Aynı yıl içinde büyük can kayıplarının olduğu 2. tren kazasını yaşadık.
Haberi duyar duymaz üzüldük, ahlandık,vahlandık ama…
O kadar…
Yine değişen bir şey yok…
Çünkü olayın sorumluluğunu üzerine alıp istifa eden kimse yok!
Sinyalizasyonun olmaması belli ki büyük bir hata.
Hatayı konuşmak, tartışmak birilerini karalamak değildir.
 
Yapılan her yanlış sonrasını siyasi bir durummuş gibi gösterip olayı çarpıtarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmak çok büyük bir yanlış.
 
Yanlış yaptık, özür dileriz deyip istifa etmek, koltuğa yapışıp kalmaktan çok daha saygı duyulacak bir eylem.
 
Ama hiiiiçççç üstüne alınan yok.
E hal böyle olduğu sürece biz bu gidişle çok daha ahlanıp vahlanırız!
 
******
 
Malum, bir seçim sürecine girmek üzereyiz.
Haliyle eş-dost-akraba toplantılarında, altın günlerinde, kahvelerde, orda burda, sosyal medyada yeniden başlayacak birbirimizin canını acıtacak türden kalp kıran siyasi laf sokmalar.
Mhp lideri Devlet Bahçeli’nin Hdp’li Pervin Buldan ile mecliste gülümseyerek yaptığı sohbeti görünce rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu sözleri geldi aklıma.
“ Meclis kürsüsüne çıkıp birbirine atıp tutan hakaret eden vekillerin daha sonra meclis lokantasında karşılıklı güle oynaya yemek yediğini görseydiniz, tanıdıklarınızla siyasi tartışmalara asla girmezdiniz.”
 
Ha bu arada, Meclis lokantasında, bir porsiyon dana kavurma-pilav 6 TL
                                                        bir kutu cola-fanta                        2 TL
                                                        bir kase tarhana çorbası                2 TL
                                                        bir porsiyon bademli keşkül         1 TL
                                                        bir porsiyon çoban salata              2 TL
 
 
******
 
Kendimi bildim bileli Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı olan ve koltuğunu asla bırakmayı düşünmeyen Rifat Hisarcıklıoğlu sosyal medya hesabından fotoğraflar yayınlamış.
Haber şu… “ Oda ve Borsa Genel Sekreterleri bilgilendirme toplantımızı ROMA’da gerçekleştirdik”
Tüm ülkece tasarruf tedbirlerinin konuşulduğu bu günlerde odaya aidat ödeyen insanlar haklı olarak tepki göstermişler.
“Hayırdır ülkenin şehirlerine kıran mı girdi de toplanmak için taaaa ROMA’ya gittiniz? ”
 
******
 
Geçenlerde bir müftümüz “ Merhaba “ diyenleri hedef göstererek “ Esselamü Aleyküm “ demenin önemini anlatan cümleler sarfetmiş.
Sözüm ona “ Merhaba “ şeklinde ki selamlaşmayı Türkçe göstererek küçümseyip “ Esselamü Aleyküm “ cümlesini Arapça göstererek yüceltmeyi amaçlayan müftümüzün atladığı iki şey var.
Birincisi, Merhaba  Arapça bir kelimedir.
İkincisi, Selamün Aleyküm’ün aslı İbranice “ Şalom Aleküm “dür. Ve Yahudiler bu selamlama şeklini en az 2500 yıldır kullanmaktadır.
Unutmayalım ki Araplar ve Yahudiler aynı topraklar üzerinde yaşayan ırk kardeşleridir ve Arapça ile İbranice de akraba dillerdir.
Arap hayranlığının düz duvara tırmandığı bu son günlerde, bende size Türkçe selam vermek istiyorum.
 
Esenlikler üzerinize olsun…
 
İyi Pazarlar.