HOŞ GELDİNİZ SAYIN CUMHURBAŞKANIM
 
Fatih’in fethettiği, Yavuz’un yönettiği, Kanuni’nin doğduğu bu eşsiz kadim şehre hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanım. Öncelikle partinizin yapacağı kongrenin hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihten beri dünyaya nam salmış liderlere kucak açan bu şehirde hiç şüphe yok ki tarihten gelen bir yük ve vizyon bakımından zor ve ağırdır yöneticilik yapmak. Bugün seçeceğiniz il başkanı ve yöneticilerin de bu bilinçle görev yapmasını temenni ediyorum.

Gittiğiniz yerlerde, yaptığınız kongrelerde kan değişimi, yeni bir heyecan olduğu gerçek. İnşallah bugünkü kongre de yeni heyecanlara yeni başarılara vesile olur. Umuyorum ki yöneticilerimiz, yetkililerimiz sizlere Trabzon’un sorunları ile ilgili dosyaları sunmuştur. Aslında Trabzon’un sorunları belli, herkes tarafından bilinmekte görülmekte ve çözüm beklemektedir.

Ne yalan söyleyeyim; her yerde, her sohbette, cenazede, düğünde, okulunda camisinde ilk olarak Trabzonspor konuşulmakta. Aklımız hala 2010-2011 döneminde, Trabzonspor’un çalınan şampiyonluğunda, verilmeyen kupasında. Ekmek kadar su kadar gerekli ve önemli bizim için Trabzonspor. Yaşam biçimimize, düşüncemize, hayat felsefemize etki eden Trabzonspor, maalesef 2010-2011 döneminden beri kötü gitmekte, gerek sahalarda gerek diğer platformlarda hakkı yenmektedir. Afrin’de Özgür Suriye Ordusunun arabalarında bile armamız, operasyona giden Mehmetçiğin boynunda bile Trabzonspor kaşkolumuz vardır. Ekonomik ve yönetimsel sorunlarla boğuşan Trabzonspor o derece önemlidir bizler için.
Trabzonspor’dan sonra fındık gelir bence sorunların başında. Bu yıl da istenilen fiyatı bulamadı üreticiler. Türkiye mevcudunun %8’lik kısmına tekabül eden fındığımızın artması ve 200-300 kilodan az olmaması gerekirken, 80-100 kiloya kadar gerilemesi, fındık bahçelerinin sahipleri tarafından gerekli ilgiyi görmemesi,fındık bahçelerinde çalışanların 50 yaş üstü insanların olması ve en önemlisi gerekli teşviğin verilmemesi ve bütün bu sorunların yetkililerce yeterince ele alınmadığı gibi sorunları vardır fındığımızın.

Tarımda ve özellikle çayda organik üretime geçileceği, iç pazarda organik ürünlerin talep oluşturulduğu şu sıralarda köylerde tarımla ilgilenenleri bulmak şöyle dursun kışın oturup muhabbet edecek kimseyi bulmak bile zorlaştı. Başta eğitim ve işsizlik yüzünden insanlar sanki şehirlere göç etmek zorunda bırakıldı. Tarımda yeterince uğraşacak ne bir ürünümüz var ne de hayvancılıkta kar edecek bir durumumuz var. Maalesef ilgili bakanlıkların bölgemiz ile ilgili yeterli bir çalışması olduğunu düşünmüyorum.

Hamdolsun, Allah vergisi eşsiz bir doğamız var. Cennetten bir köşe misali, yaşayanların şifa bulduğu on beş doktora bedel yaylalarımız ve elmas değerinde tabiatımız var. Lakin turizm olarak maalesef yeterince bu doğal kaynaklardan faydalanamıyoruz. Plansız planlamalarımız, ilgisiz bırakılmış yaylalarımız, kış turizmi için yeterli çaba harcamamalarımızdan mıdır bilmem ama yazın belli bir dönemden öteye gitmiyor maalesef buralarda turizm. İnşallah doğru değildir ama havaalanımızı bile turizm sezonunda tadilat yaptıracakmış yetkililer.
Aslında dertlerimiz, sıkıntılarımız çoktur Sayın Cumhurbaşkanım. Dünya mazlumlarının yanında, şer odaklarının karşısında, etrafımızda oyunlar çeviren terörizmin tepesinde dimdik durmaktan vaktiniz olup duydunuz mu bilmem ama bu yıl Hamsi de pek olmadı denizimizde. Küresel ısınmadan, derelerimize adım başı plansız yapılan santrallerden olacak ki su ürünlerine de hasret .

Başta Karadeniz Bölgesinin ve Trabzon’un kalkınması, sıkıntılarının büyük ölçüde giderilmesi için en büyük yatırım bence Demiryolu Projesidir. İşsizliğe çare, ekonomiye deva, bölgenin kalkınmasına maksimum bir fayda sağlayacak Erzincan-Trabzon Demiryolu Projesinin biran önce hayata geçmesi gerçekten büyük bir önem arz etmektedir.
Türkiye’deki değişimin mimarı şüphe yok ki sizsiniz. Trabzon halkının teveccühü ve sevgisini eskiden beri kazanmış biri olarak yukarıda anlatabildiğim problemlerin çözümünü yalnızca sizde görmekteyim. Siyaset değişir, bürokratlar değişir, fakat sizin Trabzon’a karşı muhabbet ve sevginizin değişmeyeceğini biliyorum. Şehrimize tekrar hoş geldiniz. Sadece Trabzon’un değil tüm dünyada mazlumların ümidi, yeni dünyanın adalet ve düzen kurucusu, Türkiye’nin mimarısınız. Allah yar ve yardımcınız olsun.