Yine bir 24 Kasım, dillerde ve gönüllerde öğretmen… Zaman ona akıyor, gözler ona bakıyor. O başların tacı, dertlerin ilacı, gönüllerin sultanıdır. Eli öpülesi mübarek bir insandır o… Kutsal peygamberlik mesleğini icra etmektedir. Her büyük işte onun şerefli imzası vardır. O; güzel gönüllerde yeşeren sevgidir, hoşgörüdür. Kuş uçmaz, kervan geçmez köylerde o vardır. Soğukta, buzda, ayazda ve donda kara tahta başındadır. Zemheri soğuklarını nefesiyle ısıtandır öğretmen… Onun sevgi, şefkat ve merhamet pınarları hiçbir zaman kurumaz.
        
Kimsesizlerin kimsesidir öğretmen… Ağrı Dağı kadar yüksek bir onur ve haysiyeti vardır onun. Aras nehri kadar coşkulu akar minik gönüllere. Yatağına sığmayan ırmaktır o… Ekmek isteyene ekmek, su isteyene su, barış isteyene barış, sevgi isteyene sevgidir. Dişiyle tırnağıyla yeni hayatlar inşa eder öğretmenler... Kinden, öfkeden, nefretten, kavgadan uzak durmayı sevgi, saygı ve hoşgörüye sarılmayı, dostluğu davranışlarıyla öğretir minik yüreklere.
        
Öğretmen her gün sevgiyle sular körpe çiçeklerini. Tohumun fidan olma sürecinde o hep başroldedir. Diktiği fidanların gölgesinde serinlenir kavurucu sıcaklarda. Geleceğin haritasını çizer gönül coğrafyasına. En zor zamanlarda bile umudun şiirini yazar kara tahtaya. Yüreklere tüneyen acıları siler bir daha geri gelmemelicesine… Doktorun elinde neşter, mühendisin elinde cetvel, ressamın elinde fırça, şairin gönül dünyasında ilham olur. Hâkimin adaleti olur en zor celselerde… Bıkmadan, usanmadan sabır ağını örer bilgiden.
 
Eğitimdir ki bir milleti ya hür bağımsız tek bir toplum hâlinde yaşatır ya da bir milleti kölelik ve fakirliğe düşürür ” sözü öğretmenlerin gönül tezgâhından geçen Atatürk’ündür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurucusu ve başöğretmenidir. Öğretmenler onun yüreğinde apayrı bir yere sahiptir. Onun gönül bahçelerinde bilginin goncaları yetişir. Mustafa’yı "Kemal", Kemal’i "Atatürk" yapan öğretmenler değil midir? Onun, öğretmenlerin rahle-i tedrisatından geçtiğini düşünürsek, Türkiye Cumhuriyeti en çok da öğretmenlerin eseridir. Onun bilgi birikiminin ve yurt sevgisinin membaı öğretmenlerdir.
Hür düşüncenin merkezinde o vardır. Milleti zilletten kurtaran ancak öğretmenlerdir. O, kalbi yurt sevgisiyle çarpan mümtaz insandır. Karanlık gecelerimizi aydınlatan mehtaptır öğretmen… Yıldızlar, etrafında dolaşıp durur. Uçurumların eşiğinde tutunacak dal arayanlara daldır o, renklerin en asili olan bayraktaki aldır o… Zehirleri bertaraf eden panzehirdir o… Bilimin gölgesinde soluklanır onun izini iz edinenler… O, cehaletin ve hurafelerin baş düşmanıdır. Onun girdiği yere karanlık giremez. O içimizi ısıtan bilgi güneşidir. 
 
Öğretmenleri sadece 24 Kasımlarda hatırlamak, o gün içerisinde öğretmenler hakkında hamaset nutukları atmak vefa değildir. Asıl vefa öğretmenleri hiç unutmamaktır; onlara onur ve haysiyetleriyle yaşayacakları bir yaşam ortamı hazırlamaktır. Onları okul dönüşünde ikinci bir iş yapmaya zorlamamaktır vefa. Zira öğretmenler geleceğimizin usta mimarlarıdır. Onları bu dünyada maddî ve manevî açıdan rahat ettiremezsek yazık bize. Bilinmelidir ki artık samimiyetten uzak nutuklar atmak sıkmaya başladı mesai kavramını bilmeyen öğretmenleri…