Trabzon Büyükşehir Belediyesinde göreve geldiği gün yazılan-çizilen söylenen cümle hep aynıydı: ”Çekirdekten belediyeci olarak bilinen  Davut Çakır Trabzon için büyük bir şanstır”
Hem gönderildiği yerden hem de geldiği yerde övgü ile bahsediliyordu kendisinden..
İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri olan Pendik’te İmar Müdürlüğü, Fen işleri Müdürlüğü, Şehircilik ve Etüt Daire Başkanlığı ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkan  danışmanlığı gibi önemli görevlerde bulunan ve görevde kaldığı süre içinde bir çok projeyi hayata geçiren Davut Çakır Trabzon için gerçekten şans mıydı?
Görevde kaldığı süre içinde başarılı oldu mu?
Şehir onu ne kadar tanıdı o ne kadar şehirle bütünleşti?
Yerel seçimler öncesi pozisyonu ne olacak?
Davut Çakır ile ilgili aslında derinlemesine sorulması gereken, merak edilen bir çok soru var?
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevi başkandan sonraki ikinci adam demek?
İyi ama Davut Çakır bırakın ikinci adam olmayı sıralamada yeri hiç bilinmedi ki?
Yetki var ama “yetkisiz”..
Silahı olmayan asker gibi!
Ağzının nasıl su dolu olduğunu tahmin ediyorum.
Zordur bazı şeyleri konuşmak, açıklamak, üzerine gitmek ve kavgasını yapmak
Sayın Çakır herşeye rağmen kırmadan, dökmeden, bazı olumsuzlukları da sineye çekerek görev yapmaya çalıştı?
Avukatlığını yapacak değilim..
 
Ama elimizi vicdanımıza koymak gerek?
Hakkını teslim etmek gerek! Ne yazık ki onu daha yakından tanıma-anlama ve kavrama noktasında yeterli fırsatı bulamadık?
Bulanlar zaten onun nasıl bir karaktere sahip olduğunu anlıyor..
Ah keşke “bize öyle anlatmadılar seni” diye de hayıflanıyorlar
Neyse ben öyle oldu böyle oldu noktasında değilim.
Davut Çakır sessiz-sedasız geldiği ve sessizce işini yaptığı Trabzon Büyükşehir Belediyesinden “sessizce” ayrılmamalı!
Kendisi de sorumluluktan kaçmamalı..Zaten bir gün sessizliğini bozarsa fena patlayacak gibi geliyor bana?
Kötülerin arasına “iyileri gömemeyiz”..
Kötü olanların faturasını iyiler ödememeli..
Diyeceksiniz ki şimdi kötü kim iyi kim?
Valla belediye içinde dönen dolaplara hiç aklım-sırrım ermedi..
Öyle bir psikolojik ortam yaratıyorlar,öyle bir baskı kuruyorlar ki?
Doğruyu konuşma-yazma ve söyleme şansınızimkansız hale geliyor.
Yeter ki düzene uy, sesini çıkarma, tepki gösterme, başını salla ..O zaman senden iyisi olmaz?
Korku dağları yüzünden belediye de insanların başarılı olması, proje üretmesi, fikir ortaya koyması imkansız..
İki kişi bir araya geliyor, kararları alıyor, imzayı basıyor..
Sen istediğin kadar doğrudan-haktan-hukuktan yana ol..
Tezgah kurulmuş bir kere!