Ülkemizde son dönemde sıkça rastlanan cinsel istismar ve çocuk katliamları ‘Nereye Gidiyoruz’ dedirtti
 
Ülkemizde son dönemde yaşanan cinsel istismar vakaları herkesi ayağa kaldırdı. En son canice katledilen 2 meleğimiz Leyla ile Eylül’ün ardından insanlığımızı sorgular duruma geldik.
 
Bu yapılan iğrenç olayların değil insanlığa evrendeki hiçbir varlığa atfedilemez iğrençlikte. Fakat yıllardır bu iğrenç olayların yaşanmasına rağmen Türkiye’de bu suça Türk halkının istediği ceza hala getirilemedi.
 
Atılan adımlar yetersiz karşılandı. Ne yapılırsa yapılsın giden canlar geri gelmeyecek ama başka canların katledilmemesi için idama kadar tüm ağır cezalar verilmeli. 
 
Bizde Taka Gazetesi olarak sokağa indik bu konu hakkında vatandaşın görüşlerini aldık.
 
İşte Trabzon Halkının cinsel istismara karşı düşünceleri;
 
Vicdanımız Sızlıyor
 
ÖZLEM GÜRSU: Çok üzücü bir durum olduğunu düşünüyorum. Günden güne artan bir konu ve insanın elinden bir şey gelmiyor oluşu vicdanımızı sızlatıyor. Medya da yer alan haberlere göre Türk toplumunun duruşu ve tavrı nettir. Fakat işin yasama yürütme ve yargı kolunda yeterli çalışmalar yapılmıyor ve yapılan çalışmalara da yeterli destek verilmiyor. Kanuni yaptırımlar genel olarak yeterli değil. Cezai indirimler tecavüz ve pedofili gibi konularda söz konusu olmamalı cezalar net olmalı ve taviz verilmemeli. Tecavüz, istismar ve pedofili gibi konularda insanlar konuşmaya çekiniyor genelde gizli tutuluyor. Bu konularda eğitimler yetersiz ve insanlar bilinçsiz. Ders olarak verilmeli, aileler bilinçlendirilmeli. Aileler bazen bu konuları gizli tutmak gibi gaflete düşebiliyorlar. Bu konular gizli tutuldukça bu canavarlar cesaret buluyorlar. Aileler Kitle iletişim araçları ve televizyona bağımlı oldukça çocuklarıyla iletişimleri geriliyor, buda özgüvensiz, korkak, kendini yeterli görmeyen bir nesil yetiştiriyor.
 
Cezalar Yeterli Değil
 
ŞEYDA COŞAR: Özellikle çocuklarını kaybeden ailelerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ülkemizin bir an önce bu durumdan kurtulması için herkesin elinden gelen ne varsa daima fazlasını ortaya koymalıdır. Çünkü katlanabilir bir durum değildir. Şiddet konusu ülkemizde Türk toplumu tarafından çok önemsenmemektedir. Kadına şiddet, çocuğa şiddet ve hayvanlara şiddet son günlerde çokça gündemde ben gerekli olanın yapıldığını düşünmüyorum ne toplum tarafından ne de medya tarafından. Kanuni yaptırımlar kesinlikle yeterli değil bazı konularda ceza indirimi olmamalı çünkü bu konular toplumumuz için çok hassas konulardır. Özellikle bu olaylarda eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün okullarda gerekli eğitimin verilmesini istiyorum. Bu daha fazla genişletilmeli ve bu konuyu çocuklara en temelden vermeliyiz.
 
Bu Suçu İşleyen İnsan Olamaz
 
FATMA KABUSUZ: Türkiye’deki cinsel istismara karşı yapılan hiçbir bilinçlendirme çalışmasının etkili ve geri dönüşümü olmuyor. Caydırıcı hiçbir uygulama bulunmuyor bu durum çok üzücü.
Toplumumuz bu konu hakkında oldukça bilgisiz, medya bu konu üzerinde ne kadar duruyorsa halkımızda o kadar bilgi sahibi oluyor. Artık bu tür olaylara göz yumulması söz konusu bile olmamalıdır. Buradaki en büyük sorumluluk önce devletimize sonrada halkımıza düşmektedir.

Kanuni yaptırımların çok fazla caydırıcı olduğunu düşünmüyorum bu tür hassas konuların ceza indirimi olmamalıdır. Çünkü bu suçu işleyen insan olmayan insan gibi görünen varlıklara hiçbir etkisi olmuyor. Belki de bunun gibi birçok olay örtbas ediliyor ve yok sayılıyor. Bu konuda eğitim ilk olarak aileden verilmelidir. Bunun içinde ilk önce aileler eğitilmelidir. Daha sonra öğretmenler ana okuldan itibaren çocukları bilgilendirmelidir. Çocukların kendi hassas noktalarını öğretilmelidir. Burada en büyük görev ailelere ve öğretmenlere düşmektedir.
 
Televizyon Programları Kaldırılsın
 
HÜSEYİN TEMÜR: Bunlar ülkemiz adına kötü şeyler olmasını arzu etmediğimiz olaylardır. Cezalar hafif olduğu için bu gibi olaylar artıyor. Halkımız bu tür konular hakkında yeteri kadar tepki gösteriyor ancak medya devamlı olarak tepki göstermiyor. Ülkemizde bu tür olaylar için verilen cezalar caydırıcı değil bu konular için idam gelmesini istiyorum. Bence eğitim sisteminde bu konular hakkında yeteri kadar çocuklarımızın eğitim verildiğini düşünüyorum.   Ailelerin çocuklarını yeterince bilgilendirdiğini düşünüyorum. Aileler görevlerini yapıyor.  Televizyonda ki dizilerin değil de evlilik vb. programlarının buna etkisi olduğunu düşünüyorum. Programların kaldırılmasını istiyorum.
 
Son Çare İdam
 
MEHMET ŞEKER: Ülkemizde hukukun bir caydırıcılığı olması gerekiyor. Kadınlara verilen koruma hakkı çocuklara da verilmeli Medya ve toplumun yeteri kadar tepki gösterdiğini düşünüyorum ancak gerekli kurumlardan karşılığını bulduğunu düşünmüyorum. Kesinlikle kanuni yaptırımlar yeterli değil cezaların daha ağır olmasını istiyorum. Tabi ki son çare idam olmalıdır. Öğrencilerimize de cinsel istismar hakkında pek verildiğini düşünmüyorum benimde okula giden çocuğum var yeteri kadar eğitim verilmiyor. Cinsel istismar hakkında büyük şehirlerde ki aileler bu konular hakkında çocuklarını bilinçlendiriyor ancak kırsal bölgede yaşayan aileler çocuklarını yeterince bilinçlendirmediğini düşünüyorum. Büyük şehirdekiler çevresel etkenler ve sosyal medyadan daha fazla haberdarlar. Medya bu konu hakkında çok pasif kaldığını ve üzerine düşen görevi tam anlamıyla yaptığını düşünmüyorum. Hatta bazı televizyon kanallarındaki programlar çocuk yaşta cinselliğe ve anne ve baba ya isyana teşvik ettiğini düşünüyorum.
 
Eğitim Yetersiz
 
İMMET KOÇ: Ülkemizde bu tür olaylar her zaman yaşanıyordu ancak basın bu kadar üzerine düşmüyordu. Basının bu olaylara ilgisi sayesinde bu olayların gündem olduğunu düşünüyorum.
Medya ve toplumumuz bu konu da yeteri kadar tepki gösterdiğini düşünüyorum. Ülkemizdeki adalet sistemi bu olaylarda yeterli caydırıcılığı yok. Bu kişilerin hapislerde yatması bile onlara ödül olur. İdamın gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Okullarımızda bu olaylar eğitimciler tarafından yeteri kadar bilinçlendirilmiyor okul müfredatlarına da bu konulara yer verilmelidir.  Halkımız bu konularda yeteri kadar bilgili değil ve çocuklarına da yeteri kadar bilgi veremiyor. Medya yani televizyon kanalları bu konularda halkı bilinçlendirici programlar yapmaktansa televizyonlarda özellikle özel kanallarda bizim kültürümüzü yansıtmayan dizilere programlara yer veriliyor. Bu da kültürümüzün bozulmasına neden oluyor. Bu tip programların kaldırılmasını istiyorum.
 
Yasalar Caydırıcı Değil
 
DURSUN KAYA: Devletimiz konularda çok pasif ve aciz davrandığını düşünüyorum. Devlet bu konularda daha etkin olmalı, bu olaylar Türk toplumunu kötü lanse ediyor. Bu haberleri gördüğümüzde üzülüyoruz. Toplumumuzda yeteri kadar tepki gösterildiğini düşünmüyorum. Bu olaylar bir günde çözülecek sorunlar değil, medya bu olayları sonuna kadar irdelemesi gerekiyor.
Özellikle yasal yaptırımlar yeteri kadar caydırıcı olmadığından daha etkin cezaların gelmesini istiyorum. İdamın gelmesini gerekli görüyorum. Aileler de bu konular da yeteri kadar bilgili değil bu sebepten dolayı çocukları da bilgilendirmekte yetersiz kalıyor. Ailelere de bu cinsel istismar hakkında eğitilmesi gerekir.
 
Hep birlikte dur demeliyiz
 
NAGEHAN MERVE EMİROĞLU: Çocuk istismarı konusu çok fazla gündeme gelmeye başladı. Bir haber izleyeyim diyorsunuz hepsi kaçırılan, kaybolan çocuklarla ilgili. Çocuk sokakta koşup oynamalı ancak bu son yaşananlar insanları o kadar umutsuzlaştırdı ki çocukların evden dışarı bir adım atmasına izin vermiyorlar. Bu yaşananlar göz ardı edilecek şeyler değil. Hep birlikte dur demeliyiz, medya önayak olmalı. Bu ülkede kendini savunmayan yavrucaklara karşı hiçbir yasa yok, uygulanmıyor. 21 yaşındayım ve ilkokul, ortaöğretim hayatım boyunca böyle bir ders almadım. O zamanlar annelerimiz gelip alırdı bizi, okula babamız bırakırdı. Şimdi eğitim yaşı gittikçe düştü. Çocuklarımız çok daha zekiler. Yönetmelikte bilinçlendirmeye dair bir ders yoksa bile burada iş öğretmene düşmektedir.

Aileler çocukları dışında kendileri de bilinçlenmeli. Nelerle karşı karşıya gelebileceklerini bilmeli ona göre hareket etmeliler. Çocuk anlatılanları öğrenir ancak yine de çocuktur. Herkes sorumluluğunu yerine getirmeli. Haberlere bakıyorsunuz sürekli bir siyasi tartışma var. Bu tartışmaları aşmalı ve yaraya merhem bulmalıyız.
 
Müebbet Artık Bir Çözüm Değil
 
ÇİĞDEM KILIÇ:
Son zamanlarda bir hayli fazla çocuk istismarı ve cinayeti ile çalkalanan bir Türkiye var.   Fakat bu olaylar Türkiye'de ilk defa yaşanmıyor. Daha önce de toplu istismarlar yaşanmıştı. Çocuğa şiddetin de vahşetinde bu denli artmasının en temel sebeplerinden birtanesi eğitimsizliktir. Bu duruma artık bir son verilmesi gerekiyor. Gerekirse tüm okullarda hafta bir gün tüm veliler toplanıp konular hakkında bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir. Tepki konusunda pasif bireyleriz sadece sosyal medya aracılığı ile bir tepki koymaya çalışıyoruz. Medya ise konu tazeliğini yitiren kadar bu haberleri servis ediyor. Olması gereken durum bu değildir. Yürüyüşler yapılmalı, toplum birleşerek devletin kanunlarının yetersiz kaldığını dile getirmelidir. Tüm halk bir ses olup cezaların caydırıcı olması için eylemler yapmalıdır. Sadece herhangi bir sosyal medya platformundan yapılan paylaşımlar bizleri bir neticeye vardıramaz. Fiilen aktif olmamız gerekir. Aksi takdirde olayın sıcaklığı geçtiğinde üzerine birde sünger çekiliyor. Kanuni yaptırımlar kesinlikle yeterli değil. Zaten hapse girene devlet orada bakıyor yemeğini veriyor kişisel ihtiyaçlarını karşılıyor kişi hayatını devam ettirebiliyor. Muhabbet hapis veya ağırlaştırılmış müebbet artık bir çözüm değil bunu yaşanan olaylardan anlamamız gerekiyor.