Suçlunun suçunu çekmesini görmek istiyorum.
İnsanları yolda/izde saygılı,
Selamlaşan,
Güler yüzlü olarak görmek istiyorum.
*
Şoför esnafını nazik,
Görgülü,
Sabırlı,
Temiz giyimli görmek istiyorum.
*
Devletin memurlarını  vatandaşına karşı resmi ve daha kibar görmek istiyorum.
*
Uğruna ölünen ülkemin ve şehrimin cadde ve sokaklarını temiz görmek istiyorum.
*
İşgal edilmemiş geniş kaldırımlar görmek ve keyifle yürümek istiyorum...

TEPKİSİZLİK NEYİN NESİ

Dünyada Trump'a  tepkiler çığ gibi devam ederken,
Türkiye'de neden  ses seda yok, merak ediyorum?
Aradan günler geçti...
Bir kere olsun "Eeey!" narası bile duyulmadı.
Nedenini merak ediyorum?

Bu tüyü bozuk sarı tilki, daha makama oturur oturmaz,
Derhal Müslümanlara terörist gözüyle bakıyor ve  ülkeye kapıyı kapatıyor.
Bu tilki bakışlı zevata aslan yürekli bir sesle sataşılmamasını fena halde merak ediyorum.
*
Hadi, Reis bir kredi açtı diyelim.
Hadi, Trump daha havalarda diyelim.
Önümüzde yapacağımız  önemli görüşmeleri düşünüyor,
Diplomatik davranıyor diyelim.
Hükümetten de ses yok.
Bu sükuneti merak ediyorum.
*
Hadi hükümeti bıraktık.
Sivil Toplum Örgütlerinden,
Muhtarlardan bile ses çıkmıyor.
Bu sessizlik neyin nesidir merak ediyorum azizim...

TÜRK TİPİ KUYMAK GİBİ

Bizim Başkanlık sisteminin eşi benzeri yok.
Ne Amerika'daki Başkanlık Sistemine uyar.
Ne Fransa'daki Yarı Başkanlık Sistemine.
Bizimki bize göre.
Yani tam Türk tipi.
 Ancak günlerdir düşünüyorum da,
"Türk Tipi" ne demek?
Cevap bulamadım?

Öyle ya Türk tipi bir otomobilimiz,
Türk tipi yemek masamız,
Türk tipi paltomuz,
Türk tipi pipomuz bile yok.
*
Türk tipi bir kuymağımız var onur bilirim.
Mısır unu ve peynirden yapılır.
Ve çok lezzetlidir.
*
Fakat yemesi adeta bir maceradır.
Lastik gibidir,
Her yöne çek.
Hatta çek çek kopmaz.
Şimdi bizim Başkanlık Sistemi,
Türk tipinden hareketle kuymağa benzerse bilmem kuymak kadar sevilir mi?
*
Ayrıca Türk Tipi olan bir de mehteranımız var.
Allah için dinledikçe izledikçe göğsüm kabarır.
Ama bir zaafı var.
İki ileri bir geri.
Bu durum da beni biraz korkutuyor.

GÖZÜMÜZÜ 4 AÇALIM

Sevgili dostlar,
Ne olur insanlara hak etmediği değeri vermeyin.
İnsanların görünüşüne aldanmayın.
Bir yol kenarında bir dilenci bile duygularımızı kolayca istismar edebilir.
Hatta bizi senelerce kandırıp sömürebilir.
Sakatmış gibi rol kesip servetler kazanabilir.
*
Yine bir kimse sakal ve sarıkla ve  ezberlemiş olduğu bir kaç dua ile bizi etkileyip inançlarımızı istismar edebilir.
*
Ali Kalkancılar ve dana niceleri buna örnektir.
Çünkü bu zaman aldatarak kazanma zamanı.
Pazar yerinde bir satıcı bile elmanın iyisini öne kalitesizini arkaya dizerek müşterisini aldatabilir.
*
Çünkü bu devirin ahlakı böyle.
Kadınlar, erkeklerini,
Erkekleri kadınlarını aldatabilirler.
*
İçtiğimiz süt
Aldığımız sucuk,
Yediğimiz ekmek ve etten her daim aldatılabiliriz...
*
O halde,
Bu sahtekarlardan daha bilgili,
Araştırmacı,
Feraset sahibi olmalıyız.
Yoksa görülen o ki,
Sürekli ihaneti yaşayan zelil bir hayatın figüranı durumunda kalacağız.

KAR SEVDASI ERKEN BİTER

İki kıştır Trabzon Belediyeleri başarısız bulunur.
İki sezondur çok kar yağar.
Şimdi kar yağdığında içimizi bir sevinç çoğalır.
Adeta çocuklaşırız.

Çünkü karla birlikte kent çirkinliklerini saklar.
Böylece beyazın sır saklayan asaletine şahit oluruz.
Karlı aktiviteler yaşarız.
*
Kar topu oynar,
Kardan adam yapılır,
Çoluk/çocuk Kızak kayılır.
Pamuk zarafetinde ki karlara sırt üstü yatılr.
*
E, sonra?
"Nerdesin Başkan bu karı kaldır bu şehirden."
Bu denli bir değişime ayak uydurmak da hayli zor iş.
Kar beyaz çarşaf değil ki,
Allah serdi sen kaldır.
*
Ne var?
Biraz da karda yürüyelim.
Biraz da otomobilsiz yaşayalım.
Biraz eşitlenelim bir süreliğine.
Biraz dedelerimiz gibi yaşayalım hayatı.

ONLAR NE DEMİŞTİ?

Başkanlık sistemi hakkında Rahmetli Erbakan:
kısa ve öz:
"Kendine gel! "
Derken,

Türkeş,
"Türkiye'yi paramparça edip, neticede Türk Milletini imha etmektir.
Türkiye birliğini yıkma oyunudur.
Sayın rahmetli Mustafa Kemal Atatürk akılsız bir adam mıydı?
Akıllı bir adamdı.
Onun arkadaşları yanında,
 İsmet Paşa,
Celal Bayar,
Kazım Karabekir Paşa ve onunla beraber hareket eden
Birinci TBMM içinde Diyap Ağa'sı Erzurumlu Burak Bey var.
Siirtli bilmem kim var falan.
Bunlar hep beraber kurtuluş savaşını yaptılar.
Ve Türkiye Cumhuriyetinin temelini attılar.
Dediler ki, 'Türkiye Cumhuriyeti devleti üniter devlet olacak!'
Bunu kurdular."
Demişlerdi.
*
Türkeş'in ardından MHP Genel başkanlığına Seçilen Devlet Bahçeli de
Yaptığı nice konuşmalar la Türkeş'e atıfta bulunarak o da, başkanlık sistemine karşı çıkmıştır.
Ancak ne olmuşsa olmuş, Devlet bey yine sürpriz yapmış Başkanlık yanlısı olmanın öncüsü olmuştur.

HOCA SANA NE

Ümraniye'de İmam Hüseyin Güleç, 
Camide "Evet " kampanyası başlatmış.
Hayırcılara saydırmış...
*
Ve bu gerekçeyi de sözde;
Dine,
İmana,
Allaha dayandırmış.
*
Olacak gibi değil.
Hani Reis kızınca hakim ve savcılara diyor ya,
"Çıkart cübbeni."
Hüseyin Güleç,
Ak Partinin yaptıklarını anlatmak sana düşmez.
Hele de camide anlatmak sana hiç düşmez.
Siyasete hevesliysen çıkart cübbeni.
Yaptıklarınla camiye siyaseti soktun,
Günahı başına
Ama dahası var,
Ayıptır!