün gün ölüyor dünya.
Gün gün ölüyor ülkeler...
Gün gün ölüyor kentler,
Köyler,
Dağlar ve ovalar...
*
Ve nehirler,
Dereler,
Denizler,
Göller ölüyor...
*
Her gün daha da azalıyor insanlığın su kaynakları.
Küresel ısınma,
Her gün daha hızlı indiriyor öfkesini üstümüze...
*
İlim adamları,
Bilim insanları susuyor.
Susuyor kuşlar.
Arılar ölüyor...
Ama sadece siyasiler konuşuyor.
Sadece onlar var sanki bu dünyada...
*
Ne olur,
Bir seferberlik ilan edelim.
Gençleri harekete geçirelim
Temizdir onların ruhları.
Onları organize edelim.
Dağda,
Bağda,
Parkta,
Nerede çöp varsa çöpe atalım.
*
Onlar,
Dedim ya,
O gençler bu işi yaparlar...
Çünkü, bu ülke onların.
Çünkü, gelecek onların.
Çünkü, yaşanacak felaketin en katlanılmazı da yine onların olacaktır.
*
Ne olur;
Filmler çekelim.
"Aziz vatının geleceğini kirletmeyin"
Diyen filmler çekelim.
*
Şiir yarışmaları,
Resim yarışmaları,
Kısa film yarışmaları,
Karikatür yarışmaları düzenleyelim.
Bir yüksek bilinç oluşturalım...
Hatta,
Acilen kamu spotlarını televizyonlardan yayınlayalım.
*
Haydi!
Durduralım bu pis işgali.
Bu düşman işgalinden de beter saldırıdır.
Hatta ondan bin beterdir.
Haydi,
Ülkemizi geri alalım.
*
Ayağa kalkalım artık.
Durum gerçekten de çok vahim.
*
Hani "Temizlik imanın yarısıdır" denir ya,
Şimdi,
Bu zamanda,
Bu koşullarda,
Eminim,
Temizlik imanın yarısı değil,
Temizlik inanın tamamıdır.
*
Bu arada Akçaabat Darıca'da Mehmet Ekici,
Tam da anlattıklarımıza uygun olarak,
Deniz sahilinin kumlarını her gün adeta elekten geçirerek,
Çevre temizliği adına örnek davranışlar  sergiliyor.
Tebrikler sana sevgili Mehmet Ekici...
 
ŞIMARIK
 
Yunanistan Dışişleri Bakanı,
Nikos Dendias'ın
Bize,
Yani Türkiye'ye,
"Akdeniz'in şımarık çocuğu" dedi.
*
Yahu bana "Çocuk" diyene bak!
Sahi ben çocuksam,
Sen nesin?
 
Sen bebek bile değilsin.
Belki de bu lafları annenin karnında söylüyor olmalısın ben çokcuksam.
*
Öyle ya,
Etin ne budun ne senin?
Karşında 85 milyonluk bir dev ülke var.
Daha dün G 20 Zirvesinde boy gösteren onurlu bir devletin Reis'i vardı;
Görmedin mi?
*
De bakalım,
Bize çocuk diyen,
Yunanistan neredeydi?
*
Sözde Türkiye'ye laf çakıyorsun ama kendini anlatıyorsun.
*
Bir de şu şımarık mevzuu.
Tam da sen işte.
Tam sana göre bir karakter.
Ve zaten sen bu halinle hayli ünlüsün.
*
Zaman zaman,
Güvenirsin Aga'larına,
Gelirsin üstümüze,
Düşersin altımıza...
Öyle değil mi Palikarya?
*
Çok eskilere gerek yok.
9 Eylül'ü hatırla.
Hatırla,
1974 20 Temmuz'u.
Öyle değil mi komşu?
 
61 İLK ON'DA
 
Forbes,
"İş Yapmak ve
Yaşamak için,
En İyi Kentler"
Araştırmasının sonuçlarını yayınladı.
*
Araştırma,
94 başlıktaki veri setine göre hazırlandı.
*
Oluşan veri seti 4 ana kategoriden oluşuyor:
 
Beşeri sermaye ve yaşanabilirlik,
Marka becerisi ve yenilikçilik,
Ticaret becerisi ve üretim potansiyeli,
Erişilebilirlik...
*
Buna göre,
İstanbul birinci sırada iken,
Ankara ikinci,
İzmir üçüncü
Tekirdağ dördüncü.
Kocaeli beşinci.
Antalya altıncı.
Yalova yedinci.
Bursa sekizinci.
Eskişehir dokuzuncu ve
Trabzon onuncu oldu.
*
E ne diyelim,
81il arasında,
İlk on'da olmak hiç de fena değil.
*
O halde,
Haydi gelsin yatırımcılar!
Ve gelsin yatırımlar...
 
KAÇAK YAPILAR YIKILIYOR
 
Malum geçen yıl,
"İmar Barışı" kapsamında af çıkarılıyor.
Yasa en son çıktığı tarihe kadar yapılan yapıları kapsıyor.
*
Ama bizim insanlarımız uyanık ya.
Bir yıldır yaylalarda çekiç seslerinden durulmuyordu...

Geçen yıla kadar,
Yani yasa çıktığı güne kadar,
Yapılan tüm ucubeler kefeni yırttı.
Var oluş ruhsatını aldı.
Hatta kat kat binalar bile ölümsüzleştirildi.
*
Yetmedi.
İşte bir yıldır buna pek çok inşaat ilave edildi.
Şimdi görüyoruz ki,
Bu inşaatlar yıkılıyor.
Yıkılmalı.
*
Kullanma hakkı vatandaşın olsa da,
Dağlar,
Meralar,
Yaylalar  devletin malıdır.
Çirkinlikler abidesi binalarla şehirleri perişan ettik.
Yetmedi,
Şimdi yaylaları da perişan etmeyelim daha fazla.
Bu imar affıyla,
Adeta cinayet işlendi.
Artık son bulsun.
Bu affın tekrarı olmasın.
*
Öyle,
Bırakalım bu kurnaz mesajlar veren,
Sözde özlü sözleri.
Neymiş,
Atı alan Üsküdar'ı geçti,
At binenin kılıç kuşananın.
Üzümü ye, sapını sorma,
Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın...
Ne olur bu nemelazımcı ifadelere itibar etmeyelim.
memleketi ona buna peşkeş çektirmeyelim.
Çekenlere müsaade ettirmeyelim
Zira bu sözler yanlıştır ve ancak bu zihniyet hastalıklı bir toplum yetiştirir...
 
SORU ZOR YERDEN ÇIKTI
 
Müge Anlı'nın
'Güven Bana" adlı yarışma programına katılan,
Tamer Yıldırım ve Gözde Kesici ikilisine,
"Yeni doğmuş ve sütle beslenen sığır yavrusuna ne isim verilir?"
Sorusuna,
Onca ip uçlarına rağmen,
Maalesef doğru cevap verilemedi.
 
Bir ara soruya,
Yani,
Henüz sütle beslenen inek yavrusuna,
"Sıpa" seçeneği üzerinde dahi duruluyordu...
 
Neyse ki,
Küçükbaş hayvanlardan,
"Oğlak" cevabını uygun gördüler...
*
İşte hal bu hal;
Türkiye'de ülkenin gerçeklerine Fransız kalmış bir acayip nesil oluştu.
Bu acayip nesil,
Batı dünyasında ne var bilir.
Magazin,
Spor,
Moda nedir?
Son halleri ve renklerini dahi bilir.
Belki de Aristo'yu,
Sokrates'i,
Victor Hugo'yu da bilir.
Ama nenesinin ineği ne doğurdu bilmez.

Yani u gerçekle;
Fena halde kentli olduğumuzu,
Yani acayip şehirleştiğimizi,
Köyü,
Köylüyü,
Kırsalı,
Hayvanlar alemini,
İneğimizi buzağımızı unuttuk gayri.
 
*
Anlaşılan,
Şimdiki zaman,
Cafe Bar,
Sosyete yar.
Lagara lugara davalar zamanı...
 
FIKRA
 
Amerika'nın ünlü başkanlarından,
Lincoln bir gün arkadaşlarıyla kuduz hastalığı konusunda konuşuyordu.
Biri Lincoln'e sordu:
Kuduza yakalanacak olsanız ne yapardınız?
Lincoln:
İlk önce bir kâğıt isterdim, dedi.
Vasiyetinizi yazmak için mi?
Hayır, ısıracağım politikacıların listesini yapmak için.