Seçimlere 4 aydan az bir zaman kaldı.
Şu muhalefet partileri,
Bırakın seçim kazanmayı.
Bırakın plan projeyi,
Hala daha adaylarını bile belirleyemiyor,
Bir türlü sahaya inemiyor.
Günler,
Haftalar,
Aylar geçiyor.
Bunlarda  tık yok hala.
Hala son anda,
Hala nefes nefese...
Ucu ucuna,
*
Neymiş büyük taktik hesapları yapıyorlarmış.
Aman Allah'ım!
Bu güne kadar ne işe yaramış ki o taktikleriniz?
*
Bu halinizle halka güven verdiğinizi mi sanıyorsunuz.
Hep aynı şeyleri yapıyor,
Lakin her defasında başka olumlu sonuçlar bekliyorsunuz.
Bu nasıl hesap,
Bu nasıl ferasettir?
*
Evet,
Neyinize güveniyorsunuz ki,
Bu kadar rahat,
Bu kadar umursamazsınız?
*
Arkanızda medya yok.
Halihazırda sizi iktidar yapacak halk yok.
Nedir bu umursamazlık?
Niyedir bu uyuşukluk?
Ne oldu da yoruldunuz böyle?
Ahınız gitmiş vahınız kalmış bu halinizle,
Zafer bekliyorsunuz öyle mi?
*
Adamın cebinde yüzde 12 oyu var.
Bunu siz de  görüyorsunuz.
Ama hala daha onu,
Becerip aday bile gösteremiyorsunuz.
Hiç kızmayın ama,
Bu gidişle sizden,
Ne köy olur ne kasaba.

DÜNYA NEREYE GİDİYOR

Çok ciddi bir felaketle karşı karşıyayız: 
Ünlü belgeselci David Attenborough,
Bir konferansta yaptığı konuşmada,
iklim değişikliğinin medeniyetlerin çökmesine,
Doğal yaşamın tamamıyla yok olmasına yol açabileceğini belirtti.
Attenborough,  "Şu an,
küresel boyutta insan yapımı bir felaketle karşı karşıyayız.
İklim değişikliği,
binlerce yıldır karşılaştığımız en büyük tehdit" dedi.
*
Dünya Meteoroloji Örgütü WMO
Atmosfere salınan ve küresel ısınmaya yol açan,
Sera Gazı yoğunluğunun,
2017'de rekor seviyeye çıktığını açıklamıştı.
*
Örgüt buna rağmen geçen ay yayımlanan son raporunda,
Bu olumsuz  gidişatın devam ettiğini açıkladı.
Yani iklim değişikliğiyle mücadele fırsatının kaçmak üzere olduğu,
Uyarısında bulundu.
*
Ah ulan aç gözlü kapitalizm!
Her şeyi yedin yuttun.
Temiz bir bardak su,
Bir soluk nefes bile bırakmadın.

ARAP İSTİLASI VE HAÇ EVLER

Araplar basıyor parayı,
Güzelim yaylalarımıza,
Öyle ahşap/mahşap değil,
Betonarme evler yapıyorlar...
Hem de tapulusundan.
Hal böyle iken benim hemşerilerimin keyfini kaçıran o beton evler değil elbet.
Görsel algılarına binaların ön cephesinde mevcut bir haç görüntüsü takılıyor.
İşte bu sorun olmaya başladı bile.
Hem de daha binalar karkas vaziyetteyken başladı ilk problem.
Yani daha,
Dakka bir gol bir.

FIKRA

Delinin birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir. Deliye sorar :
-Elin nerede?
Deli gösterir.
-Bacağın nerede?
Deli yine gösterir.
-Burnun nerde?
Deli yine gösterir.
Baş hekim doktorlara :
-Bırakın emrini verir ve çıkar.
Bizim deli hekim çıktıktan sonra göbeğini gösterir ve
- Buna kafa derler kafa.

İYİ PARTİ VE İP

Artık MHP'yi anlayamıyorum.
Yıllarca Ak partiye demediğini bırakmadı.
Sayın Cumhurbaşkanına nice hakaretler etti.
Buradan sayamam.
Haya ederim.
*
Sonra bir mucize oldu.
Ak partiye meftun oldu.
Sayın Erdağan'ın  ayrılmaz yol arkadaşı oldu.
Ey siyaset sen  nelere kadirsin...
*
Evet,
Anlıyoruz ki,
Siyaset şeytanın aklına getirmediği nice konuları gerçekleştirir.
Devlet Bahçeli'ye karşı demokratik hak olarak kongre talep edenler,
Beklenmedik gelişmeler sonucunda İYİ Partinin doğmasına neden oldu.
Ki, bunların tamamı MHP kökenli milliyetçiliklerdir.
Kimlikleri tartışılmaz.
*
Hal böyle iken,  
Devlet Bey,
Bu eski dava arkadaşlarını  adeta bir düşman gibi görmekte,
Adı "İYİ" olan partiyi,
"İp" diye nitelemesi hiç de devlet adamlığı duruşuna uygun düşmemektedir.
*
Diğer taraftan Devlet Bey,
Bir zamanlar,
İp'li cümleler kurmayı çok severdi.
Hatta kürsülerden ip atar,
İp atlardı.
Sonra ipten vazgeçti.
Genel değişimine uygun olarak şimdilerde afçı bir huy edindi.
*
Demem o ki,
Ne Ak Partiye AKP,
Ne de İYİ Partiye İp denilmesi uygun bir siyesi dil değildir.
*
Zira bu ucuz ifadeler ,
Devlet Bey'in duruşuna ve hatta siyesi üsluba hiç yakışmamaktadır.

SARI YELEK MOR DÜĞME

Fransa'da,
Akaryakıt zamlarına ve ekonomik şartların kötüleşmesine tepki olarak,
17 Kasım'da başlayan sarı yeleklilerin eylemleri,
Ülkede son yılların en şiddetli protestosuna dönüştü.

Genellikle şehir merkezlerindeki yüksek kiralar nedeniyle,
Kırsal bölgelere yerleşenlerden oluşan göstericiler,
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan,
Akaryakıt vergilerini düşürmesini ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep ediyorlardı.

Başkent Paris'in Champs-Elysees Caddesi çevresinde,
1 Aralık'ta düzenlenen,
Binlerce kişinin katıldığı gösteride polisin eylemcilere sert müdahalesi,
Sokaklarda araçların ve çöp bidonlarının yakılması,
İş yerlerinin yağmalanması,
Sık aralıklarla ses bombalarının patlatılması ve alevlerin yükselmesi,
Kenti 'kaosa' sürüklemişti.
Sonuç,
İktidar bu dış güçlerin oyunudur,
Kışkırtmasıdır,
Dünya ve Türkiye bizi kıskanıyor demediler ve Akaryakıt zammını önce 6 ay,
Sonra da bir yıl boyunca ertelediler.
Demokrasi budur işte.
Halkın sesidir sokaklar.
Ah Demirel.
Yürüsünler,
Sokaklar yürümekle aşınmaz der,
Kimseleri coplamazdı.

5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ
 
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü  benim ülkemde de kutlandı.
Çalışan,
Üreten Türk kadınları.
Seçen,
Seçilen Türk kadınları.
Vali,
Belediye başkanı,
Bakan,
Başbakan olan Türk kadınları...
Atatürk'e dua edin...
Teşekkür edin...
Çünkü o,
Bu takdiri,
Bu vefayı çok fazlasıyla hak etti.

YOK MU BUNUN ÇARESİ

Bu vatan uğruna,
Çanakkale'de on binlerce şehit vermedik mi?
Sarıkamış Dağlarda donarak ölmedik mi?
Ve halen de ölmüyor muyuz hainlerin kanlı pusularıyla...
*
Evet,
Bu vatan için dedeler yıllarca,
Torunlar aylarca askerlik yapıyor...
İşini kuran.
İş gören,
İşçi memur devletine,
Daha bayındır bir ülke için vergiler veriyor.
Veriyor,
Çünkü bu vatan bizim.
*
İyi de uğruna canımızı verdiğimiz,
Sıksan toprağını  şüheda fışkıracak diyen şaire,
Şimdi  ne diyelim?
*
"Şimdi sıksan toprağını,
Yerlere fırlatılmış izmarit fışkıracak.
Kimyasal atıklar fışkıracak.
Çöpler/poşetler fışkıracak..."
Mı diyelim.
*
Bu cennet vatana yapılır mı bu?
Yapılır mı bunca hakaret,
Candan aziz ülkemin,
Caddesine,
Sokağına .
Yapılır mı bunca ihanet?
*
Sorarsan hep Müslüman'ız.
İman dolu serhaddımız var üstelik.
Ayrıca temizlik de
İmanın yarısıdır.
Sorarsan...