Kaldırımlarda sandalye masa görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda esnafa ait meyve sebze kasaları görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda otomobil görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda birikmiş çöpler görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda diklenip, geçişi önleyen muhabbetleri görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda beton direkleri görmek istemiyorum.
Kaldırımlara konulan geniş çöp bidonları görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda yatan uyuyan insanlar görmek istemiyorum.
Kaldırımlarda dilenciler görmek istemiyorum.

YAŞASIN GÖÇ ALMIŞIZ!

Bizimkiler çok mutlu,
Çünkü göç alıyormuşuz.
*
Sen her yıl göç verdiğin binlerce hemşerine baksana kardeşim.
*
Hem kaç kişilik göç almışız.
Hepsi 2045 kişi.
Peki Bayburt ne kadar göç almış biliyor musun?
12 bin 152 kişi.
Yani senin 6 katın.

SAHTEKARA CEZA

Sahte öğretmene 21 yıl hapis cezası istenmiş.
Tabi bunun yanısıra kamu hizmetlerinden men,
Bakanlık ise 269 bin lirayı geri istedi.
Devlete kurnazlık yapılırsa,
İhanet edilirse bedelini ödeyeceksin kardeşim.
Ama burada başka ödenmesi gereken bedeller de var.
 
Bu sahtekar öğretmene(!)

yıllarca teslim edilen çocukların kayıpları kaç milyon lira eder dersiniz?
İlgili Bakanlık, parasını geri alır ama, o çocukların eğitim zafiyetlerinin bedellerini kim ödeyecek?
Ayrıca,
Bu zatı sahtekarı öğretmen diye göreve başlatan yetkilinin hiç mi suçu yok?
Buradan talep ediyorum,
O hususla ilgili evraklar tetkik edilsin.
İhmali olanlar var ise, onlar da hesap versin.
Öyle makama oturmakla olmuyor.
Sorumluysan kullandığın yetkinin  hesabını vereceksin.

ALMAN USULÜ

Almanya'da 15 Temmuz sonrası 50 FETÖ Evi açılmış.
Demek ki bu proje sadece Amerikan menşeli değil,
Avrupa'da işin içindedir.
Üstelik bu Almanların parası çok değerlidir.
Yani cimridirler.
Bunlar kimseye bir hamburger,
Bir bardak bira dahi ısmarlamazken,
FETÖ'cülerin ev kiralarını, hatta tüm masraflarını  dahi ödüyorlar.
İlginç değil mi?
*
Beki ne yapacağız?
Gidip o evleri başlarına mı yıkacağız?
Yoksa 15 yıldır tekrarladığımız gibi yine Malkoçoğlu mu olacağız?
*
Bence hiç biri değil.
Bunların dilinden konuşacağız.
Meydan Horozu gibi değil,
Diplomasiyi konuşturacağız.
Bu işleri bilen Türk Diplomatlarını,
"Monşer " Diye aşağılayıp kaldırıp atmak kolaydı,
Ama onlar olaydı bu hallere kalmazdık diyorum.

İNSAN OLMAYI ÖĞRETEMEDİK

Rize'nin Pazar ilçesinde ders esnasında sınıf arkadaşı Emir Taş'ı boğazından bıçaklayarak öldüren Lise öğrencisi daha sonra tuvalette kendini bıçaklayarak ağır yaralandı.
Evet bu olay okulda oluyor.
Okullar ki,
Çocukların/Gençlerin  eğitildiği,
Bilgi,
Ahlak,
Görgü;
Bilim,
Fen,
Edebiyat  yüklendiği mekanlardır.
Dostlukların, arkadaşlıkların pekiştirildiği,
Cehaletin cehenneme gönderildiği aydınlar mektebidir.
Olmadı hiç olmadı...

AH ERSUN YANAL NELER ÇEKTİN DİLİMİZDEN...

Ersun Yanal,
Hocalık kalitesi tartışılmaz olsa da biz onu çok tartıştık.
Tartışmak da ne kelime,
Adeta canına okuduk.
*
Yazdık, hem de neler yazdık...
Efendiliğine dahi kafayı taktık.
Futboldan anlamadığını,
Aziz Yıldırımın casusu olduğunu,
Takım hocasız oynasa, daha iyi sonuçlar alacağını dahi yazdık.
*
Allah'tan Başkan Usta aldırmadı da,
Adam istifanın eşiğinden döndü.
Sonra bir kaç transfer.
İşte sonuç:
*
Trabzonspor ruhu geri geldi.
Fırtına kasırgaya dönüştü.
Kim tutar bizi artık.
Bu takımın bileği bükülmez...
*
İyi de,
Neden işler yolunda gitmezken sayıp sövenler,
Başarılar gelince şimdi takdirde cimri davranıyorlar?
Neden Sezar'ın hakkı Sezar'a verilmiyor?
*
Halbuki, başarıyı ödüllendirmemek, başarısızlığa yol açmaktır.
Halbuki, marifet iltifata tabidir.
Teşekkürler Ersun Yanal

AVRUPA'NIN DERDİ NE

Bu Avrupa'ya bir haller olmuş.
Hatırlarsanız darbeciler Yunanistan'a kaçtıklarında  Cibras Efendi,
Bu hainleri iade edeceğini açıklamıştı.
Hatta bu yakışıklı lider,
Darbeden sonra Reisi Cumhurumuzu derhal aramış,
"Geçmişler olsun Abi!" demişti.
Sonra bu kardeşime ne olmuşsa olmuş,
Bizim onursuzları bağrına bastı.
Şimdi de "Vermiyorum" diyor.
Alem biliyor adam değilsin Cibras.
*
Gördün bizi biraz sıkıntılı,
Her yönden ipe un sermeye başladın.
Hatta iyi gitmekte olan Kıbrıs müzakerelerini  de sekteye uğrattın.
*
Diğer taraftan darbe mevzuu ile ilgili hiç bir Avrupalı dostumuz,
Bizi aramadı.
"Hayırdır Turko,
Ne oldu?"
Bile demediler...
*
Yoksa darbe olduğuna mı inanmadılar.
Ya da darbenin başarısız olduğuna mı üzüldüler;
*
Merkel Hanım çok gelir giderdi bizlere,
Onun da ayağı kesildi buralardan.
O da arayıp sormaz oldu.
En son işte Hollanda mevzuunda da bize karşı Fransız.
*
Tabi Avusturya oldum olası bize gıcık.
İsveç'i de kaybettik bu aralar.
Fransa ise bize karşı hepten Fransız .
*
Yani Avrupa,
Rusya ile arayı düzelttik diye mi bize tavırlı diyeceğim,
Rusya ile de bir dargın bir barışık haldeyiz.
Bu konuya tekrar değineceğim.