Pegem Akademi Trabzon’da yılı başarıya imza atmaya devam ediyor. Zirvede ki yerini koruyan Pegem Akademi Akçaabat Söğütlü’de bulunan şubesi ile hizmetini sürdürüyor.
 
Trabzon’da eğitim kalitesini artıran Pegem çok sayıda öğrenciyi sınava hazırlıyor. Kaliteli eğitimi ve güçlü kadrosu ile çok sayıda öğrenciyi devlet kadrolarına gönderdi. Bunda en büyük etken Dershane kökenli, Eğitimci Yasin Aydın oldu. Pegem Akademi Trabzon Şube kurucusu Yasin Aydın eğitime ve siyasi hayatına dair açıklamalarda bulundu. AK Parti’de çeşitli kadrolarda görev alan Aydın verilen her göreve hazırız. Biz gönülden kadroluyuz diyor. İşte o röportaj;
 
“Geleceğe insan hazırlıyoruz”
 
TAKA: Kurum olarak eğitimde kaliteye önem veriyorsunuz. Yıllardır eğitim camiasının içerisindesiniz. Başarınızın sırrı nedir?


 
YASİN AYDIN: KPSS Yönünden yaklaşık dört yıldır varız. Ama dershanelik sektöründe 16. Yılım. İnsanlar size gelip sizi ya da öğretmen kadronuzu tanımadan güveniyor. Geleceklerini size bağlıyorlar. Dolayısıyla bu insanlara siz gelecek satıyorsunuz.  O yüzden kadronuz da, yayınınızda, eğitim sisteminizde çok iyi olmak zorunda. Bu işin takibini iyi yapmak zorundasınız. Yani sadece para kazanmaya endeksli bir eğitim anlayışı düşündüğünüzde başarılı olamıyorsunuz. Şöyle ki; elinizde ki malzeme insan ve bu insan sizden bir gelecek bekliyor. Bu mantıkla baktığınız zaman başarı zaten ister istemez geliyor. Biz Pegem Akademi olarak zaten ülkemizin geleceği adına insanlar yetiştiriyoruz. Bu insanlar gidiyor vatanın her köşesinde görev yapıyor. Bu yüzden bu arkadaşlarımızı biz önemsiyoruz ve geleceğe güçlü bir şekilde hazırlıyoruz.
 
“Hem mutluyuz hem gururluyuz”
 
Pegem Akademi şuan da bölgenin, Trabzon ilinin en fazla öğrenci alan kurumu. 2 şube ile şuan da burada devam ediyoruz. Talep noktasında şuan da hafta sonu gruplarımız da hiç yerimiz yok. Hafta içi gruplarımız da ise sadece bazı seanslarımız da yerimiz var. Trabzon’a ve Trabzon’da okuyan öğrencilerimize bu anlam da teşekkür ediyoruz. Bu konuda mutluyuz hem gururluyuz.


 
Kaliteden Taviz Vermiyoruz
 
Trabzon’da bu işi yapan farklı dershanelerde var. Aslında hiçbir dershane yerim yok demez. Çünkü her gelen öğrenciye siz yerim yok demez. Çünkü her gelen öğrenciye siz para gözü ile bakarsanız bir şekilde onu bir yere oturtturursunuz. Ama iş burada kaliteli hizmet ve eğitim olduğu için biz eğitim ortamını da bozmayacak bir öğrenci sayısını almak zorundayız. Bunun üzerine çıktığımız zaman kaliteden taviz vermeye başlıyoruz.  Bu da öğrencinin başarısına katkı sağlamıyor. Her şeyin sınırı olduğu gibi bu kurumlarda da öğrencinin sınırı var.
 
Öğrencinin Kalitesi Başarınızı Etkiler
 
TAKA: Başarı oranınız yüzde kaç?
 
YASİN AYDIN: Geçen yıl Türkiye’nin çeşitli yerlerine öğrenciler gönderdik. Türkiye 6.’sı, 13’üncüsü, 29’uncusu vardı değişik branşlarda. Dolayısıyla başarı olarak şuna bakmak lazım. Sizin kazandırdığınız öğrenciler başarı sayılmamalı. Şöyle bir anlayış var. “Ne kadar öğrenci kazandırdınız?” bu sizin başarınız değil. Bir dershanenin başarısı bununla ölçülmez. Çünkü size gelen öğrencinin kalitesi ile endeksli. Çok iyi öğrenciler gelir, çalışkan işi benimsemiş öğrenci gelir. Dolayısıyla 100 öğrenciden bakarsınız 70 tanesi yerleşir. Ama başka bir sene öğrenci kitlesinde çok bu iş ile ilgili olmayan öğrenci gelir bu kez 30 kişi yerleştirirsiniz.  Öğrencinin kalitesi başarınızı etkiler.  Bence başarı kazandırılan öğrenci sayısı değil de öğrencinin memnuniyeti ile alakalıdır. Mesela olağanüstü durumlarda insanlar marketlere hücum ediyor. O yıl marketin yıllık cirosuna baktığınız zaman başarılı bir yıl geçirdik diyemez. Çünkü olağanüstü bir durum olmuş o onun başarı değil. O şekilde bakmak lazım iyi öğrenci gelirse sizde iyi öğrenci yerleştirmiş olursunuz.


 
Eğitimde Yol Alındı, Ancak Denetimler Artırılmalı
 
TAKA: Türkiye’de ki eğitim sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?  Sınav sistemi değişti bu duruma nasıl bakıyorsunuz?
 
YASİN AYDIN: AK Parti göreve geldiğinden beri eğitim alanında fiziki şartları olağanüstü gelişti. 154 bin derslik yapıldı. Sınıflarda öğrenci sayısı düştü. Tüm okullar teknoloji ile donatıldı. Eğitimde çok yol aldık. Ama sistem olarak eğitime baktığımız zaman çok başarılı olduğumuz söylenemez. AK Parti hükümetlerinde de en çok değişen bakan Milli Eğitim Bakanı olması bunun göstergesi. Niye başarılı olunamıyor. Çünkü Türkiye’de inanılmaz derece de personel fazlalığı var. En fazla personel sayısı Milli Eğitim’de 1 milyona yakın personel var. Bu camiada siz koymuş olduğunuz her hangi bir sistemi gelişip başarıya ulaşma süreci baya uzun oluyor. İkincisi biz eğitimciler eğitim işini insan odaklı yaptığımız için bu noktada yetiştirdiğimiz öğrencilerimize ilk başta dikkat etmemiz lazım. Yani şuan da bu camiada görevli olan meslektaşlarımın kalitesi sorgulanmalı. Ne hep “ Siz bir ordu mensubunu çok çeşitli yerlerden geçirip göreve getiriyorsunuz. Bir öğretmeni nasıl göreve getiriyorsunuz? 4 yıllım eğitim fakültesini şuan da kazanmak çok kolay. Fakülte bitiyor KPSS’de aldığı puan ile atanıyor.  Peki, öğretmenlik bu mu? Değil. Öğretmen bence; gerek diksiyonu, duruşu, alakası, hevesi çok önemli. Biz önce öğretmen yetiştirme olayını ele almalıyız.
 
Sistemde Israr Edilmeli
 

Ülkede AK Parti’nin eğitimi özelleştirme çabasını görüyoruz. Şuan da yüzde 15 civarına çıktı. Ama yeterli değil. Çünkü gelişmiş dünya ülkelerine baktığımız zaman bu oran yüzde 40-50. Bizim öncelikle hedefimiz özelleştirmenin önünü açabildiğimiz kadar açmalıyız. Burada yine devletimize çok görev düşüyor. Denetleme mekanizması çok iyi çalışmalı. Sistemsel bir olay ortaya koymalı ve sürekli değiştirmemek lazım. Çok ciddi duayenler ile bir araya gelip, sadece kendi kurumlarını değil devlet değişik versiyonlarını da işin içine katıp çok geniş kapsamlı bu işi ele alıp bir sistem belirleyip onda ısrar edilmeli. Çok değişen bir sistemde istediğimiz arzu ettiğimiz insan yetiştirmeyi bizden uzaklaştırıyor.
 
Aynı Mantık
 
TAKA: Yeni sınav sistemini nasıl buluyorsunuz?
 
YASİN AYDIN: Şuan da gelen sistem de özünde bir değişiklik yok.  İsim değiştirmiş olması mantığı değiştirmiyor.  Sayı anlamında eksiklikler olmuş. Örneğin Fizikte 50 tane konu var. Bundan siz 13 tane soru soruyorsunuz. Bu anlamda baktığınızda bu sınavlar eleme amaçlı yapılıyor. Dolayısıyla koca fizikte o öğrenciyi 13 soru ile nasıl eleyeceksiniz. Buna dikkat etmek lazım.  Aslında mantıken doğru. İlk sınavın Türkçe-Matematik olması.  Dolayısıyla ikinci sınavında alana yönelik olması güzel. İkinci sınavın kapsamı daraltıldı. Bu öğrenciler arasında elemeyi etkileyecektir. 50 konu arasında 13 soru ne kadar eleyici olur uzmanların bu konuda iyi düşündüklerini zannetmiyorum.
 
Değişiklik Sağlıklı Değil
 
TEOG’da yapılan değişiklik bence çok sağlıklı olmadı. Çünkü TEOG’ da şöyle bir sıkıntı ile karşılaşacağız; Adrese dayalı sistem getirildi. Adrese dayalı sistemde şöyle bir sıkıntı oluyor: 1- Not ortalamasına göre öğrenci yerleşecek diyorsunuz herkes şunu net biliyor ki okullarımız da hele ki özel okullarda not noktasında korkunç abartılar var. Dolayısıyla bu öğrencinin kalitesini belirleyen etken olmayacak.  Bide şöyle bir durum oldu; siz Trabzon’un ücra bir köşesinde ki okulda ki not ortalaması ile Trabzon Merkez’de ki not ortalamasını nasıl aynı kabul edeceksiniz?  Diğer bir sıkıntı şu; adrese dayalı bir sistem olduğu için veli bu adreste oturmasa bile belirli bir adreste ki kaliteli bir okula çocuğunu vermek isteyecek. Bu kez ikametgah geçişleri olmaya başlayacak.
 
Muhtarlara Ve Siyasilere Baskı Artacak
 
Muhtarlara bu konuda tabiri caizse yalvarıp o noktada ikametgah değişikliği isteyecek. Siyasilerden okul müdürüne baskı yapıp öğrencinin kabulü istenecek. Onun için muhtarlara ve siyasilere bu anlamda çok yük düşecek. Torpil isteyecekler çünkü kimse mahallesinde ki okula razı gelmiyor.  Şimdi veliler arayıp ikametgah ve torpil isteyecek, baskı oluşturacak. Türkiye’de çakılı bir adres sistemi yok. Bu durum bazı okullarda yığılmayı getirecek. Böyle bir sıkıntı bizi bekliyor. Ben bu sistemin çok ayrıntılı farklı kesimlerle görüşülüşte ortaya koyulan bir sistem olduğunu düşünmüyorum. Her değişiklik; öğrenci, veli, okullarda ki öğretmenler, özel sektörü etkiliyor. TEOG’un değişmesi ile binlerce yayın çöpe atıldı. Bu ciddi bir israf. Türkiye’de tabiî ki sistem değişebilir ama değişirken bence tüm kesimlerle bu işi uzun vadede ele alıp tüm ayrıntılarını ortaya koyup ona göre karar vermek lazım. Verdikten sonra da ısrarcı olmak lazım. Bu işin her ayağı ile görüşmek lazım.  
 
Her Zaman Partimizin Emrindeyim
 
TAKA: AK Parti’de çeşitli görevlerde bulundunuz. Tekrar görev almayı düşünüyor musunuz?
 
YASİN AYDIN: Ben AK Parti Ortahisar İlçe Başkanlı görevini 4 yıl sürdürdüm ve ayrıldım. Ben yönetim kurulundan ayrıldım ama partimden ve davamdan ayrılmış değilim. Ben iyi bir dava adamı olduğumu düşünüyorum. AK Parti bu ülkenin tarihinde ki en büyük kurtuluş vesilesi.  Bu gün Türkiye’nin AK Parti’ye ihtiyacı var. Bunu samimi olarak söylüyorum. Baktığınız zaman Türkiye’yi şuan da yönetmeye talip olan diğer partilere baktığımız zaman hiç birisinin bu konuda ne bilgi ve birikimi neden vizyonu var. Baktığınız zaman hepsi içerisinde.  Dolayısıyla bunun AK Parti’nin yönetim kademelerinde olması lazım.  Çünkü daha iyisi yok. 7 Haziran’da bir koalisyona düştü Ülke neler yaşadığımızı gördük. 1 Kasım’da milletimizin sağduyusu ile AK Parti tekrar iktidara geldi ve işi düzeltti. Onun için AK Parti’ye  sahip çıkmamız lazım.  AK Parti’nin varlığı sadece ülkenin menfaatini gerektirmiyor AK Parti hem Türkiye insanının umudu hem Ortadoğu’nun hem de Müslüman Ümmetin umudu. Bu açıdan baktığımız zaman AK Parti’nin ne kadar gerekli ve kaçınılmaz olduğu ortada. Bizlerde burada vatandaş olarak teşkilat mensubu olarak davamıza elimizden geldiği kadar hizmet etmeliyiz. Onun için ben Genel Merkezi’mizin, parti büyüklerimizin bize verecek olduğu hangi görev olursa olsun kaçmayız. Bu partide mahalle başkanlığı da olur, sandık görevi de, ilçe, il başkanlığı, vekillik, bakanlık da olur. Dolayısıyla bu davaya bir şekilde hizmet etmek lazım. Ben dava mensubuyum, parti mensubu değilim.  Partimin bana ne zaman nerede nasıl ihtiyacı olursa ben emrindeyim. Hiçbir şekilde bundan kaçmam,  görevli olmasak da yine biz partiliyiz, dava damıyız. Bu partiye hizmet etmeye devam edeceğiz. Parti’ye hizmet etmek, Türk İnsanına, Ümmete hizmet etmektir.
 
Farklı Aday Çıkarsa Ben Adayım
 
TAKA: Ortahisar İlçe Kongresi yaklaşıyor. Siz aday olmayı düşünüyor musunuz?
 
YASİN AYDIN:  Şuan kendi yönetiminden her ne kadar istifa etsem de bir başkanımız var.  Mevcut başkan ile Genel Merkez’in durumu daha net değil.  Genel Merkezimiz eğer mevcut başkan ile devam etmeyi düşünürse zaten devam eder. Ama mevcut başkanın dışında farklı adaylar çıkacaksa tabi ki burada 4 yıl boyunca görev yapan birisi olarak ben bu işe adayım. Bu çok net. Ama Genel Merkezimiz biz başkanımızdan memnunuz 2019 seçimlerine bununla gideceğiz derse bu da Genel Merkezimizin takdiri olacağı için bizlere de saygı duymak düşer.
 
Hiç Bir Zaman Sıkıntılı Olmadı
 
TAKA: Genel olarak kongre sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
YASİN AYDIN: AK Parti’de kongre süreçleri hiçbir zaman sıkıntılı olmamıştır. 15 yıldır bu parti Türkiye siyasetinde var. Hiçbir kongresi ili ilçesi Türkiye’nin herhangi bir köşesinde ki her kongre karşılıklı saygı sevgi içerisinde geçmiştir.  İsmi geçen bazı arkadaşlarımız var bizim gibi. Onlarla da baktığımız zaman gönül, dava birlikteliğimiz var. Bu arkadaşlarımızdan her hangi birinin partimize, ilçemize bir zararı olamayacaktır.  Hepsi bu işi yapabilecek, sırtlayacak, kapasitededir.  AK Parti’de siyaset yapıyorsanız kara geçmezsiniz, zarar da olursunuz. Zamanınızdan, ailenizden, işinizden, sağlığınızdan zarar edersiniz etmek zorundasınız. Kurucu Genel Başkanımız- Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize siyaseti böyle öğretti.  Sayın Bakanımız Süleyman Soylu Bey bakıyorsunuz 48 saat içinde 7 tane ili ziyaret ediyor. Cumhurbaşkanımızı görüyoruz 1 hafta da 6-7 ülkeyle gidip görüşebiliyor. Böyle bir Genel Başkanınız, böyle bir Bakanınız varken siz AK Parti’de siyaset yapacaksınız ve hiçbir insan sağlık, aile zararınız olmayacak. Mümkün değil.
 
15 Yıldır Hizmet Ediyorsanız Yorulmamak Mümkün Değil
 
TAKA: AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir metal yorgunluğundan bahsediyor. Trabzon’da metal yorgunluğu var mı?
 
YASİN AYDIN:  15 yıldır bu parti iktidarda yani bizim partimiz baktığımız zaman çok geniş bir parti oldu. Bugün yüzde 52 oy alan, 10 milyon üyesi olan bir partiden bahsediyoruz. Bu Parti içerisinde görev almış, il, ilçe başkanları, vekiller, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, yöneticiler var. Tabikii yorulanlar mutlaka var. Çünkü 15 yıl kısa bir süre değil ve öyle bir partide görev yapıyorsunuz ki her dakikası her saniyesi aksiyon. Sürekli bir yenilenme aktivite var. AK Parti seçime 2 yıl öncesinden başlar çalışmaya.  Bundan önceki zamanlarda AK Parti yine durmaz. Mahalle, esnaf ziyaretleri, aktivite sürekli bir aksiyon var. Burada insanların yorulmaması, bıkkınlık göstermemesi mümkün değil. Aramızda sağlık noktasında problemler yaşayanlar oldu. Maddi olarak işini kaybeden, ticaretini aksatan insanlarımız oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız bence şunu kastetmedi orada. “Bazı arkadaşlarımız davaya zarar veriyor, bu işi götüremiyorlar, çekilsinler.” öyle değil. “ Bu arkadaşlarımız şimdiye kadar hizmet etmiştir. Bu noktada işi yüklenmiştir. Artık bazı arkadaşlarımızın bu işi daha dinamik, daha ufku açık olan insanlara bırakma zamanı gelmiştir” bunu kastetti.
 
Partinin Temizlenmesi Lazım
 
Dünya sürekli değişiyor, siyasette değişiyor. 15 yıl önce ki mantıkla şimdi ki mantık aynı değil. Onun için teknolojiyi ön planda, onu biraz daha iyi kullanan insanların bu işe dahil olması lazım en basiti. İlk AK Parti kurulduğu zaman yönetici bulunamıyordu. Şuan da öyle bir durumdayız ki İl, İlçe başkanlarımız belki 30-40-50 kişilik yönetim kurullarına 500 kişilik bir havuz oluşturmuş. Bunlar arasından seçebiliyorlar. Allah’a şükür bu güzel bir kazanım.  15 yıldır iktidarsınız ve 15 yıldır güçlü bir partisiniz. Bu partinin içerisinde bu partiden nemalanmak isteyen insanlarında olmaması mümkün değil.  

İşte FETÖ gibi bir terör örgütü tarafından Türkiye’nin bekasına saldırı oldu. Mutlaka ve mutlaka partimiz içerisinde her kesimden insan var. Dolayısıyla bu partimizin içerisinde de bu terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı bağlantısı olan kişilerin olması da normal. Bunlardan da partimizin temizlenmesi lazım.  Hem menfaat odaklarından hem terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan insanlardan da temizlenmesi lazım. Ben genel merkezimizin, teşkilat başkanlığımızın bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptığını biliyorum. İnşallah en güzel kararı, en sağlıklı kararı vereceklerdir.  Biz partimizde fiili olarak görevli olmasak bile gönülden görevliyiz.
Sonay ÇALUK