Gece saat 04.30 suları…
ABD başkanı Trump atmış yine bir tweet!
“Türk ekonomisini mahvedeceğim!” diyor.
Saat sabaha karşın olmasına rağmen ABD sempatizanları ile Türkiye sempatizanları karşı karşıya gelmiş sosyal medyada kıyametler kopuyor!
Öfkeden deliye dönmüş Trump’a saydırırken, bari sinirim yatışsın diyerek o saatte tv kanallarında geziniyorum. Derken Zuhal Topal’ın  “Yemekteyiz” programının tekrarına denk geliyorum.
Aman Allahım oda ne!
Ortada bir tabak içli köfte! Ve 5 kadın!
Mübahlasız içli köfte üzerinden birbirine girmiş durumdalar…
Hırs!
Yalan!
Hakaret!
Sinsilik!
Kötülük!
Laf sokma!
Şükürsüzlük!
Edepsizlik!
Bağırış!
Çağırış!
Gözyaşı!
O ev kadını tiplilerin, sıradan bir yemek masası etrafında altı üstü bir tabak içli köfte üzerinden çevirdikleri entrikaları görünce  gözü Ortadoğu da olan Trump’a saydırmaktan vaz geçtim!
Dedim, adam en azından Amerika’yı yönetiyor…
Peki ya bunlar?
 
Bir tabak içli köfte yüzünden birbirini boğazlayacak olan bu kadınlar Allahtan bir yerleri yönetmiyorlar!
Mazallah köftelik kıyma gibi doğrarlardı hepimizi…
 
******
ABD demişken…
Suriye’den çekildim, çekilebilirim, çekiliyorum açıklamalarıyla gündemi meşgul ederek zaman kazanan ABD çekilirdi de…
Türkiye’yi zora sokacak en kötü projeyi bulamadı!
Bulsa çoktan gitmişti…
 
******
Vatan haini demek sadece vatanını satan demek değildir!
Milletini kazıklayan da vatan hainidir benim gözümde!
Bakan Bayraktar “ Marketlerde istediğimiz rakamlar yok.” demiş ya…
Haklı.
Döviz kuru yükselince yarım saat içinde etiket fiyatlarının tamamını değiştiren market,mağaza sahipleri, döviz kuru düşünce ne hikmetse bir türlü düşüremediler fiyatlarını.
Yürekleri el vermedi…
Yalandan bir iki kuruş indiren olsa da, herşey ateş pahası!
 
Misal; benim sokakta baktığım canlar için aldığım kedi maması hala döviz kuru sonrası fiyatını sürdürüyor.
Her seferinde sipariş verdiğim çağrı merkezinde ki kızlara tepkimi söylüyorum, onlar da bana “yetkililere ileteceğiz “ diyor ama hikaye!
Atı alan Üsküdarı geçti!
Yaşasın sahtekar vatanperverler!
 
******
Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) bir öğrencinin, “MEB sistemini hackleyip notlarını düzelterek okulun idarecisine ait kişisel şifreyi öğrenmek suretiyle kendisine ait ders notları ve devamsızlık bilgileri üzerinde değişiklik yaptığı anlaşılmıştır “ açıklamasına karşın öğrenciye kızmak istesemde kızamadım, hatta çocuğun eğitilip ülke çıkarları için kullanılması gerektiğini bile düşündüm.
Gerçi bizim zamanımızda da vardı bu işler… Bir parça pamuk, bir damla çamaşır suyuyla görürdük işimizi.
Şimdikiler şifre kırarak!
Zamane çocukları işte…
 
Hem vakti zamanında FETÖ adlı örgüte mensup koca koca amcalar, teyzeler az mı değiştirdi helalinden alınmış notları?
Bu en azından çocuk…