Gençlerbirliği maçında oynanan oyun ve ortaya konan mücadelenin, Trabzonspor için dip dalga olduğunu, özellikle bu yıl transfer edilen yabancı oyuncuların bu maçtan dersler çıkararak Getafe maçına çıkacaklarını düşünüyordum. Fakat görünen o ki, ne oyuncular bu maçtan ders çıkarmış, nede Ünal Karaman.
Getafe, Süper Lig de küme düşmemeye oynayan takımlar seviyesinde bir takım. Ama maçın geneline batığımızda bir sistem takımı olduğunu ve tüm oyuncuların bu sisteme bağlı kalarak oynadıklarını gördük. Dikine ve çok hızlı oynamaya çalışan fakat yetenekli oyunculardan kurulu bir takım değil. Teksilahları sistem.
Trabzonspor’a baktığımızda ne bir sistem var, nede oyuncular ne yapacağının biliyor. Uğurcan belki de ilk kez tüm topları uzun kullanmak zorunda kaldı ve her top rakipte kalarak kalemize atak olarak döndü. Bu güne kadar oyuncuların bireysel becerileri ile gelen Trabzonspor, bu etkin ayakların yokluğunda çok dağınık bir görüntü verdi. Sahada Uğurcan ve Sosa’nın dışında yeterli mücadeleyi veren tek bir oyuncu göremedim. Aslında maç Getafe ve Uğurcan arasında geçti desek abartmış olmayız Çünkü Uğurcan farkın büyümesini tek başına önleyen oyuncu idi.
Gençlerbirliği maçı ve Getafe maçı göstermiştir ki, bu yıl transfer edilen oyuncular bu takımı geçen seneki seviyenin altına taşıyacaklar. Abdulkadir Parmak gibi dikine oynayan, rakibi yıpratan bir oyuncuyu kenarda oturtarak, takımın hızını kesen, hiçbir etkinliği olmayan ObiMikel’i sahaya sürmek tam bir harakiri durumu. Sol kenarda sıkı markaj altında olan Wakaeme’ye, sağ kenarda oynayan Avdijaj’ın etkisiz oyunu eklenince, hücumda hiçbir varlık gösteremedik. Defansa yeni alınan yabancıların Trabzonspor’un seviyesinde oyuncular olduğunun düşünmüyorum. Böylesine vasat oyuncular Türkiye’de zaten var. Dillerden düşürülmeyen projeden vazgeçerek, bu etkisiz oyuncuları transfer etmek hangi mantığın ürünüdür anlamakta zorlanıyorum.
Kenarda oturan gençlerin performansı bu yabancıların getirilmesinde önemli etken oldu diyeceğim ama, şans bulan gençlerin neler yaptığını geçen yıl ve bu yılın başında hazırlık maçlarında gördük. Trabzonspor gibi bir takımı çalıştıran teknik ekibin cesur kararlar alarak, korkusuzca bu gençleri sahaya sürmesini bekliyoruz. Korkusuzca diyorum çünkü bu çocuklar en kötü mevcut yabancıların aldığı başarıyı zaten yakalarlar.