İDARECİLİK VE BURAK’A VERİLEN CEZA
 
Sevgili okurlar; Geçen haftaki yazımda maç tam da Burak’a uygun hale gelince dışarı alınırken seyircinin önüne atılışının yanlışlığından söz etmiştim.
 
Daha önce Burak’ı göklere çıkarıp o gün asıp kesenler Malatya yenilgisi ile birlikte birkaçı hariç Burak’sız olmaz çizgisine tekrar geldiler.
 
Benim temel düşüncem Trabzonspor gibi büyük bir takımda sporcular ancak takımın tek tek birer parçası olabilir.
 
Koşullar ne kadar zor olursa olsun her hangi bir sporcunun takımın üstünde olması ya da düşünülmesi söz konusu olamaz.
 
Bu net bilgiden sonra yönetim ve de teknik kadronun ki bunların bir adı da idareci olan (kulübü ve de takımı yönetenler) bu kişilerin görevlerini en az hata ile yapmaları gerekir.
 
İki hafta içinde verilen iki yanlış karar çok pahalıya mal olması bir yana tüm umutların büyük oranda kırılmasına da sebep olmuştur.
 
Sevgili okurlar iyi bir öğretmenin amacı öğrencisinden azami verimi almak olduğu gibi, teknik adam ve yönetici de sporcusundan kulüp kuralları içinde azamı verimi almak asıl gayesi olmalıdır.
 
Bu anlamda Burak’a verilen cezalara bakınca yönetimin verdiği maddi ceza yerinde olurken eğer teknik adam verdiyse kadro dışı bırakılması fevkalade yanlıştır.
 
Zira ikinci ceza Burak’la birlikte takıma verildiğini anlamak kehaneti gerektirmez.
 
Nitekim geldiğimiz noktada Malatya yenilgisi de bu düşünceye destek olunca yapılan yanlış daha da çok belirginleşmiş oldu.
 
Şimdi herkes ‘Burak olsaydı bu maçın sonucu böyle mi olurdu?’ deme hakkını kendinde rahatça bulabilmektedir.
 
Sevgili okurlar hep söylerim, ‘üç puanlı sistemde birkaç maç peş peşe alırsan başa oynarsın’ sözü bizim için bile hala geçerlidir.
 
Bunun için takım oyununu bir yana koydum şimdiye kadar başarılamayan aidiyet duygusu ve de Burak’la Rodallega’yı birlikte oynatma becerisini gösterebilirsek yenemeyeceğimiz takım yok diye düşünüyorum.
 
Umutsuzluk bize yakışmaz.
 
Desteğe devam.
 
Sonuç olarak Burak’ın oyundan alınışı sırasında şeref tribünü önündeki seyircilerin davranışını hatırlatarak yazıma son vermek istiyorum.
 
Bir an hakeme mi bu tepki düşündüm sonra Burak olduğunu anlayınca dondum kaldım.
Zira aynı seyircinin hakem bizi sahada doğrarken hiç sesleri çıkmamıştı.
 
Yanlış da yapsa o sporcunun bizim sporcu olduğu ayırtına varmadan sırf kinlerini kusma adına yaptıklarını anlamak mümkün değildir.
 
Oysa attığı golleri ve onun Trabzonsporluluğu tartışılmaz diyen yine onlardı.
İyi haftalar.
 
ÖZEL NOT: Benzer sıkıntı Onur’da da yaşanmaya başladı. Eğer bu iki sporcu seyirci baskısı ya da ekonomik nedenlerle elden çıkarmak isteniyorsa bari değerlerini koruyarak bu işlemi yapmaya özen gösterin. Devre arası akıllarda böyle bir karar varsa takımın şimdiden nereye oynayacağına karar verip tedbirleri ona göre almada büyük fayda vardır.