Gerçek Sultanlar Neslişah Sultan, Şehzade Mehmed Orhan Efendinin aksine, ülkeye geldiği günden beri sürekli Cumhuriyeti karalayan, kendi kazanmış gibi maldan mülkten bahsederek “ Yok Su Ada bizim, yok şurası bizim” diyerek hak iddasında bulunan, Sultan Abdülhamit Han’ın 5. kuşak torunu Nihan Osmanoğlu’nun, Sultan Abdülhamit Hanın kızı Şadiye Sultan’ın yardımcısının mektuplarından çıkardığı sonuca göre anlattığı hikayeyi dinledik tüm hafta boyunca…
 
Özellikle; Nihan Osmanoğlu, dedesi Abdülhamit hanın  sert bir meyve olan Hindistan Cevizinin içine sakladığı mücevherleri, İnönü’nün aldığını hatta mücevherler içinde bulunan broşu daha sonra İnönünün karısının üzerinde gördüğünü söyleyecek kadar çirkinlik dolu suçlayıcı bir açıklama yaptığı o videoyu izlediğimde “ Kızma İnci, sonuçta altın tahta oturacaktı kadın, şimdi sıradan bir koltukta oturuyor! Bal, kaymak bir hayat süreceği yerde, şimdi konferans konferans gezip eski şatafatını istiyor Kızma kadına empati yap!” diyerek görmezden gelmeye çalışsam da…  Olmadı!
 
Nereden baksanız elinizde kalacak bu berbat hikayenin hele hele “ milletin yokluktan taş kaynatıp çoluğu çocuğu oyaladığı “ dönemde sarayın Hindistan Cevizi içine sakladığı mücevherler kısmı yok mu?
 
İnsan utanır biraz!
 
Bizim dinciler ve sultancıklar Cumhuriyet dönemine, o dönemde yaşayanlara etmediği hakaret kalmaya dursun, eller bizi göklere çıkarıyor.
 
Cuma gecesi Karadeniz Vakfının düzenlediği geceye davetliydim. “Avrupa’nın Bermuda Üçgeni, Balkanlar’da Değişen Dengeler ve Türkiye” konferansına konuşmacı olarak katılan Makedonya Cumhurbaşkanı’nın Dinler tarihinden, İbni Haldun’a ve Osmanlı Medeniyetine, oradan Cumhuriyetin kuruluşuna kadar uzanan dostluk dolu bir konuşma yaptığı proğramda konuk Cumhurbaşkanının bizi bizden iyi tanıyıp tanıtması gerçekten takdire şayandı.
 
Cumhurbaşkanı Corge İvanov konferansta“Osmanlı İmparatorluğu kendi yönetimi içinde farklı dinleri ve dilleri barış içinde tutmayı başardı” 
Osmanlı İmparatorluğu’nun hoş hoşgörülü olmanın ötesinde olduğunu belirten Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov, “Ortadoğu’daki savaşların sebebi doğal sınırları değil kendi istedikleri sınırları kabul etmeleridir. Osmanlı İmparatorluğu kendi yönetimi içinde farklı dinleri ve dilleri barış içinde tutmayı başardı. Osmanlı İmparatorluğu’nda hoşgörülük yüce bir seviyededir. Bu miras Makedonya’yı Makedonya yapmıştır. Bugün Hristiyanlar ve Müslümanlar bir arada yaşar” dedi. 
 
Türkiye’nin yıllardır Avrupa Birliği’ne alınmamasını dile getirerek ve Makedonya ile Türkiye’nin yakınlığından bahseden İvanov, “Türkiye Cumhuriyeti’ni yıllardır Avrupa Birliği engellenmektedir. Türkiye bu süreçte yer almak istedi ama birileri engelliyor. Komşumuz Türkiye ve biz Makedonya beklemekten yorulduk. Türk halkı insanlığını 4 milyon Suriyeliyi almakla göstermiştir. Her zaman sığınmacılara kapılarını açmıştır. Avrupa 1 milyon göçmen aldığında “İslamofobibaşlamıştır. Türkiye kendi savaşlarının değil başkalarının savaşlarının sonucuyla uğraşmıştır. Ancak şu an Avrupa’nın dünyaya yaptığını dünya şimdi Avrupa’ya yapıyor. Sizin tabirinizle keser döner sap döner.” Dedi.
 
Konuk Cumhurbaşkanı konuşmasının en sonunda söylediği ve dakikalarca alkış alan anlam dolu son sözleri ise şöyleydi…
 
“ “Herkes neden Makedonya Cumhurbaşkanı olarak Türkiye ile yakın ve saygı çerçevesinde duruluyor diye soruyorlar. Biz Makedonlar yüz yıl önce Türkiye’ye önemli yatırımlar yaptık. Yüz yıl önce Türkiye’ye Mustafa Kemal Atatürk’ü gönderdik”
 
Bu satırları yazdığım sırada bir kulağım da Kartal’da ki elim kazadan gelecek olan haberlerdeydi. Deprem gerçeğiyle yaşayan ülkemizi hiç beklemediğimiz bir anda, böylesine büyük bir kedere boğan kaza sırasında çöken 12 katlı binada enkaz altında kalarak hayatlarını kaybeden hemşerilerimiz Of Eskipazarlı Alemdar ailesine mensup vatandaşlarımıza ve diğer kayıplarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine de büyük sabırlar diliyorum.
Başımız sağolsun.