Bir ulusal gazete,
"İç Anadolu Bölgesi Müslüman Türkiye'nin içidir.
Diyor ve haritayı tokat gibi yapıştırıyor sayfasına.
*
Bu görselde,
Referanduma "Evet/Hayır" veren illerden oluşan Türkiye Haritası var.
*
Evetler Yeşil.
Yeşil, cennetlik demek.
*
Hayırlar Kırmızı
Kırmızı, ateş demek.
Yani Cehennem demek.
*
Bu durumda haritaya bakarak hangi iller cennete gidecek,
Hangi iller cehenneme gidecek anlıyorsunuz.
*
Sakın ola şaşırmayınız.
İşte bu paketleme servisi,
Ya hep,
Ya hiç üzerine kurgulanır.
Ortası yoktur bunların...
İnsafı da yoktur.

Onların terazisi hassas tartmaz.
Oysa kutsal Dinimiz İslam:
"Zerreden cennet,
Zerreden cehennem. "
Dese de, bunlar başka bir yol bulmuşlar.
Çünkü toptancıdır bunlar.
Perakende çalışmıyorlar artık.
*
Neyse biz yine o haritaya bakarsak o güzelim İstanbul bile cehennemliktir artık.
İzmir malum “Gavur İzmir” ama,
Adana'ya,
Ankara'ya da acımadım değil.
Hatta hemşerimiz Artvin'e de fena halde üzüldüm.
Neyse iyi ki biz kurtardık vaziyeti.
Ama yapacak bir şey yok.
Cahil verdi fermanı.
Allah versin dermanı.

REFERANDUM

Referandum bitti ama kokusu devam ediyor.
Reis "Atı alan Üsküdar'ı geçti!" diyor.
Başbakan "Halk bizi seçti!" diyor.
*
Malum bir gazetemiz,
Türkiye'nin cennetlik/Cehennemlik haritasını yayınlıyor.
*
Bu arada Urfa'da bir referandum tutanağında 6 kişiden 5'inin soya adı aynı ve
Oy kullananların sayısı 97
Evet diyenlerin sayısı da 97
Hatta tutanakta da rakamlar, sayı ile,
"dokzan yedi" olarak yazıyor.
*
Öte yandan, sahte oy kullananların videoları.
*
Mühürsüz zarfların sonradan mühürlenişi de sosyal medyada fink atıyor.
YSK no problem demiş,
Gerisine kulaklarını tıkıyor...
 
Bu arada mühürsüz zarflar mevzuu bana,
"Mühür gözlüm seni elden,
Sakınırım kıskanırım..
Yağan kardan esen yelden
Sakınırım kıskanırım heeeyyy! "
Türküsünü ve usta Neşet Ertaş'ı hatırlattı.

ÖZÜRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK

Adil Gür Anayasa oylamasında Evetler yüzde 60 olacak demişti.
Ama yüzde 51.4 de çakıldı.
Demek ki temenniyle gerçek örtüşmüyor.
*
Ama Adil bey adı gibi adil olmalı ki,
"Bu hatamı gelecek seçimler öncesi telafi edeceğim" diyor.
Evet öyle diyor.
Diyor da nasıl telafi edecek anlayamadım.
*
Acaba bu sefer de muhalefetin lehine mi düdük çalacak.

HOPPALA!

Hani biz biliyorduk ki,
Amerika'nın sarı Fırtına Başkanı Trump,
Cumhurbaşkanımızı referandum sonrası aramış ve
Tayyip Bey'in Zaferini kutlamış.
Meğer utanmadan da açıklama yapıyorlar ki,
Böyle bir kutlama mesajı göndermedik diye.
*
İnsan biraz nazik olur ya.
Güya medenisiniz.
Niye aramıyorsunuz.
Yoksa başkanlığa geçtik diye kıskanıyor musunuz?
Pis kovboylar sizi ne olacak!
*
Bu arada bir ulusal gazete daha,
Referandum sonrası "Dünya tebrik kuyruğunda" diye manşet attı.
Ben de hevesle, okumaya başladım ki,
Ne göreyim!
Topu topu 2 ülke aramış.
*
Bunlardan birisi Rusya,
Öteki ise,
Aramış mı, aramamış mı belli olmayan  Amerika'ymış.
Öyle kuyrukta ülkeler yazsa da devamı yoktu.
Tabi fena halde üzüldüm.

YAHYA'YA CEVAP

Bizim Yahya alem adamdır.
Arada bir gelir yazdıklarımı eleştirir,
*
"Abi yazılarında azcık ta  CHP'ye,
Kemal Kılıçdaroğlu'na vur.
Ona toz kondurmuyorsun" der.
Ben de bizim Yahya'ya;
Hiçbir partiye yakın değilim,
*
Yani ben,
Bağımsız,
Bağlantısız
Özgür ve
Demokrat bir adamım.
*
Dedim,
Dedim ama böyle ben gibisi de kimseye yaranamıyor, o nedenle
Doğru bildiğim yolda yalnız yürüyorum...

BALIK ÇIKACAK DEĞİLDİ YA

Özellikle bölgemizde sık sık okuduğumuz haber:
Dereden ceset çıktı.
Ne şaşırıyorsunuz?
Kurulan bu HES'lerden sonra,
kurutulan derelerden balık çıkacak değildi ya.

FIKRA

Halk kahvede otururken, kahvenin yanından bir dilenci geçer.
Kahvede oturanlardan biri ‘Bakın şimdi dilencinin aklını nasıl karıştıracağım’’ der.
Dilenci tam kahvenin yanından geçerken genç dilenciye seslenir.
Sana bir soru soracağım:
Sorabilirsin der dilenci.
Sana iki yol göstereceğim;
Birinci yoldan gidersen kötü sözler ve iftiralarla muhatap olacaksın.
İkinci yoldan gidersen, dikenler ve otlarla mücadele edeceksin.
Söyle bakalım hangi yolu tercih edersin ?
Dilenci ise, ikinci yolu tercih eder,
Oradakiler duruma  şaşırıp dilenciye döner ve neden ikinci yolu tercih ettiğini sorar:
Dilenci söze şöyle başlar;
İkinci yoldan gidersem, otlar ve dikenler sadece bedenime zarar verir,
Ama birinci yoldan gidersem kötü sözler ve atılan iftiralar kalbimi yaralar;
Yaralı beden  tedavisi vardır, geçer.
Ama kalp yarasının tedavisi yoktur.
Ömür boyu unutulmaz der…
Bunun üzerine orada bulunan insanlar soruyu soran gence dönerek, " Sorduğun soru o zatın aklını hiç karışmamış, ama söyledikleri senin aklını karıştırmış olmalı.
Bundan sonra kime nasıl davranacağını öğrenmiş olmalısın… Serdar Küçük
 
VAY SENİ OBAMA VAY!

"Biz, Aldanan da,
Aldatan da olmadık" diyor Reis;
Ama, son yaptığı açıklamada,
"Hüseyin Barak Obama aldattı beni"  dedi.
Efendim ne diyeyim,
Rahmetli Erkan Ocaklının da bir türküsünde dediği gibi,
"Öyle bir güne geldi ki babana da inanma."

KİMİ KİME ŞİKAYET EDECEKSİNİZ?

Trabzon CHP Milletvekili Haluk Pekşen, "YSK suç işlemiştir,
Yasal hakkımızı arayacağız" diyor.
Güldürme beni Haluk Bey!
Bu durumlarda ne derdi büyüklerimiz.
"Kimi kime şikayet edeceksiniz?
Zaten bizi öpen Kadı değil mi?"