Belki biraz saçma yada anlamsız gelecek size bu yazdıklarım fakat son üç beş yıldır ne kadar çok duyuyorum hacı hoca yoluyla birilerinin birilerine zarar verdiğini...
Şuan bu yazıyı okurken ben biliyorum ki bir çoğunuz benimle hemfikirsiniz çünkü inanamayacak kadar çok var bu işlerle uğraşan, mutlak etrafınızda duymuşsunuzdur veyahut yaşamışsınızdır...
Benim size aktarımım, adına gerek olmayan güzel bir şehrimizde geçiyor.
Onbir yıllık evli bir çift, hali vakti epeyce iyi, birbirlerine karşıda ziyadesiyle sevgi ve saygılı bu çiftin Allah’ın takdiri ile yıllar sonra evlerine bir bebek nasip olmuş ve geçen yıl bunun müjdesini almışlar...
Onca yılın ardından dünyaya gelmeyi bekleyen bu bebek biraz anneyi zorladığından hamilelik boyunca istirahat etmesi gerekiyormuş, bu durumdan hiç yakınmadan sürenin dolmasını bekleyen çift üçüncü aya geldiklerinde hanımın fark etmesiyle dengeler bozulmuş ama adam arada oluşan kopukluğu hep hanımının hamilelik sürecindeki hassasiyete bağlayarak kendi yaptıklarını hiç kabullenmemiş...
Eve geç gelmeler, defalarca çalan ve açılmayan telefonlar, canımlı cicimli konuşmaların yerine net ve kısa sohbetler derken hanımın içine o kuşku düşmüş (Kadın hisseder) ve karnındaki bebeğini düşünüp çok yormadan kendini bir takım yollarla eşini takibe almış...
Türkiye’nin bir çok noktasına imal ettiği el oymacılığı mobilya tasarımı yapan bu ünlü firmada hanımında ortaklığı varken bir anda hiç aksamayacak olan siparişler ve ödemeler aksar olmuş , bu sürede takipte bu durumda fazlasıyla etkisi olmuş...
Velhasıl hanım onbir yıldır beklediği bebeğinin müjdesini aldığı o ilk aylarda eşinin kendisini aldattığına bizzat gözü ile şahit olmuş ve elbetteki karnında zorla tuttuğu bebeğini yaşadığı tramvayla daha fazla tutamadan düşürmüş...
Hanım anlatıyor;
“Biz çok severek evlendik, iş yerimize hem bedenen hem manen çok emek verdik, hiç bir eksiğimiz yoktu bebek hariç, çok şükür Rabbim onu da nasip etti, benim adamım çok iyi adamdı, gerçekten iyi adamdı, bulunduğumuz yerde çok sevilen sayılandı fakat şuan ben bu adamı hiç tanıyamıyorum, bütün bildiklerim bilinmezde!
Bildiğim tek şey vardı “bu adamı eski haline getirmek zorunda olduğum” çünkü bu adam bu değildi!!!
İşini, gücünü, beni ve onca yıldır beklediğimiz bebeğini bu denli yok sayarak kendi aklıyla ortalardan kaybolacak bir adam asla değildi!!!
Şimdi mücadele zamanı, ağlayıp  ahlanmanın yerine çözüm odaklı gitmeyi tercih ettim ve ne yaptım biliyor musun?”
Sevgili okurlarım ; bu kurgulanan bir öykü değil, 
tam anlamıyla gerçek bir yaşam...
Bir sonraki yazıda bakın neler neler anlatacağım size, bellide çok tanıdık gelecek kimbilir?
Görüşmek üzere...
NOT: Yazının Devamı Haftaya