Sevgili okurlar bu deyim herhangi bir konuyu geleceğe yönelik eleştirirken o konunun kısa sürede tahakkuk etmesi durumunda kullanılır.
Geçen hafta yazdığım transfer politikası ve takım planlamasının daha mürekkebi kurumadan üstelik de en sorunsuz bölge diye tarif ettiğim hücum bölgesinde birkaç gün içinde üç önemli sporcumuz sakatlanarak alternatifsiz kaldık.
Gerçi bir kulüp için ender görülen bu durum başımıza gelmiş olması büyük bir şanssızlık olarak görülebilir.
 
Ancak bu işi yapıyorsanız böyle bir durumun bunun içinde var olduğunu da kabul edeceksiniz.
Burada asıl üzerinde durulacak konu menüsküs yırtığı ile sezonu kapatmak durumunda kalan Abdülkadir’in durumudur.
Bu anlamda yönetim önce kendini sonra da sağlık ekibini en başından sorgulamalıdır. 
Gerçi sporcuların sağlığı için bu dar görüşlülük hep vardı.
Sporcuya milyonlar verilirken eli açık olan yöneticiler sıra onların sağlığını koruyan sağlık ekibine gelince ketum davranmak akla ziyan durumu halen devam ediyor.
Kulüpten henüz bir açıklama olmadığına göre Abdülkadir’in durumunun sağlık ekibinin yetersizliğinden kaynaklı olup olmadığından emin olmasak da şüpheler hep onun üzerine yoğunlaşmaktadır.
 
Burada tüm oyuncular olduğu gibi takımın günü ve de geleceği en parlak sporcusunu koruyamayarak hem sporcu hem de takım büyük zarar görmüştür.
Artık bu çağdışı anlayışı terk ederek sporcunun sağlığını korumak için kurulacak ekipten liyakati ön plana tutarak parayı esirgememek gerektiği anlayışına geçmeliyiz.
Maça gelince, bize gelinceye kadar puanı olmayan Gençlerbirliği’nin ne pahasına olursa olsun puan almak isteyecekleri baştan belli idi.
Bizdeki sakatlardan kaynaklı kadro zaafının olması onlar için de ayrı bir şans oldu.
Tüm bunlara rağmen kendi evimizde iki kez öne geçtiğimiz halde üç puanı alamamamızın izahı yoktur. Sörloth’un doksan dakika sahada kalması takım olarak derinlik anlamında ne duruma düştüğümüzü göstermesi bakımından önemli örnektir.
Gerçi bu durum bile bir puan dahi olsun alma adına üstümüze gelinirken müdafaya hiç katkısı olmayan bu futbolcunun ısrarla sahada kalmasına ancak hocanın tasarrufu diyebiliriz. Takdir sizin.
Sonuç olarak kaybedilen iki puan yanında Obi Mikel’in iyiye doğru gittiği tam hazır olması durumunda takıma ciddi katkı yapacağı görülüyor.
Aynı durum İngiliz oyuncu için de geçerlidir. Bu süreç tamamlanıncaya kadar şimdilik iki kulvarda yarışan takımımız ne yapar yaşayarak göreceğiz.
Umarım atı alan Üsküdar’ı geçmiş olmaz. İyi haftalar