Evet,
Belediye başkan adayları!
Dağda/bağda,
Meydanlarda,
El sıkmaya başladınız...
*
Ama tutulamaz vaatleri vermeyin.
Derin projelerle insanları germeyin.
*
"İşsiz kimse kalmayacaak!
Millet refaha boğulacaak!"
Mavallarına başladığınızda;
Aman haa!
Can sıkmaya başlarsınız...
*
Çünkü bu millet dersini aldı.
Ve eyledi ezber...
*
Onun için diyorum ki:
Halkın elini sıkın,
Canını sıkmayın...
*
Bu halk,
"Çok şey yapacağım" diyene değil,
Kendine yakın birini o koltukta görmek istiyor.
*
Ya da,
Yanına gittiğimde,
"Vaay dostum!
Oyyy kardeşim!
Hoş gelmişsin dostum!
Hayırdır inşallah?
*
Tabi,
"Sana nasıl yardımcı olabilirim?
Kahven nasıl  içersin?"
Diyecek kadar kendiyle hızlı dostluklar kuracak,
Birini istiyor o koltukta...
Olay budur;
Ona göre...
*
Hatta mümkünse,
Her gördüğü yerde ona adıyla,
Mesela;
"Merhaba Muhittin" diye hitap etmesini istiyor.
Öyle ya,
Dost var,
Düşman var.
*
Örnek:
Komşunun suyu mu akamıyor,
Yerde bir izmarit var da,
Görevli temizlikçi mi almıyor...
Haydi doğru Başkan'a.
Hatta başkası olmaz,
İlla da Başkan...
*
İşte bu çekilmez dertleri güler yüzle çekecek.
Yüzünü ekşitmeyecek.
"İşler aksarsa aksasın.
Allahın günleri bitmez" diyecek
Mezhebi geniş,
Makamında çayı,
Kahveyi bol bol söyleyecek.
Lafın belini kıracak bir gönül adamı olmalısınız...
*
Hatta hiddetle;
"Ne demek,
O izmarit oradan şimdi derhal alınacak!" deyip,
Derhal dört kişi görevlendirilecek  ve
'Bu iş bu gün mutlaka bitecek.
İşte o kadar!'
çıkışlarıyla,
Zavallı masayı üç kere yumruklayacak bir başkan ister bizim seçmen.
 
*
Yani biz, mütevaziyiz.
Öyle;
Çevre yolu.
Demir yolu.
Yatırım adası.
2. Havaalanı.
Geniş kaldırımlar.
Kültür/sanat merkezleri.
Şehir hastanesi ve daha neyin nesi,
Neyimize efendim.
*
Onlar bir projedir,
Dursun masada,
Olsa da oluur,
Olmasa da.
*
Ama başkan olacak adaylar,
Seçmenle illaki kanki olmalı,
Kanki!
 
FIKRA
 
Çocuk okula geç gelir.
Öğretmen sorar:
Neden geç kaldın.
 
Çocuk:
-Bir yaşlı bir kadın parasını kaybetmişti.
 
Öğretmen:
-Aferin yaşlı insanlara yardim sevaptır.
Peki kadın parasını buldu mu."
 
Çocuk:
-İste ben de merak ettim ve onun için kadın gidene kadar
bekledim ve  o yüzden geç kaldım öğretmenim.
 
ÇİKOLATA
 
Bir algı var.
Çikolata mutluluk verir miş.
Hadi be!
Mutluluk vermek sadece çikolataya mı mahsustur?
 
Yeni bir ayakkabı mutluluk vermez mi?
Cepteki para mutluluk vermez mi?
Güzel bir söz,
Dosttan gelen bir selam da mutluluk vermez mi?
Dini inanç da mutluluk verir.
*
Neymiş,
Çikolata mutluluk veriyormuş.
Hayır,
Tam tersi.
Çikolata mutluluk vermez.
Her mutsuz olduğunuzda yersiniz.
Yedikçe kilo alırsınız.
Kilo aldıkça mutsuz olursunuz.
*
Ne yiyecekseniz evde yiyin.
GDO'suz gıdalar alın.
Üstelik çikolata yemek adına merdiven altı meçhul şeyleri yemeyin.
Bırakın mutlu olmayı,
Kanser olursunuz kanser!
Benden hatırlatması.
 
OZAN ARİF
 
Elinde sazıyla Ülkücü Hareketin yürekli türkülerini çalıp söylerken,
Daha 20'li yaşlarından tanırım.
Kara yağız bir delikanlıydı...
Güzel çalıyor,
İyi söylüyordu...
Ve de öğretmendi aynı zamanda.
*
Korku duvarını yıkmış,
Çağlıyordu adeta.
Vatanına,
Milletine ağlıyordu,
Dizelerinde.
Sazının tellerinde...

12 Eylül Amerikan darbesi, onu da yurdundan etti.
Gurbet acılarını,
Vatan hasretini,
Kavgalı olduğu solcularla birlikte yaşadı diyarı gurbette...
*
Sonra gördü ki,
Bu kavga yalan kavgaymış meğer.
Bu kavga projeymiş...
*
Sonra döndü geldi öz yurduna.
Söyledi,
Hiç susmadan,
Susan şeytan olmadan söyledi tüm gerçekleri.
Ruhun şad olsun Ozan Arif.
 
Bu Vatan Bizim
 
Burası Türkiye bizde Türk'üz Türk
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !
Bu toprakta doğduk burda büyüdük
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

1071 Malazgirt'ten bir gedik
Açıp girdik bu toprağa yurt dedik
Bedel ise… bedelini ödedik
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Türkiye'ye neden Türkiye denmiş?
Bu isim bu yurda gökten mi inmiş ?
Demek ki ap açık bedel ödenmiş!
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Bedeli sayısız şehit olmuş can
Bedeli bayrağı al eyleyen kan
Ne isterse verdik bizden bu vatan !
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !


Laz'da benim Çerkez'de ben Kürt de ben !
Bunlar aza, bunlar el kol Türk beden
Ağzı olan konuşmasın bilmeden
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Mülayim bulup da Türk'te ki huyu
Kuyu kazmasınlar ardından kuyu
Kabarmasın Türk'ün ayranı suyu
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Kimse şaşırmasın şaşmasın
Bağrında barınan yılanlaşmasın
Türkiye'de Türk'ün sabrı taşmasın
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Bırakın yılanı, en küçük böcek
Bu toprakta yaşıyorsa bilecek
Türkiye Türklerin yurdu diyecek
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !

Ey Arif bazısı demiyor ama
Der gardaş dert etme hiç düşme gama
Seve seve dedirtiriz adama
Bu memleket bizim , bu vatan bizim !